Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
İnsanlar hayatları boyunca birçok güçlüklerle karşılaşırlar. Bu güçlüklerin bazıları daha kolay bazıları daha zor olsa da herkesin güçlüklerle baş etme şekli farklıdır. Toplumun tamamını etkileyen olaylarda da kişilerin olayları ele alış şekilleri farklılık gösterir. İşte bu farkı yaratan kavramlardan biri olan psikolojik dayanıklılık diğer bir adıyla psikolojik esneklik konusunu sizler için bu yazımızda ele alacağız.
“Esneyen bambu direnen meşeden güçlüdür.”
(Japon Atasözü)
Uzun ince gövdesiyle oldukça narin görünen bambu ağacı, şiddetli bir rüzgarla karşılaştığında o rüzgâra direnmek yerine onunla birlikte eğilir. Rüzgâr dindikten sonra ise dimdik ayakta kalmaya devam eder. Kalın ve katı gövdesiyle oldukça heybetli görünen meşe ağacı ise sert rüzgarlar karşısında direnmeye çalışsa da bir yerde pes edip devrilebilir.
Bireyin yaşamında karşılaştığı stresli olaylardan sonra kendisini toparlayabilmesi, stresli ve riskli olayları kolayca yönetebilmesi ve uyum sağlayabilmesi psikolojik dayanıklılık kavramının tanımıdır. Olumlu bir psikolojik dayanıklılığa örnek olarak depremde enkaz altında kalmış birisinin daha sonra yaşamına kaldığı yerden devam edebilmesini ya da ev içinde anne baba arasındaki şiddetli geçimsizliğe tanık olan bir çocuğun okulda başarılı ve arkadaşlarıyla iyi uyum göstermesi verilebilir.
Bu soruya yanıt aramadan önce ister erişkin olsunlar ister çocuk olsunlar psikolojik dayanıklılığı olan bireylerin kişilik yapılarının temel özelliklerine bakmak gereklidir.
Dayanıklı olan insanların en önemli özelliği iyimser ve umutlu olmalarıdır. Zorlu koşullar altında dahi iyimserliklerini ve umutlarını kaybetmezler. Bu noktada iyimserlik hali, sorunlarla karşı karşıya kaldığında kişinin daha sakin kalabilmesini sağlar. Ancak kişi umutsuz ve karamsar olmaya başlarsa anormal bedensel tepkiler baş göstermeye başlayabilir ve böylece bu kişinin hem ruhsal hem de bedensel olarak hastalanması daha kolay olur.
Psikolojik olarak dayanıklı insanların, yaşamlarına anlam katan yaşam amaçları vardır. Yaşam amacını bulmuş ve bu amaca doğru ilerlerken kendine hedefler belirlemiş insanlar diğerlerine oranla daha dayanıklı olurlar. Bir insanın yaşam amacını bulabilmesi ve bu doğrultuda hedefler belirleyebilmesi için öncelikle kendisini daha yakından tanıması gerekir. Psikolojik olarak dayanıklı olan insanların bir diğer özelliği de yaşamlarının kontrolünün kendi ellerinde olduğuna inanmaları ve istedikleri zaman hayatlarını değiştirebileceklerini bilmeleridir. Bazı insanlar ise başlarına gelen iyi ya da kötü tüm olayları kendilerinin dışında kalan dış faktörlere bağlarlar. Bu dış faktörler genelde şans, kader, kısmet, dış güçler, torpil, nazar vs. gibi şeylerdir.
Bu kişiler yaşam olaylarının gidişatının dış güçlerin etkisi altında olduğunu düşündüklerinden dolayı onlar için hayat çok zordur. Çünkü hayatlarının kontrolü kendi ellerinde değildir. Bu insanlar hayatlarında değişim oluşturmak için eyleme geçmezler çünkü bu değişimi gerçekleştirebileceklerine inanmazlar. Psikolojik olarak dayanıklı insanlar ise bunların tam tersini yaparlar. Dayanıklı insanlar hayatlarında değiştirebilecekleri şeylere odaklanırlar. Bunları değiştirebilmek için herhangi bir bahane üretmeden harekete geçerler, kendilerine uygun hedefler koyarlar ve çoğunlukla da başarılı olurlar.
Psikolojik olarak dayanıklı insanlar gerçekçidir. Bu insanlar bir sorunla karşılaştıkları zaman gerçekçi bir şekilde derhal o sorunu kabul ederler ve sorunu çözmenin olası yollarına odaklanırlar. Yani bu kişilerin odaklandıkları nokta sorun değil çözümdür. Oysa karamsar bir kişi çözüme odaklanmaz çünkü çoktan sorunlarını çözmekten vazgeçmiştir. Psikolojik olarak dayanıklı insanlar güçlü bir sosyal desteğe sahiptirler. Ancak bu kişilerin sağlıklı ilişkiler kurma ve yakın ilişkilerini sürdürebilme becerileri de iyi düzeyde olduğu için kendilerine bu güçlü sosyal desteği sağlayacak çevreyi yine kendileri oluştururlar. Bu yüzden bu kişilerin mutlu, kaliteli arkadaşlıkları ve sağlıklı aile ilişkileri vardır.
Özetle psikolojik olarak dayanıklı olan kişiler genellikle net ve belirli hedefleri olan, insanlarla ilişkileri iyi olan, kendilerine ve başkalarına nazik davranan, karşılaştıkları stres ve travmalarla baş edebilen, iletişime açık, güçlüklerle mücadele etmekten yılmayan, yaşama etkin katılım gösteren kişilerdir.
Nasıl ki kış aylarında ideal olan, mikropların hepsini yok etmek gibi gerçek olmayan beklentiler yerine hastalıklardan korunmak için bedenimizi güçlendirmekse, aynı durum ruh sağlığı alanında da geçerlidir. Çünkü dünya üzerinde de sıkıntıları, problemleri yok etmek, dertleri tamamen bitirmek mümkün değildir. Her insanın yaşamı boyunca mutlaka kendi dertleri, sıkıntıları olur ve bu sorunlar ömür devam ettikçe de farklı şekillerde insanın karşısına çıkar. İşte bu yüzden hayatın içinde sağlam bir şekilde ayakta durup problemlerle başa çıkabilecek gücü bulabilmek için insanın ruhunu güçlendirmesi, psikolojik olarak dayanıklı olması gerekir.
Şu söz bu durumu çok güzel özetlemektedir: “Denizde dalga bitmez sen sörf yapmayı öğren.” Kişi sörf yapmayı öğrenirse dalgaları ayaklarının altına alır ve yükselir ama kişi sörf yapmayı bilmiyorsa küçük bir dalga bile onu denizin içinde alabora edip boğulmasına sebep olabilir. Bu nedenle de hayatta küçük bir dalganın insanı yıkmaması için psikolojik dayanıklılığını artırması çok önemlidir.
Günlük hayatta her insan birçok olay yaşar. Bunların bazısı olumluyken bazısı da olumsuzdur ve kişiyi hayatının işlevselliğini devam ettirebilmesi açısından oldukça zorlar. Bu noktada psikolojik dayanıklılık dediğimiz kavram devreye girer. Psikolojik dayanıklılık aslında insanın başına gelen veya gelebilmesi mümkün olan olayları sağlıklı bir şekilde yorumlayabilme becerisine bağlıdır. Dolayısıyla psikoterapi seanslarında öncelikle kişinin düşünce-duygu-davranış örüntülerinin sağlıklı olup olmadığı mutlaka uzman tarafından değerlendirilen önemli bir konudur.
Kişi bu noktada sağlıklı düşünme becerilerini geliştirirse olayları zihninde çok daha gerçeğe yakın ve çözüm odaklı bir şekilde yorumlar. Sağlıklı düşünme sistemi kişinin olumlu duygular yaşamasını sağlar. Dolayısıyla da kişi hayatında daha anlamlı eylemlerde bulunur ve daha sağlıklı davranışlar gösterir. Böylece kişi psikolojik açıdan daha dayanıklı olacağından hayatı daha doyumlu ve yaşamaya başlar.
Mutlu Yaşam Online Psikolojik Danışmanlık Merkezi psikologları, bireylerin psikolojik dayanıklılığını desteklemek için yüz yüze veya online terapi seansları düzenleyerek bireylerin daha mutlu ve güçlü bir hayat yaşamaları için çalışmalar yaparlar.
Bu yazımızda sizlere Psikolojik Dayanıklılık (Rezilyans) hakkında bilgi verdik . Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/ogrenme-stilleri-ve-ozellikleri/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler