Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
İlişkiler, insan hayatının olmazsa olmaz getirilerinden biridir. Sağlıklı ve mutlu ilişkiler hayatla olan bağınızın kuvvetlenmesine ve kendinizi gerçekleştirmenize yardımcı olur. Fakat kimi zaman birlikteliklerde mutsuzluk, iletişim kopukluğu ya da ilişki anksiyetesi gibi olumsuz durumlar da yaşanabilmektedir. Anksiyete yaşamak oldukça normal olmakla birlikte bunun farkına varmak ve ileri bir seviyeye geçmeden çözümlemek gereklidir. İlişkide yaşanan anksiyete, kaygı ve endişelerin fark edilmesi, doğru tespit edilmesi ve çözümlenmesi, sağlıklı ilişkilerin sürdürülebilmesi açısından büyük önem arz etmektedir.
İlişki anksiyetesi, genellikle romantik ilişkilerde, ilişki temelli olarak hissedilen kaygı halidir. Birliktelik içerisinde kimi zaman ilişkinin geleceğine dair kaygılanmak, geçmişte yaşanan bazı olumsuzlukların tekrarlanacağını düşünmek ve ilişkide yaşanan zorluklar, bu anksiyetenin yaşanmasına sebep olabilir. İlişki kaygısı yaşamak son derece normal bir durum olsa da birlikteliğin devam etmesine engel olacak bir hâl almadan önce muhakkak önüne geçilmelidir. Bunun için hissedilen duygunun neden oluştuğunu anlamak çok önemlidir.
Kişilerin geçmiş tecrübeleri, var olan ilişkilerine de yadsınamaz şekilde etki etmektedir. Geçmişteki birlikteliklerde yaşanan olumlu ve olumsuz tüm durumlar, yeni ilişkilere karşı ön yargılarınızı ve beklentilerinizi belirler. Örneğin ailenizden gördüğünüz olumsuz davranışlar, eski sevgilinize dair hayal kırıklıkları ve terk edilme gibi durumlar, yeni ilişkileriniz de bunlara maruz kalacağınız endişesine sebep olabilir.
Farklı bir durumda ise önceki ilişkilerinizde çok sıcak karşılanmış, sahiplenilmiş veya az sorumluluk almışsanız yeni ilişkinizde de bunların olmasını bekleyebilir, olağan tavırlarla karşılaştığınızda bunu eksiklik olarak görebilirsiniz. Aslında normal olan bir ilişki, size eksik ya da yanlış gelerek ilişki anksiyetesi yaşamanıza ve kaygılanmanıza sebebiyet verebilir. Görüldüğü üzere geçmiş travmalar, hâlihazırdaki birlikteliğinizde temkinli davranmanıza yol açabilir. Bu sebeple onları yeni ilişkinizden uzak tutmaya çabalamalısınız.
Bağlanma stilleri, çocukluğumuzda oluşan bir durumdur. Bu yıllarda ebeveynlerin çocuklara yeterli ilgi ve desteği sağlamaları gerekmektedir. Ebeveynleri tarafından yeterli desteği görmeyen çocuklar, yetişkin yaşamlarındaki ilişkilerde kendilerini güvensiz ve tehdit altında hissederler. Duygusal birliktelik kurdukları kişilerden şüphe duymaya ve onların hislerini sorgulamaya meyilli olurlar. İlişkinin sona ermesi veya karşı tarafın ilgisinin azalması onlar için büyük bir tehdittir. Bu durumların hâkim olduğu ilişkilerde güven eksikliği ve ilişki korkusunun yaşanması oldukça muhtemeldir.
İlişki endişesi yaşanmasına sebep olan durumlardan biri de kişilerin özgüven eksikliğine sahip olmalarıdır. Kişinin kendine olan inancının düşük olması ve kendine saygı duymaması, aslında hayatındaki çoğu problemin de sebebidir. Bu durum, kendinizi ilişkide güvende hissetmemenize ve endişelerinizin hâkimiyeti altına girmenize sebep olabilir. Kendiniz için sıklıkla olumsuz düşündüğünüzden partnerinizin de sizin hakkınızdaki olumlu düşüncelerine inanamayabilir, sorgulayabilirsiniz.
İlişki kaygısı yaşadığınızda hayatınızda fiziken, ruhen ve davranışsal olarak çeşitli belirtiler baş gösterir. Örneğin duygusal birlikteliğiniz hakkında sürekli endişe hâlinde olduğunuzu, eşinizi gerekli veya gereksiz yere kıskandığınızı fark edebilirsiniz. İlişki anksiyetesi yaşayan kişiler, sıklıkla kendine güvensizlik yaşamaktadır. Bunun sonucunda ise kıskançlık ve endişe, ilişkiye dâhil olmaktadır.
Kendine güvensiz olan kişi, içinde bulunduğu birlikteliği sabote etmeye çalışır ve iyi şeylere layık olmadığını düşünerek kendini uzaklaştırır. İlişkideki yerinden kuşku duyan kişi, partnerinin gözünde de değersiz olabileceğinden endişelenir. Bununla birlikte partnere olan güven de çok zayıftır; sürekli olarak karşı tarafın yalan söylediğini veya aldatıp aldatmadığını düşünür. Çoğu zaman önemsemeyeceğiniz olaylara aşırı tepkiler verdiğinizi ve onları kafanızda büyüttüğünüzü fark ederseniz ilişki kaygısı yaşıyor olabilirsiniz.
İlişki anksiyetesinin sıklıkla yaşanan fiziksel belirtileri daha çok ataklar şeklinde görülür. İlişkinizde yaşadığınız bir tartışma veya sizi üzen bir durum sonrasında aşırı terleme, hızlı nefes alıp verme, titreme, hızlı kalp atışı, kısa sürede fazla kilo verme ve odaklanma problemlerinden birini ya da daha fazlasını yaşıyorsanız ilişki anksiyetesi yaşıyor olmanız muhtemeldir.
İlişki kaygısı yaşamanın sonucunda ise kişilerde depresyon ve kronik mutsuzluk hâlleri görülebilir. İlişki dinamikleri zedelendiğinden kaygının dozu sürekli olarak artmakta ve bunun sonucunda da kişi, partneri üzerinde kontrol davranışları sergilemektedir. Ayrıca çiftlerin sık sık çatışması ve bunun sonucunda yaşanan yüzleşmeler ilişkiyi yıpratmakta ve çiftleri birbirlerinden uzaklaştırmaktadır.
İlişkilerinizde kaygı ve endişe yaşıyor, ilişki anksiyetesi ile başa çıkamıyorsanız öncelikle endişelenmemelisiniz. Bu durum da pek çok stres kaynaklı sorun gibi çözülebilir ve kontrol altına alınabilir. Sanılanın aksine bununla başa çıkmak o kadar da zor değildir. Peki, ilişki kaygısı nasıl kontrol edilir? Aşağıda anlattıklarımızı inceleyerek ilişki anksiyetesi ile başa çıkmada kendiniz için en doğru adımı atabilirsiniz.
Sağlıklı ilişkilerin temeli, doğru ve açık iletişim kurabilmekten geçer. Zayıf iletişim, ilişkinizdeki çoğu sorunun temel sebebi olmakla birlikte büyük bir strese ve bunun sonucunda da kaygıya sebep olmaktadır. İlişki kaygısı yaşadığınız durumlarda sorunu partnerinizle mantıklı bir zeminde konuşarak kendinizi anlatmayı denemelisiniz. Bu durum, ilişkinize oldukça olumlu yansıyacak ve kendinizi anlatmak birbirinize iyi gelecektir.
Bir kişiyle ne kadar yakın olursanız olun, kendi sınırlarınızın farkında olmak ve bunları koruyabilmek psikolojik sağlık açısından gereklidir. Birlikteliğinize başlarken ya da ilişkiniz sürerken rahatsızlık duyduğunuz anlarda kişisel sınırlarınızı belirtmeli ve bu sınırın aşılmasını kabul etmediğinizi dile getirmelisiniz. Bu hem kendinize olan saygınızı hem de karşı tarafın size olan tutumlarını değiştirecektir. Böylece hem açık iletişim kurmuş hem de sınırlarınızı belirleyerek sağlıklı birlikteliğin temellerini atmış olacaksınız.
İlişki de tıpkı davranışlar gibi belirli bir süre yaşanarak alışkanlık hâline gelir ve farkında olmadan alışkanlık davranışları gösterebilirsiniz. İşte, ilişki endişesi de sizin için tam olarak böyle bir alışkanlığa dönüşmüş olabilir. Birlikteliğinizden endişe duyduğunuzda yaptığınız davranışları tespit edebilir, bunların yerine birlikte keyif aldığınız ve huzur bulduğunuz aktivitelere şans verebilirsiniz. Örneğin beklediğiniz ilgiyi göremediğinizde öfkelenerek tepki vermek yerine bir etkinlik önerisinde bulunabilirsiniz. Daha kaliteli zaman geçirmek birbirinizle mutlu olmanızı sağlayacak, bu da uzun vadede olumlu ilişki alışkanlıkları kazanmanıza yardımcı olacaktır.
Terapi, stres ve anksiyete yaşadığınız durumlarda mükemmel sonuçlar alabileceğiniz bir destek imkânıdır. Terapi ile sorunlarınızın farkına varabilir, bir uzmanın doğru tespitleri ve yönlendirmeleriyle ilişki sorunlarınıza büyük oranda çözüm bulabilir ve bunları kalıcı hâle getirebilirsiniz. Profesyonel destek, yalnız başına çözmeye gücünüzün yetmediği durumlarda kurtarıcı bir yoldur. Siz de kendiniz için bir adım atarak ilişki kaygılarınızın üzerine gidebilir, profesyonel yardım almak için Mutlu Yaşam Merkezi’mizin psikolog ve psikiyatristlerinden randevu talebinde bulunabilirsiniz.
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/toksik-stres-nedir-belirtileri-ve-basa-cikma-yontemleri/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler