Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Hayatın her alanında olduğu gibi cinsellik de bir döngü içerisindedir. “Cinsel yanıt döngüsü” olarak bilinen ve 5 aşamadan oluşan bu döngünün bir ya da daha fazla aşamasında gerçekleşen bozulmalar, cinsel işlev bozukluklarını ortaya çıkarır. Bu yazımızda sizlere erkeklerde görülen cinsel işlev bozukluklarından bahsedeceğiz.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, cinsel işlev bozukluklarının din, dil, ırk ve cinsiyet ayırt etmeksizin tüm dünya ülkelerinde görülen yaygın bir durum olduğunu belirtmektedir. Bu yaygınlık oranı ise tüm dünyada neredeyse her üç kişiden birinin cinsel hayatının bir döneminde en az bir cinsel işlev bozukluğu yaşadığı şeklinde kayıtlara geçmiştir. Cinsel yaşamdaki sorunlar, kişinin hayat kalitesini bozabilmekte ve çeşitli ruhsal hastalıklara zemin hazırlayabilmektedir.
Cinsel İstek Evresi:
Cinsel arzunun gerçekleştiği evredir.
Uyarılma Evresi:
Erotik duygu ve düşüncelerin belirdiği evredir. Bu evre erkeklerde ereksiyon (sertleşme), kadınlarda yaygın olarak vazokonjesyon (kanlanma artışı) ve myotoni (kas kasılması) şeklinde görülür. Uyarılma evresi herhangi bir fiziksel uyarı veya fantezi düşlemeleri ile ortaya çıkabilir.
Plato Evresi:
Uyarılma evresinin bir parçası ve devamı sayılabilen bu evrede, duyulan haz ve cinsel gerilim giderek yükselir ve kişinin orgazma geçene kadar devam eder. Plato evresi orgazm evresine giriş evresi olarak sayılabilir.
Orgazm Evresi:
Süre açısından en kısa olan orgazm evresi, cinsel haz açısından ise en yoğun evredir. Bu evrede, erkeklerde meninin penisten atılması, kadınlarda ise ritmik refleks kasılmalar gerçekleşir.
Çözülme Evresi:
Orgazmın gerçekleştiği ya da gerçekleşmediği durumlarda plato evresinden sonra bedenin bütününde önceki aşamalarda gerçekleşmiş olan fizyolojik değişikliklerin dakikalar içinde aynı sırayla kaybolması şeklinde görülen evredir. Bu evrenin ne kadar uzun süreceği ise cinsiyete, orgazm olma durumuna ve orgazm olma sıklığına göre değişkenlik gösterir.
Kadınlar, çözülme evresinde cinsel uyaranın sürmesiyle tekrar uyarılıp orgazm olabilirken, erkekler süresi kişiye ve yaşa göre değişen bir refrakter döneme girerler. Refrakter dönem bitene kadar erkeklerin tekrar erekte ya da orgazm olmaları mümkün değildir. Dolayısıyla, erkeklerin tek çeşit cinsel yanıt döngüsü varken, kadınlarda cinsel yanıt döngüsü çok değişken olabilmektedir.
Cinsel İstek Bozuklukları
Cinsel Uyarılma Bozukluğu
Orgazm Bozuklukları
Ağrılı Cinsel Birleşme Sorunları
Genel Tıbbi Duruma Bağlı Cinsel İşlev Bozuklukları
Madde Kullanımına Bağlı Cinsel İşlev Bozuklukları
Başka Bir Yerde Tanımlanmamış Cinsel İşlev Bozuklukları
Sertleşme Bozukluğu:
Cinsel ilişki için yeterli sertleşmenin birden fazla kez ve kalıcı olarak sağlanamaması ya da sürdürülememesi halidir. Tanının konabilmesi için bahsedilen sorunun tekrarlayıcı veya uzun süreli olması gerekir.
Erken Boşalma:
Çok az bir cinsel uyarıyla kişinin boşalmak istemeden daha önce boşalması yani, boşalmanın kontrol edilememesi ya da kişinin boşalmayı istediği kadar erteleyememesidir. Erken boşalmada süre asıl kriter olmamakla birlikte, birleşme gerçekleşmeden önce boşalma ya da 1-3 dakika arası cinsel birleşme esnasında boşalma, erken boşalma olarak tanımlanır.
4 ile 7 dakika arası süren cinsel birleşme sonrasında yaşanan boşalma hali ise ancak kişinin kendisinin ya da cinsel partnerinin bunu sorun olarak görmesi ve cinsel doyum sorunları yaşaması durumunda bu durum erken boşalma olarak kabul edilir.
Geç Boşalma:
Erkeğin orgazm refleksinin istem dışı ketlenmesidir.
Azalmış Cinsel İstek Bozukluğu:
Kişinin cinselliği istememesi halidir. Erkekte veya kadındaki başka bir cinsel işlev bozukluğu, partnerler arası çatışmalar, diğer psikiyatrik ve bedensel hastalıklar ile ilaç kullanımı azalmış cinsel istek bozukluğuna yol açabilir.
Cinsel işlev bozukluklarının altında bedensel ve psikolojik nedenlerin olduğu bilinmektedir. Genellikle bedensel ve psikolojik nedenlerin cinsel işlev bozuklularının ortaya çıkmasında birlikte rol oynadığı görülür. Sorun, bedensel ya da ilaç kullanımı gibi çeşitli organik nedenlerle ortaya çıksa da, bir süre sonra bu sürece psikolojik faktörler de eklenerek durumu daha da güçleştirebilmektedir. Bu süreci daha da güçleştiren faktörlerin başında ise doğuştan gelen özellikler, yetişme koşullarına bağlı olarak cinselliğe olumsuz bakış açısı, yaşanılan psikolojik travmalar ve kültürel faktörler yer almaktadır.
Cinsel işlev bozukluklarının ortaya çıkmasını hazırlayan, başlatan ve sürdüren bazı etkenler bulunmaktadır.
Gibi nedenler, erkeklerin cinsel işlev bozukluklarında rol oynadığı bilinen faktörlerin önde gelenleridir.
Sık sık duyduğumuz cinsel mitlerden bazılarıdır.
Cinsel işlev bozukluğunda cinsel terapi, davranışçı terapi ve ilaç tedavisi oldukça yaygın kullanılmaktadır.
Terapi uygulayacak uzmanın cinsel işlev bozukluğuna sahip birey ya da çiftlerle çalışabilmesi için bu alana özgü gerekli eğitimleri tamamlayarak yetkin hale gelmiş olması gerekir. Yanlış ya da yetersiz olan her tedavi deneyimi danışanı umutsuzluğa sürükleyebilir ve bir sonraki terapi sürecinin de sonuç verme şansını düşürebilir. Bu nedenle uzman seçiminin önemi göz ardı edilmemelidir.
Cinsellik, sağlıklı yaşam için oldukça önemlidir ve doğru müdahale ile cinsel işlev bozuklukları iyileşebilir. Ancak, birçok kişi cinsel sorunlarını paylaşmak konusunda endişe duyduğu ve rahat hissedemediği için destek almayı ertelemektedir.
MUTLU YAŞAM bünyesinde çalışan her uzman, danışanına terapi süresince yargılayıcı olmayan, konuşulanların gizlilik ve güven esasına dayandığı bir ortam sunar.
Uzmanlarımız, cinsel işlev bozukluklarından dolayı bozulan ruhsal dengeyi sağlamayı, doğru cinsel eğitim vermeyi, danışanların düşünce – duygu arasındaki ilişkiyi kurmalarını ve kendilerini tanımalarını sağlamayı, cinsel çatışmaları çözümlemeyi, bu çatışmaların doğurduğu sonuçları ve çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirmeyi hedefleyen aşamaları gerçekleştirmede oldukça hassas davranmalarının yanı sıra terapi sürecini ele almak için gerekli yetkinlik ve deneyime sahiplerdir.
Eğer çift olarak başvurulduysa, uzmanlarımız partnerler ile önce ayrı ayrı görüşmeler düzenler, daha sonra bir arada terapi hedefleri belirlenir ve seans programı oluşturulur.
Uzmanlarımız, öncelikle danışanın iç dünyasındaki bir çatışma mı, yoksa kişilerarası bir çatışma mı cinsel işlev bozukluğuna yol açıyor sorusunun cevabını araştırır. Bu süreçte cinsel terapiye başlamadan önce, bilişsel-davranışçı terapi, şema terapi, çift terapisi gibi farklı terapi tekniklerini bir arada kullanan uzmanlarımız, danışanlarını kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutar.
Doğru yaklaşımda bulunmak ve etkili tedavi planı oluşturmak için MUTLU YAŞAM bünyesinde çalışan uzmanlar, çeşitli psikolojik testlere başvurabilir. Danışanın bilişsel, davranışsal ve duygusal süreçlerini ele alan uzmanlarımız, fiziksel muayeneye ihtiyaç olduğunu düşündüğü durumlarda danışanını jinekolog ve ürolog gibi ilgili uzmanlara yönlendirir.
Uzmanlarımız, cinsel soruna yol açan faktörleri tespit ettikten sonra, cinsel terapi uygulamaya başlar, nefes ve gevşeme egzersizleri gibi kişinin kendi kendini rahatlatmasına yardımcı olacak egzersizleri öğretir ve seanslar sırasında kazanılan yeni bakış açısının gerçek cinsel hayata aktarılabilmesi adına danışanlara ev ödevleri vererek ödevlerinin takibini yapar.
Danışan veya çift, psikoterapi sürecini sonlandırmaya hazır olduğunda bitirme seansı planlanarak, terapiye başlanan ilk günden şu ana kadarki kazanımları gözden geçirilir, kapsamlı geribildirim verilir ve psikoterapi süreci sonlandırılır.
Mutlu bir cinsel yaşam sizlere MUTLU bir YAŞAM sunar.
Bu nedenle cinsel problemler yaşadığınızda destek almaktan kaçınmayınız.
Bu yazımızda size erkeklerde görülen cinsel işlev bozukluklarından bahsettik. Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/uyku-felci-nedir-nasil-kurtulunur/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler