Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Öfke; sevgi, üzüntü, korku duyguları her birimizin hissettiği temel duygulardandır. Öfke, bireylerin çoğunlukla kendi istekleri dışında yaşadığı ve kontrolü konusunda zorlandığı bir duygudur. Bireyler kendisine ve karşısısındakine öfke uyguladığı taktirde çok çeşitli zararlar oluşabilir. Engellenme, incinme, haksızlık, tehdit altında hissetme gibi duygular karşısında gösterilen kızgınlık, saldırganlık ya da şiddet olan öfke, öfke kontrolü yapılabildiği sürece geliştirici olabilecek bir duygudur. Öfke duygusu eğitim ve farkındalık sayesinde sağlıklı bir şekilde yaşanabilir. Öfke kontrolü ile ilgili bilinçli çalışmalar yapılmalı ve öfke duygusu kontrollü bir şekilde yaşanmalıdır.
Öfke kontrolü konusunda her şey duygularımız, düşüncelerimiz, bilişimiz, davranışımız ile şekillenir. Aksi takdirde öfke kolay bir şekilde alışkanlık davranışı haline dönüşebilir. Hepimiz öfke duygusunu biliriz ve öfkeyi hissederiz; gerek günlük hayatta yaşadığımız bir sıkıntı olarak gerekse şiddetli bir öfke patlaması olarak. Öfke, oldukça normal, genel olarak da sağlıklı bir duygu durumudur. Ancak kontrolden çıktığı zaman ve yıkıcı bir hal aldığında, bazı problemler ortaya çıkabilir. İş yaşamımızda, kişisel ya da sosyal ilişkilerimizde veya hayatımızın genel olarak kalitesinde sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durumda, tahmin edilemeyen ve güçlü bir duygunun bizi ele geçirdiğini hissetmemiz oldukça normaldir.
Bu yazımız boyunca, öfke durumundan nasıl kaçınacağımıza ve öfkemizi nasıl kontrol edebileceğimizden bahsedeceğiz.
Öfke üzerine bir çok araştırma yapılmaktadır. Bu çalışmalar ışığında öfke şu şekilde tanımlanmaktadır: “Hafif kızgınlıktan, şiddetli öfke ve hiddete kadar değişken yoğunlukta hissedilen, bir duygu durumudur”. Aynı hissettiğimiz diğer duygularımız gibi, öfkelendiğimizde de fizyolojik ve biyolojik etkiler ortaya çıkmaktadır. Sinirli hissettiğimizde, kalp atışlarımız hızlanır ve kan basıncımız artar. Bunlara ek olarak enerji hormonlarımız, adrenalin ve noradrenalin seviyelerimiz de yükselmektedir. Öfke, hem içsel hem de dışsal olaylardan kaynaklanıyor olabilir. Belirli bir kişiye (iş arkadaşınız ya da amiriniz gibi) ya da yaşanan olaya (trafik sıkışıklığı, iptal edilmiş bir uçuş gibi) kızmış olabiliriz. Bunların yanı sıra travmatik ya da sinir bozucu olayların hatıraları ya da kişisel sorunlarımız da öfke seviyemizi arttırabilir.
Sıraladığımız bu belirtiler öfkelenen bireyin hissettiği ve etrafa yansıttığı belirtilerdir.
Stres insan vücuduna girdiği zaman bir şekilde çıkmak için yol arar, aynı elektriğin bedenimize girdikten sonra bedenin bir yerinden çıkmasında olduğu gibi. Yani şiddetli elektrik çarpmalarında ayak topuğu gibi yerlerde patlamalar olur ve elektrik bu biçimde bir şekilde dışarı çıkar. İşte günlük hayatta da biriktirdiğimiz stres ya da kızgınlık da bedenimize benzer bir şekilde etki yaratır. Küçük stres olayları birikir ve bir eşik üstü uyaranlar ile karşılaşıldığında hemen dışarı çıkar. Öfke patlaması yaşayan insanların birçoğu olayı tetikleyen etkenden çok bu birikmiş öfkeyi yaşarlar.
Öfke kontrol bozukluğu çocukluk çağında ortaya çıkar ve beyinin ön bölgesinin bir işlevidir. Kötü çocukluk dönemi yaşantıları ya da yanlış davranış biçimleri çocuklarda öfke kontrol bozukluğunu ortaya çıkarır. Öfke kontrolü bozukluğu durumunu yaşayan bireylerde mutluluk hormonu adı verilen serotonin hormonunun çalışmasında da bir sıkıntı olduğu bilinmektedir.
Birikmiş öfke kalp hızını arttırır, aynı zamanda kalp damarlarında daralmaya ya da kalp krizi yaşanmasına neden olabilir.
Öfke damar elastikiyetini kolayca bozar ve kalıcı hipertansiyon durumunun ortaya çıkmasına neden olur.
Biriken öfke bireyin metabolizmasını bozar ve şekerini yükseltir. Şeker hastası olanları incelediğimizde çoğu öfkelidir. Bakıldığı zaman öfkeli oldukları için şeker hastası olmuşlardır.
Birikmiş öfke, depresyon gibi ruhsal bozuklukları da tetikleyebilir. Hem öfke depresyona, hem de depresyon öfkeye yol açabilir.
Bir çoğumuzda bazı hastalıkların genleri mevcut olarak bulunmaktadır. Eğer bu genleri aktifleştirmemeyi başarabilirsek, hastalanmadan hayatımızı sürdürmeye devam edebiliriz. Ancak öfke kontrolü probleminiz var ise bu genlerin ortaya çıkma riski artmaktadır. İşte böyle bir durumda genetik haritamızda yer alan birçok hastalık tetiklenmiş olur. Son yıllarda kanserlerin artmasının altında yatan en önemli sebep de birikmiş öfke ve stres durumudur.
Bu yazımızda öfke durumundan kaçınmak ve öfke kontrolü konusuna değindik. Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/kumar-bagimliligi-nedir-nasil-gerceklesir/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler