Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Günümüz modern insanı, genellikle en ağır eleştirilerin hedefine hep kendisini koymakta, kendi ile ilgili ulaşılamayacak beklentiler içine girerek kendisini sürekli olarak yetersiz görme eğilimindedir. Toplum baskısı, aile beklentileri, rekabete dayalı bir sistemin içerisinde yer almanın yanı sıra kişisel başarısızlıklar gibi pek çok etken, kişilerin beklenen başarıya ulaşamadıkları ve yetersiz oldukları hissine kapılmalarına sebep olur. Kendini yetersiz hissetmek oldukça yorucu ve yıpratıcı bir duygu olmakla kalmaz aynı zamanda kişilerin özgüvenini zedeleyerek hayattan geri çekilmelerine sebep olmaktadır. Siz de sık sık “Kendimi yetersiz hissediyorum,” hissine kapılıyorsanız bu yazı sizin için faydalı olabilir.
Yetersizlik, özünde bireyin belirli zedelenme ya da sapmalar sonrasında belirli bir şeyi yapamaması, o eylemin sınırlarının kişinin fiziki veya zihinsel gücünün dışında kalmasıdır. Yetememek, başaramamak kişiler için olumsuz ve küçük düşürücü durumlar olarak algılanma eğilimindedir. Kendini yetersiz hissetmek duygusu ise yalnızca yetersiz olmaktan ileri gelmemekte, genellikle bir korku, bir travma ya da öğrenilmiş bir kabulden ileri gelmektedir. Kişinin yeterliliği ve yetersizlik hissi ne yazık ki paralel olmamakta, değersizlik duygusu ya da toplum baskısı gibi sebeplerle kişilerin kendilerini nasıl gördükleri bu hissi tanımlamaktadır.
Kendini yetersiz hissetmek sayısız sebep ve olaya bağlı olabilse de bu noktada en temel etken kişinin kendini tanımaması ve kendine güvenmemesidir. Kişilerin geçmişte yaşadıkları olaylar, aile yapıları, farklı kişilik yapıları ya da kendilerine uygun olmayan alanlarda var olma çabaları yetersizlik duygusunun büyümesinde etkili olmaktadır.
Geçmiş yaşamımızda yaşanan olumsuz deneyimler ve daha ileri seviyede yaşanan travmalar bugünkü davranış biçimlerimizi belirlemektedir. Özellikle çocuklukta ya da okul dönemlerinde aile ve öğretmenleri tarafından baskıyla aşağılamaya maruz kalan çocuklar yetişkinlikte de kendini yetersiz hissetmekten kaçınamaz. Hem Mükemmeliyetçi ebeveynlerin hem de eğitimcilerin çocuklar üzerinde büyük beklentilerinin olması ve sürekli başkalarıyla kıyaslanma hali bu konudaki başlıca sorunlardan biridir. Bu beklenti kişide başarısız olma korkusu, hiçbir şeyden tatmin olmama, mükemmel olmadığına inandığı işleri yapmama, mutsuzluk ve içe kapanıklık gibi durumları da beraberinde getirmektedir.
Bunun yanında akran zorbalığına maruz kalan bireylerde de çekingenlik ve utanma ile birlikte kendini yetersiz hissetmek duygusu hakim olur. Bireyin özgüveni ve kendine olan sevgisi doğru şekilde korunmadığında zarar görür ve bu hisse sebep olur.
Kaçıngan kişilik bozukluğu olan kişilerde hayatlarındaki hemen hemen her ilişkide kendini yetersiz hissetmek duygusu hakimdir. Eleştirilme korkuları çok yüksek ve toleransları ise bir hayli düşük seviyededir. Dolayısıyla bu kişiler için iş, arkadaş veya okul ortamında sosyal yaşam son derece zorlayıcı olabilmektedir. Sosyal ortamlarda genellikle ilişki kurmaktan kaçınmak, kendini yetersiz hissetmek, beğenilmemiş hissetmek, kızarmak, kekelemek gibi davranışlar sergileyebilirler. Bunların yaşanmaması için kişiler, mümkün mertebe davranışlarını kısıtlar ve iletişimi minimum seviyede tutar. Sosyal etkileşim azaldığında sorunlardan da kendilerini korumuş olurlar, risk almayı sevmezler.
İş yerinde yetersizlik hissine kapılıyor ve başarısız olmaktan korkuyorsanız şunu bilmelisiniz ki bunu bir tek siz yaşamıyorsunuz. Çalışma hayatına yeni başlayan hemen hemen her insanın mesleğinin ilk yıllarında sıklıkla yetersizlik hissine kapılması oldukça normaldir. Çalışma hayatına yeni başlamışsanız bu süreçte tecrübenizin olmayışı, iş ortamını tanımamanız, uygulamayı bilmemeniz ve bilgilerinize güvenmemeniz sizi yetersizlik duygusuna itebilir.
Çalıştığınız iş yerinde sizden kıdemli ve tecrübeli kişilerin tutumları da bu hisse kapılmanızda oldukça etkili olmaktadır. Bu kişiler size tecrübesiz olduğunuzu hissettirerek sürekli bir baskı kuruyorsa yetersiz ve başarısız hissetmemeniz içten bile değildir. Oysa kıdemli çalışma arkadaşlarınız size tecrübe aktarımı yapıp öğrenmeniz için zaman tanıdığı takdirde zaman içerisinde yetersiz hissetmek yerine özgüveninizin arttığını ve bilgilerinizle birlikte kendinize güvendiğinizi de görebilirsiniz. Bu noktada çalışma hayatında kendini yetersiz hisseden kişiler kendi içlerine yönelmeli, bu yetersizlik hissinin kendi eksikliklerinden mi yoksa farklı insanların tavırlardan mı kaynaklandığına kafa yormalıdır.
Kendini yetersiz hissetmek beyninizin kötü bir alışkanlığı gibi hareket eden, zamanla düşünce ve yaşam tarzınızı değiştirerek kopabileceğiniz bir histir. Değişim kolay olmasa da sonuçlarının buna değdiğini söylemeliyiz. Kendi başınıza yapabileceklerinizin yanında, profesyonel kişilerden destek almak, çeşitli yeni alışkanlıklar edinmek ve terapiye gitmek oldukça etkili olmaktadır.
Kendini anlamak, tanımak ve olduğu haliyle kabullenmek insan için hiç de kolay olmasa da hayatınızı hem mutlu hem de huzurlu hissederek geçirmeniz için kesinlikle buna odaklanmalısınız. Kendinizi gerçekten tanımadığınızda dış seslere ve başka insanların fikirlerine çok açık olursunuz. Kendini yetersiz hissetmek duygusundan arınmak için en başta siz kendinizi anlamalı, yargılamadan dinlemeli ve kendinizi olduğunuz halinizle sevmelisiniz.
Bu konuda tek başınıza başarılı olamıyor, sık sık kendini yetersiz hissetmekle başa çıkmak zorunda kalıyorsanız muhakkak terapi ve psikolojik destek almalısınız. Mutlu Yaşam bünyesinde profesyonel ekibimiz kendinizi tanıma yolunda duygularınızı anlamanıza, çözümlemenize ve kendinizi olduğunu halinizle kabul seviyesine ulaşmanıza yardımcı olmak için her zaman yanınızdadır.
Yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri de kendinize dair iyi olduğunu düşündüğünüz yönlerinizin listesini yapmaktır. Sakin bir zamanda oturup hangi alanlarda iyi olduğunuzu, nelerde başarılı olduğunuzu ve neleri sevdiğinizi düşünerek bir liste yapmalısınız. Yaptığınız bu listenin o kadar da kısa bir liste olmadığını fark ettiğinizde kendinize ve görmezden geldiğiniz potansiyelinize bir hayli şaşırabilirsiniz. Ara ara bu listeyi kendinize hatırlatmanız özgüven ve özsaygı kazanmanızı kolaylaştırarak başarınıza yön verecektir.
İç sesiniz hayatınızın her anında size “Daha iyisini yapabilirdin!” şeklinde burun kıvırıyor, yaptığınız her harekette bir eksiklik görüyor ve kendinizi değersiz hissetmenize sebep oluyor olabilir. Bu bir nevi kendinize sürekli dışarıdan bakarak eleştirmeniz ve her harekette sorgulanma korkusu yaşamanız anlamına gelmektedir. Fakat eleştiren bir iç ses de diğer davranışlarınız gibi aslında zamanla geliştirdiğiniz bir alışkanlıktan ibarettir.
Bunun için öncelikle düşünce sisteminizi değiştirmeye çalışmalı, daha olumlu ve yapıcı düşünmeye kendinizi alıştırmalısınız. Pozitif düşündüğünüzde her hareketinizde kendinizi sorgulamak, değersizlik duygusunun esiri olmak yerine, özgüvenli adımlar atabilir, hata yaptığınızda bunu kendinizi aşağı çekmek için değil hatayı düzelterek başarılı olmak için kullanabilirsiniz. İç sesinizin eleştirmek yerine yapıcı ve destekleyici olmasına izin verirseniz, kendi kendine yetebilen, kendini yukarıya taşıyan bir kişiliğinizin oluştuğunu göremenin yanı sıra dışarıdan gelen sesler yerine sadece kendi sesinizi dinleyeceksiniz.
Yetersizlik duygusunun en önemli sebeplerinden biri kişinin, ailesinin ya da toplumun beklentilerine karşılık kendine ulaşılması güç hedefler koyması ve imkansızı başaramadığında mutsuz olmasıdır. Bu sebeple yapmanız gereken en önemli şey kendinizi tanıma sürecinden sonra hayatta ne yapmak istediğinize karar vermek olmalıdır. Öncelikle kendinize kısa vadeli ve uzun vadeli olmak üzere hedefler belirlemelisiniz. Başlangıçta kısa dönemde hedeflerinizi gerçekleştirmek için planlama yapmalı ve buna yönelik çalışmalısınız. Hedeflerinizin sizin karakter özelliklerinize, hayat tarzınıza, yeteneklerinize uygun ve gerçekleştirilebilir olması ile son derece önemlidir. Doğru ve ulaşılabilir hedefler belirlemek sizi başarıya ulaştıracak en gerekli adımdır.
Kendinize gerçekçi hedefler belirlemekte zorlanıyor ya da hangi hedeflerinizin gerçekleşebilir olduğu konusundan kararsızlık yaşıyorsanız bu noktada size yol gösterecek bir uzmandan yardım talep etmeyi düşünebilirsiniz. Mutlu Yaşam uzman kadromuzdan destek alarak hedeflerinize yön verebilir, yetersizlik duygusu ve başarısızlık korkunuzdan kurtularak potansiyelinizi özgür bırakabilirsiniz.
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/alisveris-bagimliligi-ile-nasil-basa-cikilir/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler