Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
İnsan vücudu yaşam boyunca yapılan günlük aktiviteler, beslenme, psikolojik ve çevresel faktörler gibi dış etkenlere karşı tepki vermektedir. Bu etkenlere sürekli olarak maruz kalındıkça vücut değişim ve gelişim göstererek uyum sağlamakta ya da negatif sonuçlar göstermektedir. Bu bağlamda vücudumuz üzerinde sistemsel, psikolojik, nörolojik ve fiziksel etkilere sebep olan ilaç ya da kimyasal maddelerin uzun süreli kullanımı sonucunda bağımlılık meydana gelmektedir. Dolayısıyla ihtiyaç duyulan dozun karşılanamadığı koşullarda kişinin vücudunda yoksunluk sendromu belirtileri ortaya çıkmaktadır.
Yoksunluk sendromu, bir kişinin uzun süre maruz kaldığı ve belirli etkileri olan ilaçlara ulaşamaması sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Bu, fizyolojik yoksunluk ve psikolojik yoksunluk olarak iki ana başlık altında belirti göstermektedir.
Yoksunluğa çeşitli sebeplerle devamlı kullanılan ilaçların kullanımının bırakılması sebep olmuş olabilir. Bu ilaçlar doktor kontrolünde kullanılan antidepresanlar, uyku hapları, depresanlar, halisünojenler olabileceği gibi kişinin kullandığı bitkisel takviyeler ya da çeşitli zararlı uyarıcı maddeler de olabilmektedir. Madde ve alkol bağımlılığı yoksunluk sendromunun en şiddetli görüldüğü vakalara sebep olmaktadır. Örneğin uzun süreli ve yüksek dozlarda alkol kullanan kişilerde genellikle alkolü bırakmanın ardından çeşitli fizyolojik ve psikolojik belirtiler ortaya çıkar. Eroin ve esrar gibi uyuşturucu maddelerin kullanımı sonrası ortaya çıkan madde bağımlılığı da yoksunluk belirtilerini ortaya çıkarmaktadır.
En başta bir maddeye bağımlılığın göstergesi olduğundan yoksunluk sendromu, muhakkak bağımlılık belirtileri ile birlikte ya da sonrasında görülmektedir. Yoksunluk belirtileri ortaya çıktıktan sonra yoksunluk ne kadar sürer diye merak ediyor olabilirsiniz. Ne yazık ki her madde ve ilaçta farklı bir tepki oluştuğundan bu sorunun kesin bir yanıtı bulunmamaktadır. Sendromun belirtileri kişiden kişiye, kullanılan maddenin özelliğine, kullanım sıklığı ve kullanılan doza göre değişiklik gösterebilmektedir. Bununla birlikte belirtiler gerçek anlamda kişinin hayat kalitesinin ve sağlığının ileri derecede bozulmasının birer göstergesidir.
Fizyolojik yoksunluk belirtileri dışarıdan da gözlemlenebildiğinden çok daha kolay bir şekilde tespit edilebilmektedir. Özellikle ilaç, madde kullanımı ya da alkol yoksunluk sendromu sonrasında vücutta fizyolojik yoksunluk belirtileri ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş dönmesi, aşırı terleme, titreme, bulantı ve kusma gibi sayısız fiziksel belirtilerdir. Bu kişilerde genellikle vücut hızlı bir şekilde kötüleştiğinden zayıfladıkları, halsiz ve dirençsiz bir duruşa büründükleri görülmektedir.
Yoksunluk fiziksel olarak ortaya çıktığı gibi kişinin çok ağır şekilde etkilendiği psikolojik belirtileri de bulunmaktadır. Yoksunluk halinde duygu durumlarında ani değişiklikler oluşmakta, depresyon, anksiyete, sinir ve öfke patlamaları gibi psikolojik yoksunluk belirtileri sık sık görülebilmektedir. Kimi zaman sürekli uyku halindeymiş gibi davranışlar, kimi zaman da bilinç dışı davranış ve kontrolsüz refleksler de pek çok kişide rastlanılan belirtilerdir. Kişi uyumak istese de uyuyamama ya da sürekli uyuma isteği gibi birbirine zıt tepkiler gösterebilmektedir.
Yoksunluk belirtileri baş gösterdiğinde bunun bir uzman tarafından teşhisi ve gerekli müdahalenin yapılması çok önemlidir. Peki bu durum nasıl geçer? Aniden gelişen semptomlar olduğunda kişiye semptomatik müdahale yapılarak hastanın acil durumu kontrol altına alınmaktadır. Diğer yandan uzun süreli bağımlılıkların tedavisi için uzman tarafından kişinin yoksunluk çektiği dönemdeki belirtileri değerlendirilir ve ardından kişiye uygun ilaçlar verilir. Bu tedaviye ek olarak kişinin kendi çabalarının yanı sıra terapi ve destek grup seanslarına da katılması tedavi sürecinde oldukça etkili olmaktadır. Alkol yoksunluk sendromu tedavisi ve çekilme sendromu için farklı bir yöntem belirlenirken antidepresan yoksunluk sendromu tedavisi için ise ilaç kullanımının azaltılması odaklı bir tedavi belirlenmektedir.
Günümüzde yoksunluk sendromunun tedavisi mümkün olmakla birlikte bununla başa çıkan kişiyi oldukça uzun ve çetrefilli bir yol beklemektedir. Bu sebeple en başından bağımlılıktan kaçınmak, herhangi bir maddeye uzun süreli maruz kalmamak ve sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek en doğrusu olacaktır.
Sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak geleceğiniz adına sandığınızdan çok daha önemlidir. Ancak sağlıklı bir birey kendisine ve topluma faydalı, başarılı ve mutlu olabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmak için beslenme, uyku, spor ve temizlik rutinleri oluşturmalı ve bu hususlara azami önem göstermelisiniz. Bunun yanında yoksunluk sendromu tedavisinde doktor kontrolünde çeşitli takviyeler alabilir, doğada daha fazla vakit geçirebilir ve kontrollü aktiviteler yapabilirsiniz. Bu konuda yardım ve yönlendirme almak için uzman desteğine başvurmaktan çekinmemelisiniz.
Bağımlılık, bir kişiyi hiç istemediği yollara sürükleyerek kendisi gibi davranmaktan alıkoyabilir. Kişinin bilincini kaybetmesine ve daha sonra pişmanlık yaşayacağı şeyler yapmasına da sık sık sebep olmaktadır. Bu sebeple bağımlılık yapan maddelerden uzak durmalı, tek seferlik bile olsa denememelisiniz. Çevrenizde bu tarz zararlı maddeleri size özendiren kişiler varsa onları reddettikten sonra uyarmalı ve eğer bu davranış devam ederse kendinizden uzaklaştırmalısınız. Önemli olanın kendi sağlığınız olduğunu fark etmeli ve hayır diyebilmelisiniz. Bağımlılıktan kaçınmak adına doktor kontrolü dışında ilaç vb. maddeleri uzun süreli olarak kullanmamalısınız. Herhangi bir maddenin sizde bağımlılık yaptığını düşünüyor ve yoksunluk sendromu belirtileri gösteriyorsanız öncelikle bir hekim ve ardından da uzman bir psikolog ile iletişime geçmelisiniz.
Kişiyi ilaç kullanımına ve madde kullanımına iten en büyük etken kendi hayatında yaşadıkları ile başa çıkamamaktır. Kişi sıkıntı ve stresin üstesinden kendi başına gelemeyeceğini düşündüğü noktada bağımlılık davranışları ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple stresi yönetebilmek ve onu olumlu bir etkene dönüştürebilmek hayatınızın iplerini elinize almanızı sağlar. Günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için meditasyon yapabilir, dilerseniz bu konuda eğitimler alabilirsiniz. Meditasyon, günlük işler ve düşüncelerinizden sıyrılarak kendi içinize yönelmenizi, sakinleşmenizi, mutlu ve daha huzurlu hissetmenizi sağlayacaktır. Bununla birlikte stres yönetimi için önerilen pek çok pratik mevcuttur.
Yoksunluk sendromu ile başa çıkmak ve üstesinden gelebilmek için psikolojik yardımın önemi yadsınamazdır. İlaç ve çeşitli tedavilerin dışında psikoterapi büyük oranda etkili olmakta ve yoksunluk belirtileri ile daha kolay başa çıkabilmenize yardımcı olmaktadır. Uzun süreli tedavi süresince psikoterapi seansları, düşüncelerinizi yönlendirmenize ve bağımlılık ile mücadelenize eşlik edecektir. Uzman bir psikologa danışarak sorunlarınızı çözmek için Mutlu Yaşam kadromuzdan destek alabilirsiniz. Sorunlarınıza hızlı ve sağlıklı çözümler bulmak ve destek almak için sitemiz üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/benlik-saygisi-nedir-nasil-gelistirilir/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler