Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Yapılması gereken bir iş için masanın başına geçtiniz ve masaya oturduğunuz anda aklınıza o işten başka her şey gelmeye başladı. Normalde hiç sevmemenize rağmen evi temizlemek, odayı toplamak ya da hiç aramayı düşünmediğiniz arkadaşlarınızı aramak, bilgisayarda enteresan konular araştırmak gibi işinizle hiçbir ilgisi olmayan şeylerle uğraşmaya başladınız ve asıl yapmanız gereken işler yapılmadan kaldı. İçinizden bir ses o sırada: “Senin yapman gereken işler vardı” demeye başladı ve ardından o içinizdeki ses buna tatlı bir yalanla karşılık verdi: “Aman canım sonra yaparsın ne olacak?”
Bu durum size de tanıdık geliyor mu?
Peki neden bu durumu yaşıyorsunuz, yapmanız gerekenleri ertelemenize neler sebep oluyor ve bu durumla nasıl başa çıkabilirsiniz buyurun bu yazımızda beraber inceleyelim.
Erteleme davranışını psikolojik bir sorun olarak tanımlayamayız ancak bu durumu yaşamın bazı alanlarındaki sorumluluklardan kaçınma eğilimi olarak açıklayabiliriz. Halletmemiz gereken işlerin zaman içinde birikmesi negatif duygulara kapılmamıza sebebiyet verir. Biriken işler ve sorumluluklar üzerimizde önemli bir baskı oluşturur. Bunun neticesinde çeşitli psikolojik problemler yaşanması muhtemeldir. “Sonra yaparım” ötelemelerinin ardı arkası kesilmediğinde ve çok istememize rağmen bazı şeylere elimiz gitmediğinde “Neden şimdi yapmak istemiyorum, neden erteliyorum?” soruları bizi daha çok düşündürür.
Kişinin zihnindeki mükemmeliyetçi ses yapılması gereken işin hatasız, kusursuz olması gerektiğini söyleyip duruyor olabilir. O işi sıfır hata ile sonlandırmak için o işe gerektiğinden çok daha fazla emek ve zaman verileceğinden dolayı yapılması gereken iş kişinin gözünde büyüyor olabilir. Ne yazık ki mükemmeliyetçilik, bizlere birçok konuda engel oluşturmaktadır. Bu durumda, kendimize sık sık bir robot olmadığımızı, hata yapabilmenin de normal olduğunu hatırlatmak gerekir.
Eğer kişinin yapması gereken işle ilgili içsel bir motivasyonu yoksa, kişi içten içe o işi neden yapması gerektiğini bilmiyorsa ya da işin yapılma sebebi kişiye anlamsız geliyorsa kişi bu sebeplerden dolayı erteleme davranışı gösterebilir. Dolayısıyla kişi bir işi yapabilmek için kendini motive edecek anlamlar bulmalıdır.
Örneğin, üniversitede sözel bölüm okuyan bir öğrenci neden matematik dersi gördüğüne anlam veremeyebilir. Çünkü bu kişi öncelikle mesleğinde matematiği hiç kullanmayacağını düşünür. Bu yüzden de matematik dersine çalışma motivasyonunu hiç sağlayamayabilir. Oysa okulda gösterilen soyut matematik kavramları o öğrencinin ileride hayatta karşılaştığı problemleri çözmesine fayda sağlayabilir, o öğrencinin beyninin farklı bölgelerini çalıştırabilir, öğrenci matematik ile analitik bir bakış kazanabilir. Sonuç olarak o öğrenci, matematik dersi ile ilgili bu geçerli anlamları üniversiteden mezun olmadan önce düşünebilirse, matematik dersini daha güçlü bir öğrenme motivasyonuyla çalışabilir.
Kişi bazen yapması gereken işi olumlu sonuçlandıramamaktan korkabilir. Bu yüzden başarısız olma durumuyla yüzleşmemek için erteleme davranışına yönlenir. Birçok kişi çoğu zaman bu kaygısının farkında olamayabilir. Çünkü bu gibi kaygılar genelde bilinçaltının derinlerine saklanmıştır. Ancak kaygı ne kadar derinlere saklanırsa saklansın, başarısızlık kaygısı kişiyi ciddi anlamda sabote edebilir. Başarısızlık kaygısı yaşanılan zamanlarda yapılacak ilk şey kişinin başarısızlık duygusu ile barışması olur. “Belki başarısız olurum ama denemeden bunu bilemem” düşüncesiyle yaklaşan kişilerin erteleme davranışı gösterme eğilimleri çok daha azdır. Bir işte başarısız olmak, kişinin hayatında başarısız bir insan olduğunu göstermez. Aksine başarmak için denediğini ve çabaladığını gösterir.
Kişi yapması gereken işle ilgili yeterli bilgiye, donanıma, yeteneğe sahip değilse, kişinin o işten kaçınma eğilimi artar. Bu sebeple o işe başlamadan önce yeterli bilgiyi edinmesi, konuyu bilen kişilerden yardım alması, kişinin kendisini yetkin hissettikten sonra çalışmaya başlaması iyi bir fikir olabilir. Eğer kişi hiçbir şekilde yapacağı işe yeteneği olmadığına inanıyorsa kişinin yapacağı işi kendi yeteneklerine göre güncellemesi ya da işi başkasına yönlendirmesi gerekebilir.
Bazı kişiler, kendi performans başarılarının yaptıkları iş ile değerlendirilecek olması fikrinden rahatsız olabilirler. Örneğin, normalde kişi için kolay gelen bir iş başka bir grup insan önünde yapılacaksa ya da başkalarının değerlendirmesine sunulacaksa, bu iş o kişi için zor bir göreve dönüşebilir. Ancak kişinin kendisiyle ilgili başkalarının fikirlerini çok fazla önemsemesi normal bir durum değildir. Bu durumda kişi, işlerini ötelemeyi daha fazla yapabilir. Bu yüzden performans kaygısı yaşayan kişilerin mutlaka psikoterapi alması gerekir.
Kişinin yapması gereken işe tam olarak nereden başlayacağını bilememesi ya da bu işle ilgili başkalarının kendisinden ne beklediğini net bir şekilde anlayamama durumu da erteleme davranışını doğurabilir. Eğer kişi kendisinde böyle bir durum gözlemliyorsa öncelikli olarak yönergeyi kendisi için netleştirmelidir. Yani kişi başkalarının kendisinden tam olarak ne beklediğini veya kişinin bu işi yaparak hangi sonuca varmak istediğini açıklığa kavuşturması gerekir. Bir yol haritası çizip nereden başlayacağını bilmek kişiyi bu konuda rahatlatır ve bu şekilde yapılması gereken işe başlanması çok daha kolay olur.
Kısacası erteleme davranışı alışkanlığı sonucunda yarına bırakılan tüm işler kişinin;
Her insan günlük hayatında basitten zora yapılması gereken işleri erteleme davranışında bulunmuştur. Ancak bazı insanlarda bu durum öyle bir hal almıştır ki ertelemek kişinin bir alışkanlığı haline gelmiştir. Böyle zorlayıcı bir alışkanlık ile yaşamak kişinin hayatında büyük problemler yaşamasına neden olabilir.
İşi yapmamak, ertelemek için zihnimiz birçok kaygı içerikli düşünce üretir ve bizi de bu kaygılara inandırır. Zihnimizde süregelen “Nasılsa daha zamanım var, sonra hallederim” cümleleri ile erteleme davranışını normalleştirir. Erteleme davranışı sonrasında ise işleri son ana bırakmakla birlikte açığa çıkan kaygı seviyesinde artış, yetiştirememe korkusu, başarısızlık ve ertelemeyle birlikte gelen pişmanlık duyguları kişiyi daha fazla çıkmaza sokar.
Mutlu Yaşam Psikolojik Danışmanlık Merkezi psikologları, bireylerin hayatını ciddi şekilde etkileyen erteleme davranışının nedenlerini bulmak ve sonucunda ortaya çıkan sorunlarla kişinin baş edebilmesini sağlamak için Bilişsel Davranışçı Terapi, Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi ve Şema Terapi gibi yöntemler ile yüz yüze veya online olarak çalışabilir. Böylece uzman psikolog terapi sürecinin sonunda kişinin yaşamını zorlaştıran sorunları yine kişinin kendisinin çözebilme becerisinin gelişmesini amaçlar.
Yapılan her erteleme kısa zamanlı rahatlama sağlarken aslında uzun zamanda kişiyi kayıplara uğratır. Hayat ertelemeyi beklemez!
Zamanında mutlu bir yaşam sürmeniz dileklerimizle…
Konu ile alakalı bir başka yazımıza https://mutluyasam.com.tr/ertelemecilik-erteleme-hastaligi/ bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Erteleme davranışı sebepleri hakkında bilgiler verdik. Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/ihanet-nedir-ihanetin-aci-yuzu-aldatma/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler