Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Tarihi Yunan mitolojisine dayanan hubris sendromu; kibir, gurur, düşmancıl tavır, bencil yaklaşım olarak ortaya çıkar. Bu sebeplerden ötürü kibir sendromu olarak da bilinir. Sosyal açıdan asosyal bir tablo çizen bu kişiler etrafındaki herkesi aşağılar. Yine de yalnız kalmak istemezler. Yeni tanıştıkları insanlara kendilerini iyi niyetli ve masum biri olarak tanıtırlar. Etkileyici ölçüde hitap yeteneğine sahiptirler. Çoğunlukla yüksek sesle ve vurgulayarak konuşurlar. Evrensel değerleri savunduklarını söylerler fakat gerçekte yalnızca kişisel amaçlarını önemserler.
Sendromun belirtileri Adolf Hitler, Saddam Huseyin, Kaddafi gibi liderlerde gözlemlenebilir. Dinamik ve pozitif bir görünüm sergilemek isterler bunun da sebebi güçlü olduğu düşüncesini yaymaktır. Kendilerine fiziksel olarak özen gösterirler. Bu sendromu yaşayan kişiler bulundukları iktidar vasıtasıyla kendilerini överler. Hatta bu sendromu yaşayan bazı kişiler, kutsal bir görev icra ettiklerini söylerler. Onlar için otorite ve sadakat en kıymetli şeylerdir. Bu sebeple onlarla güç yarıştıracak kişileri çevrelerinde barındırmazlar. Kendilerini liderlik ettikleri toplulukla birlikteymiş gibi gösterirler. Onlara inanan kitleyi olabildiğince göz önünde tutarlar. Bu hamleleri eleştiri yapmak isteyen ve sorgulayan insanların önünü keser. Sadece üstün bir güç tarafından yargılanabileceklerine dair bir inanç taşırlar. Yakın çevreleri de bu inancı taşıyarak sendromun ilerlemesine sebep olur. Peki, hubris sendromu nedir?
Ian Kershaw’ın 1998 yılında Adolf Hitler’in biyografisini yazmasıyla tekrardan gündeme gelen hubris sendromu, çoğunlukla siyasi liderlerde ortaya çıkan bir durumdur. Kibir sendromu olarak da bilinen sendrom, çılgınlık derecesinde kibirlilik, zihinsel bozukluk, psikopati davranış bozukluğu ve ihtişam sanrısının birleşmesiyle oluşmuş bir rahatsızlık olarak tarif edilebilir. Kitleye hükmetme ve liderlik etme gücünü elinde tutan kişi bazı anormal davranışlar sergileyebilir.
Kişi bu sendromu çoğunlukla bir mevki ile birlikte geliştirir. Önceki yaşantısında olmayan birtakım davranışlarda ve söylemlerde bulunur. Çok yüksek oy oranıyla yönetici olarak seçilen bir kişi ailesi, sosyal çevresi ve iş arkadaşları tarafından gereğinden fazla övülürse kişi kendini tanrılaştırmaya başlar. Bu sebeple kibir sendromu sonradan edinilen bir durum olarak tanımlanır. Kişi kendini tanrılaştırdıktan sonra kendini çok güçlü ve karşı konulamaz zanneder. Bu sendrom, tanrısal ego olarak da bilinir. Yoğun programlarla hareket eden bu kişiler de online psikolog desteği ile mekana bağlı kalmadan psikolojik destek alabilirler.
Hubris sendromu yaşayan kişilerin tespit edilebilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı belirtiler bulunur. Kendini herkesten üstün gören bu kişiler çoğunlukla dürtüsel olarak hareket ederler. Eylemlerin ayrıntıları, sorumluluk ve yaptırımları onlar için önemsizleşir. Sadece maliyete ve ortaya çıkan sonuca odaklı yaklaşırlar. Yaşanan olayların ahlaki boyutunu umursamazlar. Adeta bir güç sarhoşluğu yaşarlar. Bu durum çevrelerindeki insanlara zarar verir ve sosyal yaşantılarını sekteye uğratır.
Herkesi ve her şeyi aşağılama eğilimi gösterirler. Yoğun özgüven sahibi bu kişiler, kendi yaptıkları herhangi bir şeyin hatalı olabileceğini kabul etmezler. Her zaman etrafındaki insanları suçlarlar, kötü bir olay karşısında asla sorumluluk üstlenmezler. Çalıştıkları alanı bir savaş arenası olarak görürler. Görünüşü, kişisel imajı ve insanların onları anlama biçimine dair şiddetli bir kaygı yaşarlar.
Sürekli biz zamiri ile konuşurlar. Ailesindeki ya da çevresindeki insanlara hesap vermek zorunda hissetmezler. Sürekli haklı olduğu iddiasıyla yaşayan bu kişiler süreç içerisinde yalnızlaşır ve güçten düşer. Güçten düştüğünü kabul etmeyerek daha yoğun şiddetle hareket etmeye devam eder. Bu da kişinin hatalarının çoğalmasına, huzursuz ve aceleci hareket etmesine sebep olur.
Sonunda kişinin kazandığı mevkiiyi kaybetme noktasına kadar düşer. Yaşanan büyük çaptaki değişimler kişilerin kontrol mekanizmalarına zarar verebilir ve onları olmadıkları birine dönüştürebilir. Psikolojik destek alarak kritik süreçleri konforla atlatabilirsiniz.
Psikolojik problemleri tanımak, tanımlamak ve fark etmek için bir dizi davranış özelliği göz önünde bulundurulur. Bu davranışlar, problemi yaşayan kişileri diğer kişilerden ayırır ve hissedilir ölçüde aşırıdır.
Hubris sendromu yaşayan kişilerin de sergilediği birtakım davranışlar vardır. Bu sendroma sahip olan kişilerin gerçek algısı kopuktur ya da çok zayıftır. Tüm çabası kişisel imajını sürekli olarak geliştirme üzerinedir. Kendini iyi ve güzel gösterebileceği hallerde bulunma eğilimi vardır. Hareket ve davranışlarında yoğun bir tedirginlik vardır.
Bütün dünyayı kendini yüceltebileceği ve gücünü gösterebileceği bir alan olarak görür. Aşırı derecede özgüvenlidir. Kendini her şeyi başarabilen biri olarak görür. Bu tavrındaki abartı gözle görülür ölçüdedir. Bu sendromu yaşayan kişilere göre dünya merkezinde kendileri vardır. Eleştiriye kesinlikle kapalıdır, her koşulda kendisinin haklı olduğunu düşünür.
Kendini seçilmiş kişi olarak gösterme yatkınlığı olduğundan sürekli kendine kutsallık yüklemek eğilimindedir. Konuşmalarının emsalsiz olduğunu vurgular. Konuşurken sürekli biz kavramından yola çıkar, etrafındaki kişilerin kendisini kutsallaştırmasını ister. Konuşurken kendini yüceltme eğilimi vardır.
Hubris sendromu yaşayan kişi için tek doğru kendi söylediğidir. Kendisi ile aynı fikirde olmayanları aşağılar ve ötekileştirir. Başka insanların fikirlerini önemsemez hatta her fırsatta küçümser. Kendi düşüncelerine yoğun bir güven duyar. Yaptığı hataları doğruymuş gibi göstermek için kutsallık, dürüstlük, din gibi ögelere dayandırma eğilimi gösterir. Yalnızca özel ve üstün bir güce hesap vereceğini hatta o hesaplaşma anında da kendisine hak verileceğini düşünür. Bu inançla davranışlarının sonuçlarını hesap etmez.
Sendromu yaşayan kişilerin aşırı kibirli olması yüzünden işler çoğunlukla ters gider ve pek çok eylem için yetersiz kalırlar. Ancak sorumluluk bilinci ve yaptırım düşüncesine sahip olmadıkları için bu onları etkilemez. Yanlış karar ve sonuçların hep başkalarına ait olduğuna dair derin bir inançları vardır. Kendinizde ya da çevrenizdeki birinde bu sendromun davranış özelliklerinin geliştiğini fark ederseniz psikolog desteği almalısınız. Sosyal yaşantıyı sekteye uğratan bu sendromun etkilerini online terapi desteği alarak minimuma indirebilirsiniz.
Hubris sendromunun tedavi edilebilmesi için ilk adım, sendromu yaşayan kişinin bunu kabul etmesi ve uzman bir psikologdan yardım almasıdır. Psikolog kişinin davranışlarını incelemeli ve rahatsızlığın tanısı konduktan sonra tedavi aşamasına geçilmelidir. Tedavi sürecinde psikoanalitik, psikodinamik yöntemler tercih edilebilir. Bilişsel terapi kullanılabilir. Grup terapileri de faydalı olabilir. Psikolog uygun gördüğü takdirde medikal tedavinin yürütülmesi için bir psikiyatr ile ortaklaşa çalışabilir.
Peki, kişi tedavi olmazsa ne olur? Bu sendrom en başında kişinin sosyal yaşantısını etkiler. Kişi, çevresi tarafından dışlanır ve uzaklaştırılır. Yoğun yalnızlık hali duygularını bastırmaya sebep olabilir. Kişi bunalıma sürüklenebilir. Uzun yıllar yöneticilik, liderlik yapan ya da bir dönem çok üst düzey bir konumda çalışan kişilerde sıklıkla görülen sendrom, online psikolog desteği ile aşılabilir. Kişinin bir anda maruz kaldığı yoğun ilgiyle birlikte karar mekanizmaları zayıflar.
Psikolog desteği ile kişi kendine dışarıdan bakabilir hale gelir. Sendromun etkilerini yaşayan kişi, yaşadığı süreci kabullenmez ve tedaviyle birlikte hareket etmek istemezse liderlik ettiği kitleyi zor duruma sokabilir, bulunduğu iş yerini iflasa sürükleyebilir. Kişi hem kendi hem de etkilediği kitlenin iyiliği için tedavi olmalıdır.
Bir önceki yazımız için https://mutluyasam.com.tr/cagimizin-hastaligi-stres/ linkine tıklayabilirsiniz.
İçerikler