İntihar ve Madde Bağımlılığı Arasındaki İlişki

İntihar ve Madde Bağımlılığı Arasındaki İlişki

Günümüz dünyasında birçok insan, hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkmakta güçlük çekiyor. Kimisi ekonomik sıkıntılar, kimisi aile içi sorunlar, kimisi ise ruhsal rahatsızlıklar nedeniyle kendini çıkmazda hissedebiliyor. Bu noktada bazı kişiler alkol ve uyuşturuculara yönelirken, bazıları ise intihar düşünceleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Peki, intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişki nedir?

Araştırmalar bize; intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişkinin çok kritik düzeyde olduğunu göstermektedir. Alkol ve uyuşturucu kullanımının, kişinin yaşamına son verme isteğini önemli ölçüde artırdığı belirtilmiştir. Kendi canına kıymanın %50’den fazlası uyarıcı öğelerle ilişkilidir. Bu nedenle, intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişkiyi anlamak, önleme ve müdahale stratejileri geliştirmek açısından hayati önem taşımaktadır.

Madde Bağımlılığı Nedir?

Bireylerin herhangi bir uyarıcı etkeni belirli bir düzenle ve kontrolsüz bir şekilde kullanması “madde bağımlılığı” olarak tanımlanmaktadır. İntihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişki ise bu düzeyde olan kişilerde sıklıkla araştırılan bir konu haline gelmiştir. Bağımlılık yapan uyarıcılar arasında alkol, nikotin, esrar, kokain, eroin, bazı reçeteli ilaçlar, sentetik uyuşturucular ve yapıştırıcı, tiner gibi uçucular yer almaktadır. Uçucular, burundan ve ağızdan solunarak kana karışırlar ve çok kısa sürede alışkanlık yaparlar. Solunum yollarına verdiği zararla ani ölümlere sebep olurlar.

Tüm tiryakilik yapan maddeler, beynin ödül mekanizmasını etkileyerek, kullanıcıda geçici bir haz ve rahatlama hissi oluşturur. Ancak, zamanla bunlara karşı tolerans gelişir ve aynı etkiyi elde etmek için daha yüksek dozlarda kullanım isteği ortaya çıkabilir. Zamanla bireyin fiziksel ve psikolojik sağlığını tehdit eden bir kısır döngü oluşur ve bırakma çabalarını da zorlaştırır.

İştah kaybı ya da ani yeme krizlerinden doğan yeme bozuklukları, bulantı, kilo kaybı, yavaş nefes alma, terleme gözlerde kızarıklık, titreme, kas ağrıları, ağız kuruluğu, göz bebeklerinde küçülme, gibi fiziksel belirtiler bağımlılık sırasında görülebilir. Bu süreçte melankolik depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları, unutkanlık, asabiyet, huzursuz davranışlar, hüzün, karamsarlık, ani ruh hali değişiklikleri gibi pek çok psikiyatrik rahatsızlık görülebilir. Sosyal ilişkilerin bozulması, iş veya okul performansında düşüş gibi davranışları da gözlemlemek mümkündür.

İntihar ve Madde Bağımlılığı

İntihar ve Madde Bağımlılığı İlişkisi

Araştırmalar bize, intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişkide risk oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle madde bağımlılığından kurtulma yolları üzerine online terapi veya psikiyatriden birebir destek alınmalıdır. Alkol ve uyuşturucu maddelerin etkisinde olan bireylerin, dürtüsellik ve saldırganlık gibi davranışlar sergilediğini saptamıştır. Bu nedenle tiryaki kişilerde aile, iş ve toplum problemlerinin ağırlık kazanması ile intihar düşüncesi zaman içerisinde arttığı gözlemlenir. Ayrıca, alkol, uyuşturucu ve sigara bağımlılığı nedeniyle sosyal ilişkilerde yaşanan bozulmalar, iş kayıpları ve finansal sorunlar da intihar riskini artıran faktörler arasında yer almaktadır.

Madde Kullanımının Beyin Üzerindeki Etkileri

Uyuşturucu ve alkol gibi uyarıcılar, beyin kimyası üzerinde doğrudan etkileri bulunmaktadır. Bu etki zaman içerisinde intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişkiyi gündeme getirerek, tedavi sürecini gerektirmektedir. Kişileri tiryaki seviyesine getirenler, uzun süreli kullanım sonucunda, beynin kimyasal dengesini bozarak çeşitli nörolojik değişikliklere yol açar. Beyindeki dopamin miktarını çok hızlı ve bariz şekilde artırarak geçici bir “ödül” hissi yaratır. Ancak sürekli kullanım sonucunda dopamin üretimi azalır ve beyin doğal dengesini kaybeder. Bu da motivasyon, depresyon, anksiyete ve diğer ruhsal bozukluklara yol açar.

Kişiliğimizin yönetildiği beynimizin ön lobu; duygusal düzenleme, bilinçli düşünme ve davranış kontrolu yapan kısımdır. Uyarıcılar ile kendimizi daha rahat ve problemlerin çok kolay üstesinden gelebilecekmişiz gibi bir his yaratması nedeniyle bu kısmı etkilemektedir. Ancak bu halüsinatif hal, mantıksızca davranma, pişmanlık duyabileceğimiz şeyler yapma ve odaklanma sorunlarını da beraberinde getirecektir. Tiryakilik devam ettikçe beynimiz yavaşlar ve karar verme yeteneğimiz gittikçe azalır. Bu durumda doğru kararlar alabilmek, duygu ve dürtüleri kontrol etmek epey zorlaşır. İşte intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişki de bu noktada devreye girer. Kişi, zaman zaman “intihar etmek istiyorum” düşüncesine kapılabilir.

Depresyon ve Kaygının Rolü

Depresyon ve kaygı bozukluğu, günümüzün en sık konuşulan konularının başında gelmektedir. Bu iki durum ile madde kullanımı arasında çift yönlü bir ilişki vardır. Bir yandan, endişeli ve bunalımda hisseden kişiler, bu olumsuz duygularla başa çıkmak için alkol, sigara veya uyuşturucuya yönelebilirler. Diğer yandan ise uyuşturucu ile kronik depresif bozukluk ve kaygılı ruh hali ortaya çıkarak tam bir kısır döngü ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlar intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişkiyi açıklayan detaylar arasındadır. Yeşilay’ın araştırmalarına göre; günümüzde tahminen bağımlılığı olan iki kişiden biri depresyonla mücadele ediyor. Özellikle suçluluk, pişmanlık, karamsarlık gibi hisler depresyon ve kaygı belirtilerini tetikliyor. Sonuç olarak, bireyin intiharı düşünme eğilimleri ve girişimleri için risk faktörleri artıyor.

Madde Bağımlılığında Depresyon ve Kaygının Rolü

Risk Faktörleri: Kimler Daha Savunmasız?

Belirli bireylerde intihar ve madde bağımlılığı risk faktörleri daha yüksek olabilir. Özellikle genç yaş grupları, alkol ve uyuşturucu almaya bağlı intihar girişimleri açısından daha savunmasızdır. Yapılan bir araştırma sonucu, madde kullanımın en yaygın olduğu yaş grubunun ülkelere göre farklılık gösterse de ortalama 18-20 aralığında olduğu tespit edilmiştir. Bu bilgi doğrultusunda ergenlerde madde bağımlılığı konusu hakkında pek çok çalışma yapılmaktadır. Bu araştırmalardan biri de WHO (World Health Organization)’nun 2024 yılında Avrupa, Orta Asya ve Kanada genelinde yaptığı araştırmadır. Araştırmaya göre 16 yaş altı gençler arasında en çok alkol kullanımı söz konusudur.

Bipolar, borderline ve antisosyal kişilik bozukluğu gibi psikiyatrik rahatsızlıkları olan kişilerde, intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişkisi daha yoğun yaşanmaktadır. Bu şekilde olan bireylerde dürtüsellik, saldırganlık ve önceki canına kıyma girişimleri de risk faktörleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle, bu grupların erken dönemde tespit edilerek, tedavide desteklenmesi çok önemlidir. Gençleri, madde bağımlılığı farkındalığı oluşturmak adına bilinçlendirme faaliyetleri düzenlemek, onları uyuşturucunun sağlığa zararları konusunda bilgilendirmek ve daha iyi alternatifler sunmak etkili bir önlem olabilir.

Madde Bağımlılığı ve İntiharı Önlemede Destek Mekanizmaları

Uzmanlar, intihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişki araştırmaları sonucunda bağlılığın bir irade meselesi değil, beyinde kimyasal değişimlere yol açan bir hastalık olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, tiryakilik yaşayan kişilerin suçlanmaması ve desteklenmesi büyük ehemmiyet taşır. Uyarıcı madde veya uyuşturucuyu bırakmak, öncelikle kişinin bu sorunu kabul etmesi ve değişim için kararlı olmasından geçer. Tedavi süreci, sadece fiziksel değil; tıbbi, psikolojik ve sosyal destek ile üstesinden gelinebilecek bir durumdur.

İntihar ve madde bağımlılığı arasındaki ilişkiyi anlatıp bu durumun önüne geçebilmek için yapılabilecek bazı yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kişinin düşünce kalıplarını değiştirerek sağlıklı başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine yardımcı olur.
  • Destek Grupları: Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri (AMATEM) ve Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM), hastalara ve ailelerine ücretsiz destek sunar.
  • Madde Bağımlılığı Testi: Madde bağımlılığı belirtileri gösteren kişiler; idrar, kan veya saç testi ile durumu netleştirebilirler.
  • Tıbbi Tedavi: Gerekli durumlarda, ilaç tedavileri ve tıbbi müdahaleler, yoksunluk belirtilerini hafifletmek ve ruhsal dengeyi sağlamak için kullanılabilir.
  • Spor ve Sanat Terapisi: Fiziksel aktiviteler ve yaratıcı uğraşlar da kötü alışkanlıklardan kurtulma sürecine olumlu katkılar sağlar.
  • Aile ve Sosyal Destek: Yakın çevrenin desteği, kişinin iyileşme sürecinde motivasyonunu artırır ve sosyal izolasyonu önler.
  • Eğitim ve Farkındalık Programları: Toplum genelinde bu konular hakkında bilinçlendirme çalışmaları, erken müdahale ve önleme için çok mühimdir.
  • Kriz Müdahale Hizmetleri: Acil durumlarda, kriz hatları ve müdahale ekipleri, hayatına son verme girişiminde bulunan kişilere anında destek sağlayarak katkıda bulunur.
  • Psikolojik Destek: Profesyonel terapistler ve danışmanlar aracılığıyla duygusal ve zihinsel destek almak da önemli bir rol oynar.

Unutmamalıyız ki, hepimizin yaşamı değerlidir ve destek alarak bu sıkıntıların üstesinden gelmemiz mümkündür. Eğer madde bağımlılığı ve intihar düşünceleriyle mücadele etmekte zorlanıyorsanız, profesyonel yardım almak için Mutlu Yaşam ziyaret edebilirsiniz. Online terapi desteği ile daha kaliteli bir yaşam mümkün.

​​Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/iklim-degisikliginin-ruh-sagligina-etkileri-nelerdir/ linkinden ulaşabilirsiniz.

Uzmanlarımızla Akademik Başarınızı ve Seçimlerinizi Tesadüfe Bırakmayın!

Alanındaki başarılı uzmanlarımızla sizlere hızlı ve güvenli hizmetler sunuyoruz.

Sıfır Sınav Kaygısı Paketi

Uzmanımızdan online ya da yüz yüze destek alarak, geleceğinize doğru adımlar atın.

Kurucu Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist & Yazar
Fonksiyonel Wellness Koçu
Burcu YARAPSANLI ZAYİM

Aile Danışmanlığı Paketi

Uzmanımızdan online ya da yüz yüze destek alarak, geleceğinize doğru adımlar atın.

Uzman Klinik Psikolog & Çocuk Gelişim Uzmanı & Aile Danışmanı
Sude ÇAKIR

Cinsel Terapi Paketi

Uzmanımızdan online ya da yüz yüze destek alarak, geleceğinize doğru adımlar atın.

Kurucu Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist & Yazar
Fonksiyonel Wellness Koçu
Burcu YARAPSANLI ZAYİM

İçerikler