Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Uyku, henüz anne karnındayken içgüdüsel olarak kendi kendimize gerçekleştirebildiğimiz doğal bir süreçtir. Bu yüzden sağlıklı doğmuş her bebek ten teması ve emme gibi genel fiziksel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra kolayca uykuya dalabilir. Bebeklerin hayata devam edebilmeleri, büyüyüp gelişebilmeleri için uykuya çok fazla ihtiyaçları vardır. Bu yazımızda sizinle bebeklerde ve çocuklarda uyku eğitimi hakkında bilgilendirme yapacağız.
Her bebek uyumayı bilerek dünyaya gelmesine rağmen birçoğunun uyku ile ilgili sıkıntıları ortaya çıkabilir. Bu sıkıntılı durumdan genelde aile üyelerinin hepsi etkilenir. Bebeğin düzensiz uyku döngüsü, ebeveynlerin de uyku düzenini bozar. Uykusuz kalan anne baba yataktan daha yorgun kalkar ve günü daha stresli geçirir. Ebeveynler yaşadıkları bu sıkıntıya çare ararlarken sıklıkla karşılarına “uyku eğitimi” denen bir kavram çıkar.
Uyku, hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmek için en temel hayati ihtiyaçlarımızdan biridir. Uyku sırasında vücudumuz dinlenirken bir yandan da zihinsel olarak yenilenme, temizlenme süreci gerçekleşir. Ancak tüm bunların gerçekleşebilmesi için bazı koşulların oluşması gerekir.
Yetişkin beyni kendi kendini sakinleştirmeyi, duygularını düzenlemeyi başarabilir bir gelişmişlik seviyesinde olsa da bebeklerde ve küçük çocuklarda duygu regülasyonu denilen kendini sakinleştirme becerisi henüz gelişmemiştir. Dolayısıyla bebekler ve küçük çocuklar sakinleşebilmek için bir başkasına ihtiyaç duyarlar. Bebek için duygu regülasyonunu sağlayan kişi genelde annesidir. Bebek ancak annesinin dokunuşu, teması, kucağına alışı, şefkatli ses tonu ile rahatlayıp uykuya dalabilir. Bu nedenle uyku sürecinin gerçekleşmesinde birinci koşul annenin çocukta duygu regülasyonunu sağlayabilmesidir. Sakinleşip rahatlayamayan bebekler kolay kolay uykuya geçemezler. Burada en önemli nokta, bebeği sakinleştirecek olan kişinin de sakin kalabilmesi gerektiğidir. Çünkü bebekler anne ve babasının kaygısını kolayca hissederler. Bu durum bebeğin stres seviyesini daha çok artırır.
Bebeğin uykuya geçebilmesi için gerekli olan ikinci koşul ise bebeğin kendini güvende hissetmesidir. Kavga, gürültü ve yüksek sesin hakim olduğu ev ortamlarında bebeği uyutmaya çalışmak çok zordur. Çünkü bebek, kendisi için güvenli ve sakin bir ortam sağlanmadan uykuya dalamaz. Uyku, bebeklerin dış dünyaya karşı kontrolü elden bıraktıkları ve kendilerini yatağa teslim ettikleri bir süreç olduğu için etraflarında onu kaygılandıracak durum son bulmadan bebek de rahatlayamaz. Bebeğin uykuya dalabilmesi için kendini güvende hissetmesi gerekir. Sağlıklı uyku için ebeveynlerin bebeğe güvenli ortamı sağlaması, bebeğin fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılayarak yanında olduklarını hissettirmesi yani bebeğe “Şu an uyuyabilirsin, benim yanımda güvendesin.” mesajını vermeleri gerekir.
Üçüncü koşul ise, uyku hijyenidir. Uyku hijyeni aslında sağlıklı uykunun gerçekleşebilmesi için gerekli olan ortam düzenlemesidir. Örneğin, bebeğin yatacağı odanın ne çok sıcak ne çok soğuk olması gerekir. Odanın mümkün olduğunca karanlık olması daha kolay ve derin uyumayı sağlar. Aynı zamanda bebeğin gürültüsüz, sessiz sakin bir odada uyuması uykuya geçişini kolaylaştırır. Yatak seçimi bebeğin bedenine uygun biçimde ne çok sert ne de çok yumuşak olmalıdır. Kalın yorganlar örtmek bebek için tehlikeli olabileceğinden ince bebek örtüleri kullanılması daha işlevseldir.
Bebeklerde ve çocuklarda uyku eğitimi; bebekler ve çocuklar için uyku düzeni oluşturmayı, kendi başına uyuma becerisiyle sağlıklı uyku alışkanlıkları kazandırmayı hedefleyen bir kavramdır. Bebeklerde ve çocuklarda uyku eğitiminin temelini aslında evin içindeki düzen oluşturur. Eğer evdeki bireyler gece çok geç yatan gündüz de çok geç kalkan ya da uyku düzeni belli olmayan bireyler ise bu durum bebeğin de uyku düzeni oluşturmasına engel olur. Bu yüzden her şeyden önce ev içinde yatış ve kalkış saatlerinin düzenlenmesi gerekir.
Eğer siz gece televizyon izlerken çocuğunuza “Geç oldu hadi uyuman gerekiyor.” diyerek onun kendi başına uyumasını beklersiniz, “Madem geç oldu, sen neden televizyon izliyorsun? Anne, sen neden uyumuyorsun?” gibi bir cevap alabilirsiniz. Aynı şekilde bebekler de ebeveynlerinin konuşmalarından, gürültülerinden ve ışıktan rahatsız olduklarından dolayı uykuya dalamayabilirler. Yani hem çocukların hem de bebeklerin düzenli ve kaliteli bir şekilde uyuması hedeflendiğinde ebeveynlerin de kendi düzenlerini gözden geçirmeleri gerekir.
Bir bebek kendi başına uyuma becerisini ancak 6.ay ve sonrasında kazanmaya müsait hale gelir. Bebekler altıncı aya kadar güvenlik önlemlerini almak şartıyla ebeveyni ile aynı yatakta yatabilir ya da anneler bebeklerini emzirerek veya sallayarak uyutabilirler. Günden güne büyüyen ve ağırlaşan bir bebeği sürekli olarak sallamak ve her gece memede emzirerek uyutmak bir süre sonra özellikle anneyi çok yormaktadır.
Ancak şimdiye kadar annesinin kendisini beşikte ya da ayakta sallamasıyla uyuyan bir bebek uyku eğitiminin ilk günlerinde sallanma dışında uyuyamayacağını düşünebilir ve sallanmadığı zamanlarda uykuya dalması güç olabilir. Bunun için bebeğin yatağına, geçiş nesnesi olarak adlandırılan ve uyurken annesinin varlığını hatırlatan yumuşak bir oyuncak, yumuşak bir nesne veya bir örtü koyulabilir. Bu geçiş nesnenin işlevi, çocuğa annenin verdiği güven ile uyuması için rahatlatıcı etkiyi sağlamaktır. Bebeklerin ve çocukların birçoğu bu nesneyi kabul edip kolayca benimser, bunun sayesinde uykuya geçişleri daha kolay olur. Bazıları ise bu nesneyi kabul etmeyebilirler.
Küçük çocukların uyku eğitimi süreçlerinde temel olan şeylerden biri uyku rutinleri oluşturmaktır. Uyku rutinlerine geçmeden önce evdeki düzeni de yatma saatlerine göre tekrar ayarlamak gerekir. Yatma saati geldiğinde yavaş yavaş ışıklar kapanmalı, ekrandan ve televizyondan uzaklaşılmalı, gürültü azaltılmalı, ev içindeki hareketlilik azaltılıp uyku sürecine geçileceğinin sinyalleri çocuğa verilmelidir.
Uyku rutini olarak; çocuğun kıyafetlerini çıkarıp pijamalarını giymesi, banyoya gidip yatmadan önce dişlerini fırçalaması ve bunları yaptıktan sonra beraber çocuğun odasına geçip ona uyku zamanının geldiği net bir şekilde söylenmelidir. Daha sonra odanın ışığını kapatarak çocuğu yatağına yatırmak gerekir. Çocuk yatağa yattıktan sonra ebeveyniyle kısa bir sohbet edebilir veya onun sevdiği bir hikaye okunabilir. Konuşma uzadıkça çocuğun uykuya dalması zorlaşacağı için sohbet konuşmaları ile okunan hikaye çok uzun olmamalıdır. Tüm bunlar tamamlandıktan sonra çocuğu hafifçe öperek, başını okşayıp onun güvenle uyuması sağlanmalıdır.
Uyku bütün çocuklar için çok önemlidir. Bebekler ve çocuklar gece iyi uyuyamadıklarında gündüz de daha huzursuz ve agresif olabilirler. Bebek ve çocukların uyku düzenlerinin tekrar sağlanabilmesi sadece ebeveynlerinin kendileri için yapacağı düzenlemeler etkili ve tutarlı olabilir. Bunun için ebeveynlere ebeveyn-çocuk ilişkisini de yakından ilgilendiren bebeklerde ve çocuklarda uyku eğitimi sıklıkla önerilir. Böylece çocuk için düzenli bir uyku rutini oluşturularak, çocuğun daha sağlıklı bir yaşam sürmesi amaçlanır.
Bebeklerde ve çocuklarda uyku eğitimi sadece bu alanda eğitim almış ve geçerli uyku eğitmenliği sertifikası olan uzman psikologlar tarafından verilmelidir. Aksi taktirde bu alanda uzman olmayan birinden uyku eğitimi almak, bebeğin veya çocuğun daha kaygılı olmasına neden olabileceği gibi ebeveyn-çocuk bağını da olumsuz yönde zedeleyebilir.
Çocuğunuzla beraber mışıl mışıl uyuyabildiğiniz mutlu günler yaşamanız dileğiyle…
Bu yazımızda size bebeklerde ve çocuklarda uyku eğitimi hakkında bilgiler verdik. Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/erkeklerde-gorulen-cinsel-islev-bozukluklari/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler