Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Mazoşizm kelimesi günümüzde birçok yerde karşımıza çıkan ve halk arasında da fazlasıyla duyulan bir kelime olmasına rağmen, bu kelimenin kökeni aslında bir insan ismine dayanır.
Mazoşizm, terimi ünlü Avusturyalı gazeteci ve yazar Leopold Ritter von Sacher Masocht isimli yazardan gelmektedir. Mazoşizm teriminin ilk kullanıldığı eser ise Masocht’un yazdığı ‘Kürklü Venüs’ kitabıdır. Romanda anlatılan cinsel uygulamalar, kitabın yazarının ismiyle anılan cinsel tutuma verilen isimdir.
Mazoşizm kelimesi psikolojide kullanılan bir terim olarak anılıp, kişinin kendisinin acı çekmekten zevk alma hali olarak açıklanmıştır. Mazoşizm terimi genel olarak cinsellikle ilişkilendirilse de, günlük yaşamın içinde de çeşitli düşünce ve davranış kalıpları olarak karşımıza çıkan psikolojik bir rahatsızlıktır.
Kendisine ruhsal veya fiziksel olarak zarar vermekten haz duyan ve kendine acı çektirme durumunu sürekli tekrarlayan kişiye mazoşist denir.
Mazoşist bireylerin en tehlikeli özellikleri, kendilerine acı çektirme düzeyini arttırıp bu durumu öz yıkım yaşama boyutuna taşımalarıdır. Öz yıkım, kişiyi fiziksel ve ruhsal açıdan iyi eden her şeyi durdurma ve kendine zarar verme anlamına gelir. Bu yüzden mazoşizm bir kişilik bozukluğuna dönüştüğünde, bu durum aynı zamanda kendini yıkıcı kişilik bozukluğu olarak da isimlendirilir.
Mazoşist hakkında daha fazla bilgi edinmek için https://mutluyasam.com.tr/mazosist-nedir/ linkindeki yazımızı okuyabilirsiniz.
Çocuklarda görülen mazoşist davranışlar genelde onlara sadistçe davranmış birileri yüzünden ortaya çıkmaktadır. Çocukların yaşamlarında maruz kaldıkları yalnızlık, şiddet, tecavüz ve taciz gibi olaylar çocuklarda kapanması zor derin travmalara yol açar. Bu yüzden bazı çocuklar da bu travmayla başa çıkabilmek için kendilerine acı çektirmekten zevk alma tutumu bir savunma mekanizması olarak gelişir.
Yapılan çalışmalara göre çocukların yetişkinler gibi henüz kemikleşmiş karakter yapıları olmadığı için mazoşizm belirtilerinin çocuklarda yetişkinlere oranla daha kolay iyileştirildiği bilinir. Ancak bu kişiler için çocukluk döneminde yardım alınmazsa, bu davranışlar zamanla pekişir ve acı çekme halleri yetişkinlik dönemindeki birey için normal davranış kalıpları haline dönüşebilir.
Mazoşizmin nedenleri arasında acı yaşam olayları, sağlıksız ilişki kurma biçimleri, çocukluk yıllarında yaşanılan travmalar, ebeveynlerin hatalı tutumları, şiddet, taciz, tecavüz gibi büyük travmatik yaşantılar ve ani ebeveyn kaybı gibi bireye acı hissini yoğun düzeyde yaşatan yaşam olayları yer almaktadır. Kişi yaşadığı olumsuz olaylar yüzünden kendisini suçlu ya da üzgün hissetmeye devam ettiği sürece kendisine acı çektirmeyi veya kendisine acı yaşatarak kendisini cezalandırmayı normal olarak görür.
Erken çocukluk çağında ebeveyn tarafından devamlı cezalandırılıp ardından ödüllendirilen çocukların mazoşizme daha meyilli olduğu bilinmektedir. Çünkü bu çocuklar ebeveynlerinin kendilerini önce cezayla üzüp ardından ödülle sevindirmelerini kişiselleştirirler. Yani çocuk iyi bir şey olması için önce kötü bir şey olması gerektiğini düşünür. Böylece çocuk yetişkinliğinde de durumu genelleyerek kendisinin sevinebilmesi için önce buna bir bedel ödemesi ve üzülmesi gerektiğine inanmaya başlar.
Bireyin daha önce cinsel istismara uğraması, yakınlarından birini kaybetmesi, aile ortamında huzursuzluklar yaşaması, evsiz kalma, deprem, yangın, sel gibi doğal afetlere maruz kalma, ekonomik zorluklar yaşama, okuldan ayrılıp genç yaşta ağır işlerde çalışmak zorunda kalma gibi yaşam standartlarının olumsuz bir şekilde değişime uğraması sonucunda bireyin hissettiği çaresizlik durumu, daha sonrasında mazoşizmin tetikleyicisi olabilmektedir. Kişi bu hayata acı çekmek zorunda gelmiş gibi düşünerek, yaşamı boyunca başına iyi olayların değil kötü olayların gelmesi gerektiğini düşünür. Böylece kişi bir süre sonra yaptığı seçimler ve aldığı kararlarla kendine acı çektirecek şekilde kendi başına üzücü olayları getirtmeye başlar.
Çocuğun içinde doğduğu ve yaşadığı coğrafi koşullar da mazoşizmin tetikleyicisi olabilmektedir. Bir insanın içinde bulunduğu ülkenin ya da yaşadığı bölgenin koşulları ne kadar çetrefilliyse kişi yaşama tutunmaya çalışırken hissettiği duygusal ve fiziksel zorlanmayla baş edebilmek için kendisine acı çektirmekten zevk alma hali ortaya çıkabilir.
Bunu daha detaylı bir örnekle açıklayacak olursak, bir kişi ülkesinde yaşanan savaşın tüm olumsuz koşullarına maruz kaldığında ya da o ülkenin coğrafi konumu gereği ikliminin yıl boyunca kavurucu sıcaklarına ya da dondurucu soğuğuna dayanmaya çalıştığında, yaşadığı ülkede açlık, susuzluk, hastalık , işsizlik veya ekonomik kriz gibi nedenlerin bireyin yaşamını olumsuz etkilediğinde ya da katı gelenek, görenek ve töre koşullarının olumsuz etkileri altında kaldığında kişi, bu durumlarla baş etmek yerine bu olumsuzluklar yüzünden öğrenilmiş çaresizlik yaşayarak fiziksel ve duygusal acı çekmeyi normalleştirir. İşte bu yüzden kişinin yaşamındaki birçok çevresel faktör de mazoşizm davranışlarının nedenleri arasında sayılır.
Mazoşizm genel olarak fedakarlık ve alçak gönüllülük davranışlarıyla karıştırılan, insanlar arasında farklı düzeylerde belirti gösteren ve belirtileri sık görüldüğü için toplumun gözünde normalleştirilen psikolojik bir rahatsızlık olmasına rağmen bu bireylerin davranışları ruh sağlığı alanında kesinlikle normal olarak nitelendirilmemektedir. Aşağıda yer alan mazoşizm kriterlerinden herhangi birine ya da birden fazlasına sahip olan bireylerin de mutlaka psikoterapi desteği alması gerekir.
Eğer birey;
Mazoşist davranışlar gösterdiğinden şüphelenilir.
Mazoşist bireyler mutlu oldukları anları yaşamak için önce acı çekmek zorunda olduklarını düşünürler. Bu kişiler ancak acı çektikleri zaman ruhsal bir rahatlama yaşarlar. Daha da fazlası bu kişiler yaşadıkları mutluluğun bedelini ödediğini düşündüğü zaman hissettikleri rahatlama hissi onlar için olabilecek en güzel hediye gibidir. Mazoşist bireylerdeki ortak nokta ise, kendilerine acı çektirirken vücutlarında salgılanan endorfin hormonu artışının doğrudan acı eşiğini yükseltmesi sonucu canları yansa da bunu normal bir şey olarak algılamalarıdır.
Mazoşizm, kişinin kendisine acı çektirme biçimine göre kendi içinde farklı türlere ayrılır.
Mazoşist bireyler yaşamları boyunca kendilerine acı çektirmeyi zevkli ve normal buldukları için kendi başlarına bir psikologla görüşmeye gelmezler. Bu nedenle bu kişiler aileleri ya da sosyal çevresindeki yakınları tarafından bir şekil de ikna edilerek psikologla görüşmeye getirilirler. İşte bu yüzden öncelikle terapist ve danışan arasındaki güven bağını kurmak çok önemlidir.
Daha sonrasında ise terapist ilerleyen görüşmelerde danışanının yaşam hikayesini, duygu, düşünce ve davranışlarını, sosyal hayatını rutin şekilde nasıl yaşadığını sorarak mazoşist davranışların kökünün nereye dayandığını araştırır. Bu süreç içerisinde psikolog gerekli görürse danışanından bazı ölçekler doldurmasını isteyebilir. Psikolog yaptığı gözlemler ve test sonuçlarına göre danışanın psikoterapi seanslarını düzenler ve gerekli görürse psikiyatri uzmanına da yönlendirebilir.
Mazoşizm tanısına uygun bireylerle daha çok Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi ve EMDR yöntemleri ile çalışılmaktadır.
Mutlu Yaşam Online Psikolojik Danışmanlık Merkezi ailesi olarak alanlarında psikologlarımız mazoşizm tanısı alan danışanlara profesyonel destek vererek öncelikle onların azalmış öz sevgi, öz saygı ve öz şefkat değerlerini yükseltmelerine yardımcı olurlar. İlerleyen terapi sürecinin sonunda ise psikologlarımız danışanlarının mazoşizm yüzünden ortaya çıkan stres kökenli tüm fiziksel ve psikolojik yakınmalarıyla baş edebilecek yetkinliğe gelmelerini hedeflerler.
Mutlu Yaşam ailesi olarak herkese mutlu ve sağlıklı bir yaşam dileriz.
Bu yazımızda sizlere Mazoşizm Hakkında Her Şey hakkında bilgi verdik. Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/kompulsif-biriktirme-hastaligi-istifcilik/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler