Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Halk arasında “kişilik”, “karakter” ve “mizaç” terimlerinin sıklıkla karıştırıldığı, hatta anlam olarak birbirinin yerine bile kullanıldığı gözlemlenmektedir.
Bu yazımızda, mizaç, karakter, kişilik ve kişilik bozukluğundan bahsederek okurların hem kelimeleri anlamlarına uygun kullanmalarına yardımcı olmayı hem de insan hayatında önemli yere sahip olan bu üç konsepti daha iyi anlayabilmelerini umut ediyoruz.
Eğer ebeveynseniz, bu yazıyı okuduktan sonra çocuğunuzun mizacı veya kendi kişilik özelliklerinizin ebeveynliğinize etkileri hakkında farkındalığa sahip olup, ebeveynlik stratejilerinizi oluştururken bu bilgilerden faydalanabilirsiniz.
Ebeveyn olmayanlar için de mizaç ve karakterin kişinin kendi davranış, duygu ve düşünceleri üzerindeki etkisine dair farkındalık kazanmaları konusunda fayda sağlayacağını düşünmekteyiz.
Mizaç en genel haliyle, kişinin doğuştan gelen davranışsal, duygusal, düşünsel özelliklerini belirleyen yatkınlıkları ve eğilimleri olarak tanımlanabilir. Bu özellikleri iyi veya kötü olarak sınıflandırmak doğru değildir. Çünkü, iyilik veya kötülük, sahip olunan özelliğin nasıl ve ne şekilde kullanıldığıyla ilişkilidir.
Aile yapısı, kültür gibi çevresel faktörlerden etkilenerek, kişiliğin oluşumunda önemli rol oynayan mizaç için, kişiliğin zeminini oluşturan “biyolojik yan” diyebiliriz. Bu biyolojik yan, “karakter” ile birleşerek kişiliği meydana getirir.
Karakter, kişiliğin çevresel faktörlerle ve deneyimlerle ortaya çıkan, “öğrenilmiş” bileşenidir. Karakter, kalıtımdan daha az etkilenir ve çocukluktan itibaren yavaş yavaş olgunlaşarak yetişkinlik döneminde son halini alır. Olgunlaşma sürecinde, karakteri işlemek, değiştirmek, dönüştürmek mümkündür. Bu safhada kişinin sosyo-kültürel deneyimleriyle öğrendikleri, kişiliği üzerinde en az doğuştan getirdiği mizaç özellikleri kadar önemli olmaktadır.
Kişilik, herkeste parmak izi gibi eşsiz ve biriciktir. Mizacı (yani doğuştan getirilen genetik yanı) ve karakteri (yani sosyo-kültürel etkileşimle öğrenilen yanı) içeren kişilik, bu bağlamda, genetik ve çevresel faktörler tarafından belirlenen davranış, duygu ve düşünce biçimi olarak tanımlanabilir.
Bu nedenle kişilik, sadece genetik mirasın bir ürünü değil, kişinin erken çocukluk döneminde ebeveynleri ile ilişkisi, bulunduğu sosyal ortamlar, kültür, çevre koşulları gibi faktörlerden de fazlasıyla etkilenen bir kavramdır. Çocuk psikoloğu için Mutlu Yaşam’ı tercih edebilirsiniz.
Gelin bu üç kavramın ilişkisine bir örnekle bakalım;
Mizacın her bireyin dünyaya gelirken sahip olduğu potansiyeli olduğunu hatırlarsak buradan yola çıkarak mizacı bir domates tohumuna benzetebiliriz. Dolayısıyla bu tohum, patates meydana getiremez. Yani bu tohumun potansiyeli domates haline gelmektir.
Domates tohumundan üretim yapıp, bir domates elde edebilmek için; toprağın derinliği, fiziki ve kimyasal özellikleri, eğimi, bulunduğu konumu, iklimsel özellikleri gibi birçok faktörün uygun olması gerekir. Diğer yandan, domates tohumunun kaliteli (hastalıklara dayanıklı, istenilen renk, şekil, boyut ve kabuk yapısına sahip) ürün vermesi için; hastalıklarla ve yabani otlarla mücadele, toprağın işlenmesi, doğru şekilde sulama yapılması ve uygun tekniklerle hasat edilmesi de gerekir.
Uygun şartların sağlandığı ve gerekli bakımın yapıldığı durumlar tıpkı karakterin ortaya çıktığı mizacın potansiyelinin işlenmesi halidir. Domates tohumunun var olan potansiyel özellikleriyle ise ürünü, yani domatesi elde edebiliriz ki burada yoğun uğraşlar ve doğru yaklaşımlar sonucu elde ettiğimiz domates, insan gelişiminde kişiliğin oluşmasını ve oturmasını temsil eder.
Siz de tohumun, yani çocuğunuzun mizacının neye ihtiyacı olduğunu bilir ve ona uygun koşulları sağlarsanız, çocuğunuza yapabileceğiniz en iyi ebeveynliği yapmış olursunuz.
Bu nedenle, yeterince iyi bir ebeveyn olmak, önce kendi mizacını, karakter özelliklerini ve kişiliğini tanımak sonra çocuğunun sahip olduğu mizacın farkına varmak, onu kabul etmek ve ihtiyacına uygun koşulları sunarak çocuğunun kendisini gerçekleştirebilmesini desteklemektir.
İhtiyaçlar karşılanıp, uygun koşullar sağlanamadığında;
Kişinin genetik yatkınlığı varsa ve uygun çevresel koşullar sağlanamadıysa, kişilik bozuklukları meydana gelebilir. Kişilik bozukluğu, özellikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde ortaya çıkarak kişinin, aile, sosyal çevre, iş ortamı gibi alanlarda ciddi problemler yaşamasına neden olan davranışlar ve uyum problemleri ile karakterizedir.
Kişilik bozukluğu yaşayan bireyler, genellikle kültürüne göre kendisinden beklenilenin dışında süregiden bir iç yaşantı ve davranış örüntüsüne sahiptirler. Kişilik bozukluklarının görülme sıklığı ise kadın ve erkeklerde eşit orandadır. Kişilik bozukluğunun tedavi süreci uzun soluklu olmakla beraber, tedavi edilmediği sürece birçok farklı psikiyatrik rahatsızlığın meydana gelmesine de zemin hazırlayabilir.
Belirtiler, kişilik bozukluğunun türüne göre değişebilmektedir. Çevresiyle etkileşimde saldırganlık gibi daha belirgin tablolarla karakterize kişilik bozuklukları bulunurken, içe kapanıklık, çekingenlik gibi belirtilerin gözlendiği kişilik bozuklukları da vardır.
Kişilik bozukluklarına eşlik eden başka psikiyatrik hastalıklar da görülebilmektedir. En sık rastlananları; alkol ve madde bağımlılığı, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk ve sosyal fobi olarak sıralanabilir.
Kişilik örgütlenmesi hakkında bilgi almak için MMPI kişilik testine ya da TAT, Rorschach gibi projektif testlere sıklıkla başvurulmasının yanı sıra, ruh sağlığı uzmanlarının klinik gözlemleri ve aile görüşmeleri de kişilik bozukluğunun teşhis edilmesine olanak sağlamaktadır.
Kişilik bozuklukları da kendi aralarında 3 gruba ayrılır;
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Histriyonik Kişilik Bozukluğu
Narsistik Kişilik Bozukluğu
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Obsesif – Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Buna ek olarak, insanlarda birden fazla kimlik oluşmasının görüldüğü Çoklu (Dissosiyatif) Kişilik Bozukluğu da %1 oranla rastlanan kişilik bozukluklarından biridir.
Kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle hastalığının farkında olmadıklarından kendi başlarına tedavi için başvuruda bulunamazlar. Genelde birilerine zarar verdiklerinde veya çevrelerinin teşviki ya da zorlaması ile tedavi sürecine başlarlar. Bu nedenle, hastaların birçoğu tedavi edilmeden kendileri ve çevreleri için oldukça zorlayıcı hayatlarına devam ederler.
Kişilik bozukluklarından kurtulmanın yolu online psikolog ile terapiden geçmektedir. Kişilik bozukluğunun türüne bağlı olarak psikoterapi metodu değişebilmekle birlikte; Şema Terapi, EMDR Terapisi gibi terapi yöntemleri sıklıkla kişilik bozukluklarında kullanılan yöntemlerdir.
Psikoterapi sürecine ek olarak ilaç tedavisi de sürece dahil edildiğinde, süreç daha iyi yönetilebilmekte, bozulan günlük işlevsellik ve ilişkiler daha sağlıklı bir şekilde toparlanabilmektedir. Ancak burada bahsedilen psikoterapi süreci, diğer birçok psikolojik rahatsızlığa göre daha uzun ve süreklilik gerektiren bir süreçtir.
Kişilik bozukluklarıyla çalışırken psikoterapinin temel amacı; hatalı düşünce kalıplarının değerlendirilmesi, yanlış inançların değiştirilmesi, yeni düşüncelerin öğrenilmesi ve sağlıklı inançların oluşturulmasıdır. Bu süreçte işlevsel olmayan davranış kalıplarının yerine işlevsel davranış kalıplarının öğrenilmesi, başa çıkma stratejilerinin kazanılması ve kişiler arasındaki ilişki becerilerinin geliştirilmesi de amaçlanır.
Sonuç olarak, mizaç ve karakter kişiliğin gelişiminde çok önemli role sahip iki unsurdur. Mizacın ihtiyaçlarının nasıl ve ne ölçüde karşılanabildiği, kişinin sahip olduğu potansiyeli nasıl kullanacağını ve hayatını nasıl yaşayacağını şekillendirir. Bu nedenle kendinizin ve çocuğunuzun mizacını iyi anlamak oldukça önemlidir. Aksi takdirde yaşanan çatışmalar, uyumsuzluklar, olumsuz çevre koşulları kişilik bozukluğunun oluşmasına varabilen sonuçlar doğurmaktadır.
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/hubris-sendromu-nedir/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler