Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Hiç merak ettiniz mi: Ruh halinizden ve duygularınızdan hangi hormon sorumlu? Serotonin, diğer bir adıyla mutluluk hormonu, ruh halimizi, duygularımızı dengede tutan önemli bir hormondur. Serotonin hormonu vücudun tümünü etkiler, beyin ve sinir sistemi hücrelerinin birbirleriyle iletişimini sağlar. Kişinin uyku, yeme ve sindirim düzenine yardımcı olur.
Serotonin hormonunun eksikliği depresyona neden olabilir. Bununla birlikte vücuttaki fazla serotonin miktarı hücrelerin aşırı aktif olmasına sebeptir. Tüm vücudumuzu ve onun işleyiş düzenini etkileyen mutluluk hormonu, depresyonu azaltmaya, anksiyeteyi düzenlemeye ve kemik sağlığını korumaya da yardımcıdır.
Eksikliği de fazlalığı da sorunlara yol açabilen mutluluk hormonu, bizler için bir hayli önemli. Durum böyle olunca, ister istemez mutluluk hormonunun nasıl arttırıldığı da merak konusu oluyor. Yazımızın devamında serotonin hormonunun ne olduğunu açıklayacak ve bilimsel olarak kanıtlanmış birkaç öneri sunacağız.
Serotonin, sinir hücreleri tarafından üretilen ve sinir hücreleri arasındaki sinyal gönderimini sağlayan kimyasal bir maddedir. Sindirim sisteminde, kan trombositlerinde ve merkezi sinir sisteminde bulunmaktadır. Mutluluk hormonu, esansiyel amino asit triptofandan yapılmakta olup değişik yollarla vücuda alınabilmektedir. Bahsedilen amino asit, fındık, peynir ve kırmızı et gibi gıdalarda yer alır. Triptofan eksikliği aynı zamanda serotonin seviyesinin düşmesine yol açar. Anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi duygu durum bozukluklarının kaynağı olabilir.
Araştırmacıların birçoğu serotonin seviyesindeki dengesizliklerin ruh halinde depresyona kadar gidebilen değişiklere yol açtığına inanıyor. Serotonin seviyesinin düşmesine neden olan başlıca sebepler şu şekilde sıralanabilir:
Yukarıdaki sorunların ortaya çıkması depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete, panik veya öfke kontrol sorunlarına yol açabilir.
Depresyonun nasıl geliştiğini araştıran bir teoriye göre ana odak beyin hücrelerinin yenilenmesidir. Bu sürece serotonin aracılık ettiği ve ömür boyu süren bir gelişim olduğu da teoriler arasındadır. Nörobilimci Barry Jacobs’a göre, yeni beyin hücrelerinin stresle baskılanması depresyona yol açabiliyor. Serotonin seviyesini yükseltmek için tasarlanan ve SSRI olarak bilinen antidepresan ilaçlar, yeni beyin hücrelerinin üretimini başlatmaya yardımcı olur ve böylelikle depresyonu azaltabilir.
Serotonin mutluluk hormonu olarak da bilinir; çünkü ruh halini düzeltmede ve kişinin iyi hissetmesinde büyük bir rol oynar. Bununla birlikte vücuttaki düşük seviyelerinin depresyon ile bağlantısı olduğu bilinmektedir. Depresyon ve mutluluk hormonu arasında bir bağlantı olsa da düşük serotonin seviyesinin depresyona mutlaka sebep olduğu veya depresyonun serotonin seviyesini düşürdüğüne dair net bir bilgi yoktur. Nörotransmitter bir hormon olarak serotonin, sinir hücreleri ve beyin arasındaki mesajları iletir. Bu durum onu zihinsel sağlığı etkileyen ve beyin fonksiyonlarını düzelten önemli bir molekül haline getirir.
Piyasada serotonin seviyesini arttırdığı iddia edilen birden fazla ürün bulunur ya da her yerde stresle başa çıkmanın yollarına ve mutluluğu arttıracak ipuçlarına ilişkin bilgiler görürüz. Her kişide farklı bir anlama sahip olan ‘mutluluk’ kavramı ile farklı düzeylerde kendini gösteren ‘stres’ ile başa çıkmak için bilimsel olarak kanıtlanmış yollar mevcuttur.
Bununla beraber, her kişinin deneyim dünyası ve davranış örüntüleri farklıdır. Zihinsel süreçler dışında çocukluktan getirdiğimiz davranış biçimleri hayatımızın kalitesini büyük ölçüde etkiler. Serotonin seviyesini arttırmak depresyon ve anksiyete gibi problemlere bir çözüm olsa da kişide kalıcı gelişmeler yaşanması için terapi görmesi tavsiye edilir. Kişi, yaşam kalitesini arttırmak istiyorsa bir psikologdan destek alabilir.
Serotonin seviyesinin artışını sağlayan 4 farklı yol bilimsel olarak kanıtlanmış olup serotonin seviyesini arttırmak isteyen bireyler tarafından uygulanabilir.
Bazı yaygın antidepresan ilaçlar beyindeki serotonin seviyesini doğrudan arttırır.
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI), serotonin beyinde yeniden emilimini önler. Antidepresan ilaç sınıflarını kapsar. Yeniden emilimi önlemesi sayesinde beyindeki mutluluk hormonu seviyesi arttırılır.
Depresyon, anksiyete, OKB gibi birçok rahatsızlığın giderilmesinde ilaçlar kullanılabilir. İlaçlar, psikiyatristler tarafından yazılır ve doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır. Eğer yukarıda sayılan rahatsızlıklarla başa çıkamıyor ve destek arıyorsanız bir psikolog veya psikiyatristle görüşebilirsiniz. Doktor kontrolünde kullanılacak ilaçlar ile beyindeki serotonin seviyesi arttırılırken bir yandan alınan konuşma terapisi kişinin düşünme biçiminde ve davranışlarında olumlu değişikliklere yol açabilir.
Egzersiz, kısa ve uzun vadede hem beyin hem de tüm vücut üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Egzersiz yapıldığı sırada aktive olan kaslar, serotonin dönüştüğü bilinen triptofanın kanda daha hızlı hareket ederek beyne geçişini sağlar. Egzersiz yapmanın mutluluk hormonunu arttırdığına dair kanıtların çoğu hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalardan gelmektedir.
Bilimsel olarak kanıtlanmasının yanında egzersiz yapmanın kalp ve sinir hastalıkları riskini azalttığı ve vücutta daha birçok olumlu etki yarattığı düşüncesi bakidir. Günlük kısa yürüyüşler veya düzenli olarak takip edilen egzersiz programlarının kişide olumlu etkiler yaratacağına şüphe yoktur.
Yeme düzeninin sağlıklı olması tüm vücudun işleyişini düzenlediği gibi mutluluk hormonunun salgılanmasına da katkıda bulunur. Hayvansal gıdalar ve organik yiyecekler başta olmak üzere günlük hayatta tükettiğimiz birçok yiyecek aslında serotonin seviyesinin yükseltilmesine yardımcı olur.
Triptofan içeren yiyeceklerin vücuttaki mutluluk hormonunu arttırdığı iddia edilmektedir. Serotonin seviyesini arttıran bazı yiyecekler şu şekilde sıralanabilir:
Yukarıda sayılan yiyecekler dışında mineral ve vitamin içeren doğal ek tozlar veya gıdalar da tüketilebilir. Tüm bahsedilenler beyindeki mutluluk hormonunun arttırılmasına yardımcı olabilir.
Parlak bir ışığa maruz kalmanın beyninizdeki seratonin seviyesini etkileyeceğini biliyor muydunuz? İlginç değil mi? Mevsimsel bozukluk (SAD), mevsim geçişlerinden etkilenen bir depresyon çeşidi olarak bilinir. Bu bozukluğa sahip kişiler, güneş ışığının az olduğu kış mevsimlerinde depresif belirtiler gösterebilir. Mevsimsel depresifliğin sebebi tam olarak kanıtlanamasa da kış mevsiminde az güneş ışığı görmek serotonin seviyesinin düşmesine yol açabilir. Depresyon semptomları görülebilir.
Işık terapisi, bahsedilen bozukluğun giderilmesinde kullanılan ve seratonin seviyesini arttıran bir yöntemdir. Mevsimsel depresif bozukluğa sahip kişilerin ışık terapisiyle birlikte serotonin seviyelerinde artış yaşandığı 2015 yılında yapılan bir çalışmayla kanıtlanmıştır.
Stres ve anksiyetenin düzenlenmesinde, depresyonun azaltılmasında yardımcı en önemli hormonlardan biri olan serotonin, halk arasında mutluluk hormonu olarak da bilinir. Bazı kişilerde mutluluk hormonunun eksikliği, depresyon gibi farklı zihinsel rahatsızlıklara sebep olabilir.
Egzersiz yapmak, düzenli ve sağlıklı beslenmek ve kişinin hayat kalitesini arttırıcı eylemlerde bulunması, mutluluk hormonunun daha fazla salınmasına katkıda bulunabilirken stres seviyesini düşürür. Çoğu kişi, somut belirtilere ve problemlere yol açmadığı sürece seratonin seviyesindeki düşüklükten rahatsızlık duymayabilir.
Eğer kişinin hayat kalitesinde ciddi düşüşler yaşanıyorsa, eylemlerinde ve düşünce biçiminde olumsuz, depresif ve zararlı öğeler bulunuyorsa kişi bir profesyonelden destek almalıdır. Özellikle yetişkinlerin yüzleştiği bu gibi problemlerin birçok çözüm yolu bulunmaktadır. En kısa sürede bir psikolog ile görüşüp hayatınızda nasıl bir yol çizmek istediğinizi belirleyebilirsiniz.
Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/panik-atak-nedir/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler