Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Hamilelik sürecinin anneler ve anne adayları için ne kadar özel ve heyecanlı bir süreç olduğunu anlıyoruz. Hamilelikte beslenme konusunda kafanız karışmış veya endişeli olabilirsiniz. Öncelikle bilmelisiniz ki bu kaygılı süreçler aslında çok normal. Mutlu Yaşam Psikolojik Danışmanlık Merkezi olarak özellikle sizlerin beslenme konusundaki soru işaretlerinizi gidermek ve hamilelik boyunca bebeğinizin gelişimi için gerekli olan besinler hakkındaki kaygılarınızı azaltmak istiyoruz. Gelin birlikte bu besinleri inceleyelim!
Hamilelik dönemi boyunca kadınlarda hormon dengesizlikleri, vücut yapısında değişiklikler, kilo kontrolünde problemler ve psikolojik durumlarda değişiklikler görülebilmektedir.
Bu blog yazımızda hem bebeğin gelişimini hem de annenin sağlıklı yaşamını desteklemeye yönelik beslenme konusunda en sık karşılaşılan soruları ele almak istedik. Sizler yazımızı okumaya devam ederken bizler de bu sorulara cevap vererek ilerleyelim.
Hamilelik, gebe kalma anından doğuma kadar hızlı ve derin fizyolojik değişikliklerin olduğu bir dönemdir. Bebeğinizin büyüme ve gelişmesini desteklerken aynı zamanda annenin metabolizması ve doku birikimini sürdürmek için gebelik sırasında beslenme gereksinimleri artmaktadır. Hamilelikte öncelikle annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılamak ve vücudundaki depolarını dengede tutmak için beslenmesine dikkat etmesi önemlidir. Daha sonra dengeli beslenme, dünyaya gelecek bebek için fetal büyüme süreci ve emzirme döneminde kullanılan depoların hazırlanması için gereklidir.
Hamilelik sürecinde bebek, annenin aldığı besin öğelerinin plasenta yoluyla fetüse taşınması ile büyümektedir. Bu nedenle hamilelik sürecinde yetersiz ve dengesiz beslenme, hem bebek hem de anne sağlığı açısından büyük risk taşır.
Hamile annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi bebekte; ölü doğuma, prematüre doğuma, konjenital bozukluklara, mental ve fiziksel gelişimde geriliklere yol açabilmektedir. Gebe annenin yetersiz ve dengesiz beslenmesi sonucunda annede zayıflama veya aşırı kilo alma, diş çürükleri, anemi, osteomalasi gibi beslenme yetersizliklerine neden olabilmektedir.
Hamilelikte beslenmenin yeterli olması ve düşük kalorili diyetler, temel makro ve mikro besin öğelerinde eksikliklere yol açarak fetüsün büyümesi üzerindeki olumsuz etkilerinin yetişkinliğe kadar devam edebileceğini hatta nesillerle de aktarabileceğini göstermektedir. Yetersiz beslenme yalnızca az besin tüketimi ya da kilo vermek olarak düşünülmemelidir.
Özellikle gebe annelere yapılan toplumsal baskı boyutundaki “Sen iki canlısın, yemelisin!” baskıları ya da aşerme durumunun kontrol edilememesi ile aşırı kilo artışı görülebilmektedir. Gebelik boyunca fazla kilo artışı, maternal obezite ya da annenin batı tarzı beslenme alışkanlıkları vitamin ve mineral eksikliklerine neden olabilmektedir.
Literatürde hamilelikte ağırlık kazanımı kavramı ile de açıklanan kilo alımı mutlaka olması gereken bir süreçtir. Ancak bu kilo artışının hem anne hem de bebek için ideal olanı annenin gebe kalmadan önceki kilosuna göre uzman tarafından önerilen aralıkta olanıdır.
Çünkü hem gebelik öncesi vücut ağırlığı hem de gebelikte ağırlık kazanımının her ikisi de doğum şekli, erken doğum, doğum ağırlığı ve doğum sonrası vücut ağırlığı ile yakından ilişkilidir. Anne adayının ve doğacak bebeğin sağlığı açısından en uygun olanı annenin gebeliğe normal bir ağırlıkta, yeterli beslenme durumu ile başlamasıdır. Ayrıca gebelik süresince önerilenin altında veya üzerinde ağırlık artışının önlenmesi gerekmektedir.
Ağırlık kazanımı her trimesterde farklı olmakla birlikte genellikle gebelik öncesi ağırlığı normal olan anne adaylarında 9-14 kg ağırlık artışı hedeflenmektedir. Ancak gebelik sürecine zayıf başladıysanız 13-16 kg ya da annenin normal kilosunun üzerinde bir kiloyla hamilelik süreci başladıysa 7- 10 kg ağırlık kazanımı hedeflenmelidir.
Hamilelikte fazla ağırlık kazanımı kadar 6 kg altında yetersiz ağırlık kazanımı da düşük doğum kilosunda bebek dünyaya getirme riskini artırmaktadır.
Hamilelik sürecindeki beslenme düzeninin içeriği ve kalitesi hem annenin hem de doğacak bebeğin sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Hamilelik döneminde özellikle annenin artan gereksinimlerini karşılayacak düzeyde enerji ve besin öğelerini sağlayan iyi dengelenmiş ve besin çeşitliliği sağlanmış sağlıklı beslenme düzeni bebeğin büyümesi, gelişmesi, sağlıklı bir hamilelik döneminin geçirilmesi, sağlıklı bir doğum sürecinin yaşanması ile emzirme dönemi için birinci düzeyde önemlidir.
Hamileliğin ilk üç ayında yani 1. trimesterde annenin gereksinim duyduğu enerji ihtiyacı pek değişmese de, 2. trimesterden sonra annenin normal gereksinimine ek 300 kalorilik bir artış yapması gerekir. Hamilelikte beslenme döneminde özellikle hamileliğin 4. ayından sonra anne adayının zayıflamak için çok düşük kalorilerle beslenmesi sakıncalıdır.
Hamilelikte beslenmede en sık karşılaşılan sorunları aşağıda başlıklar halinde açıklamış bulunmaktayız. Gelin bunlara birlikte bakalım!
Hormonal değişikliklere, östrojen düzeyindeki artışlara ve psikolojik olarak bebeğe uyum sürecinde hem fizyolojik nedenli hem de psikolojik nedenlere bağlı bulantı ve kusma gibi sorunlar görülebilmektedir. Özellikle hamileliğin başlangıç dönemlerinde 4-6.haftalar arasında hormonal, fizyolojik ve psikolojik değişikliklere bağlı olarak başlayan bulantı ve kusmalar, gebeliğin 12. haftasında en yüksek düzeye ulaşır ve daha sonrasında giderek azalır.
Bulantı ve kusma sorunu yaşayan hamileler için bu süreç hem fiziksel açıdan hem de psikolojik açıdan yıpratıcı olduğu için bu dönemde öncelikle beslenme danışmanlığı alınması önerilir.
Bulantı ve Kusma Sorunu Yaşayan Hamilelere Beslenme Önerileri:
Hamilelikte hormonal değişimler bağırsak hareketlerinin azalmasına neden olarak kabızlık görülebilmektedir.
Kabızlık Sorunu Yaşayan Hamilelere Beslenme Önerileri:
Anne karnındaki bebeğin sindirim organlarına baskıda bulunması sonucu annede mide yanması ya da mide ekşimesi gibi şikayetler oluşur. Gebelik hormonlarının sindirim sisteminde mide üzerindeki etkisinden kaynaklanan reflü veya mide ekşimesi gebelikte sık görülen sorunlardandır.
Mide Yanması Yaşayan Hamilelere Beslenme Önerileri:
Hamilelikte beslenme sürecinde aşerme en çok kafa karıştıran konulardan biridir.
Hamilelik sürecinde anne adaylarındaki hormonal değişiklikler ile bazı besinlere karşı şiddetli istek ya da aşırı isteksizlik durumu aşerme olarak tanımlanmaktadır. Besin alımında çok fazla isteksizlik ve buna bağlı olarak bazı besin gruplarının yetersiz tüketimi dışında aşerme durumu zararsızdır. Ancak hamilelik sürecinde anne adayları pastalar, hamur işleri, tatlılar gibi besleyici değeri olmayan ve yüksek şeker ile yüksek yağ içeriğine sahip olan besin tüketimlerinde dikkatli olmalıdırlar. Bu tarz besinlere karşı aşırı istekleri olduğunda besin değeri yüksek olan sade dondurma, meyveli yoğurt, süt ve meyve ile hazırlanmış yulaf gibi sağlıklı alternatif tatlılar ile değişiklik yapabilirsiniz. Böylece hamilelik sürecinde hem fazla kilo artışını engellemiş hem de bebeğinizin sağlıklı gelişimine katkıda bulunmuş olursunuz.
Gebelikte diyabet, ilk kez gebelik sırasında karşılaşılan ve anne adayının doğum sonrasındaki sürecinde ortadan kalkan kan şekeri dengesindeki bozulmadır. Bu nedenle anne adaylarına gebeliğin 24-28. haftasında şeker yükleme testi ile gebelikte diyabet belirtilerinin gösterip gösterilmediğine bakılması önerilir. Anne ve bebek sağlığının korunması açısından gebeliğin 24-28. haftalarında tek basamaklı (75 g’lık OGTT) veya iki basamaklı (50 g glukoz yükleme ve 100 g’lık OGTT) yükleme testleri ile tanı konmaktadır.
Gebelikte diyabet belirtilerinin; ailesinde diyabet öyküsü olan, daha önceki gebeliklerinde de gestasyonel diyabet belirtileri gösteren, obezitesi olan, 35 yaş üstü hamilelerde görülme riski daha yüksektir.
Gestasyonel diyabet sorunuyla karşılaşan anne adayları dikkatli olmalıdır. Annenin kan şekerinin kontrol altına alınamaması sonucunda fetal makrozomi (4500 gramın üzerinde), gestasyonel yaşa göre büyük bebek, yüksek riskli doğum zorlukları ve doğumsal anomaliler görülebilmektedir. Hamilelikte beslenme konusunda sorun yaşayan, hamilelik öncesinde obeziteyle karşılaşan veya gebelikte fazla ağırlık artışı olan anne adaylarında diyabet belirtilerinin doğum sonrasında tip 2 diyabete dönüşme riski yüksektir. Bu nedenle hamilelik sürecinde fazla ağırlık artışı istenmeyen bir durumdur. Gebelik sürecini bu alanda doktor ve uzman bir diyetisyenle beraber takip etmek bu süreçte en sağlıklı olanıdır.
Gestasyonel Diyabet İçin Hamilelikte Beslenme Önerileri
Hipertansiyon (preeklampsi) gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan ve doğumdan sonra 4 hafta daha devam edebilen bir çoklu sistem hastalığıdır. Hipertansiyon iç organlardan böbrekler üzerinde stres yaratarak anne idrarında artmış protein atılımına sebep olabilir. Hipertansiyon belirtileri arasında baş ağrısı, görme problemleri, hızlı kilo alımı, el ve yüz şişmeleri gibi bulgular görülebilir.
Gebelik zehirlenmesi, gebeliğin son döneminde kan basıncının (hipertansiyon) artması, idrarla protein kaybı sonucu el ve ayaklarda ağır ödemlerle ortaya çıkmaktadır. Bu süreçte plasenta dolaşımı iyi olmadığı için bebek iyi beslenememektedir. Gebelik zehirlenmesinin önlenmesi ve gebelik zehirlenmesine neden olan belirtilerin tedavisinde hamilelikte beslenme konusunda tuz alımı ile protein alımının kısıtlanması ve B grubu vitaminlerin alımının artırılması önerilir. Elbette ki bu öneriler bütüncül tedavi planı yerine geçmez ve bu belirtiler gözlemlendiğinde hemen annenin doktoruyla iletişime geçmesi gerekir.
Sağlıklı yaşam sürdürebilmek için belli referans aralıklarında olmasını beklediğimiz vitamin ve mineral değerleri hamilelikte de hem anne sağlığı açısından hem de bebek gelişimi açısından büyük önem arz etmektedir. Hamilelikte öncelikli sırada önemli olan vitamin ve minerallerin başlıcaları şunlardır:
Hamilelik sürecinde artan kan hacmi ve fetüsün ihtiyaçları nedeniyle hamilelikte beslenme de anne adaylarının demir gereksinimi artmaktadır. Bu dönemde demir eksikliği anemisi de
hamilelikte sık görülen bir sağlık sorunudur. Hamilelikte artan demir gereksiniminin karşılanmaması, kan hacminin artması, sık aralıklarla doğumların gerçekleşmesi, demir içeriği yüksek besinlerin tüketiminin az olması ya da demirin vücutta kullanımı düşük olması ve özellikle hamilelik sürecinde toprak, taş gibi besin olmayan kaynakların annenin aşerdiğini düşünerek tüketmesi (pika) gibi nedenleri ortaya çıkarmaktadır.
Ülkemizde T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından tüm gebelere 16. gebelik haftasından itibaren 40-60 mg/gün elemental demir desteğine başlanması ve doğum sonrası da 3 ay olmak üzere toplam 9 ay süre ile demir takviyesinin verilmesi önerilmektedir. Anemisi olan gebelerin düzenli rutin doktor kontrolünde olmaları ve diyetisyen tarafından demir içeriği yüksek besinlerin beslenmelerine dahil edilmesi gerekir.
Demir Eksikliği Anemisi İçin Hamilelikte Beslenme Önerileri
Hamilelik sürecinin en başından itibaren anne adaylarının en çok dikkatini çeken vitaminlerden biri folik asittir. Hamilelik döneminde folik asit gereksinimi artmakta ve bunun bebeğin gelişimi üzerinde doğrudan etkisi olduğu bilinmektedir. Anne adaylarının hamilelikte beslenmesi kadar hamilelik öncesinde beslenme biçimi de çok önemlidir. Bu yüzden folik asitin özellikle gebelik öncesinde ve gebeliğin ilk 3 ayında yeterli miktarda alınması gerekir.
Çünkü yetersiz folik asit alımı ile önemli bir sağlık sorunu olan nöral tüp defektleri görülebilmektedir. Bu nedenle özellikle planlı gebeliklerin teşvik edilerek gebelik öncesinde ve gebeliğin ilk 3 ayında 400-600 mcg/günfolik asit desteğinin alınması önerilir.
Folik asit desteğinin alınması kadar hamilelikte beslenmede folat kaynağı olan koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve meyvelerin yeterli miktarlarda tüketimi konusunda bilgilendirilmesi gerekir.
Hamilelik süreciyle birlikte D vitamini gereksinimi artmaktadır. Özellikle D vitaminin temel kaynağı güneş ışınlarıdır. D vitamini yetersizliğinin önlenmesi amacıyla ülkemizde, Sağlık Bakanlığı tarafından hamilelerde kan düzeyine bakılmaksızın gebeliğin 12. haftasından itibaren başlanarak hamilelik sürecinde ve doğum sonrası emzirme döneminde 6 ay boyunca günlük tek doz halinde alınmak üzere 1200 IU (9 damla) D vitamini desteği ücretsiz olarak sağlanmaktadır.
Hamilelik sürecinde anne adaylarının kalsiyum dengesinin sağlanması, fetüsün iskelet sisteminin gelişimi açısından önemlidir. Hamilelikte beslenme ile yetersiz kalsiyum alımı diş çürüklerine ve ilerleyen dönemde kemik erimesine neden olmaktadır.
Kalsiyumun beslenmedeki temel kaynağı süt ve süt ürünleridir. Hamilelikte beslenmede özellikle süt, yoğurt ve peynir gibi kalsiyum içeriği yüksek besinlerin günlük 3-4 porsiyona kadar tüketilmesi önerilmektedir.
Hamilelik sürecinde gereksinimi artan bir diğer mineral iyottur. Bu dönemde anne adaylarında görülen iyot yetersizliği bebekte mental gerilik riskini artırarak beyin gelişimini olumsuz etkilemektedir.
Hamilelikte beslenmede önemli konulardan biri iyotlu tuz kullanımıdır. Özellikle hamilelikte hipertansiyon gibi tuz alımının sınırlandırılması gereken anne adaylarında günlük iyot gereksiniminin karşılandığından emin olunmalıdır.
Hamilelik sürecinde anne adayları haftada 2 kez yağlı balık tüketmeye özen göstermelidirler. Balık bebeğin beyin gelişimi için elzem olan omega 3 yağ asitleriyle zengindir.
Derin su balıkları ve büyük balıklar ise ağır metal içerebileceğinden hamilelikte beslenmede bu balık türlerinin tüketiminden kaçınılmalıdır.
Hamsi, istavrit, palamut ve uskumru gibi balıkların ise hamilelikte beslenme dönemine eklenmesi önerilmektedir. Düzenli balık tüketimi elde edemeyen anne adayları omega-3 takviyesi ile ilgili bilgilendirilmelidir.
Hamilelik sürecinin anneler ve anne adayları için ne kadar özel ve heyecanlı olduğunun farkındayız. Bu nedenle beslenme danışmanlığı konusunda Mutlu Yaşam ailesi olarak bizler de bu yolda sizler kadar hassas ilerliyoruz. Bu nedenle Mutlu Yaşam’da ilk olarak annelerin ve yeni anne adaylarımızın ayrıntılı bir besin tüketim günlüğü alınarak beslenme alışkanlıkları belirlenmektedir. Daha sonrasında kan tahlili ve hamilelik sırasındaki mevcut hastalıkları ile varsa hamile annenin kullandığı ilaçlar uzman diyetisyenin kendi branşı içerisinde değerlendirilir. Anne adayımızın haftalık olarak ya da hangi trimesterde olduğuna göre beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenler belirlenir ve detaylı bir görüşme ile anne adayı bilgilendirilir. Hamilelik döneminde anne adaylarımızla çıktığımız beslenme yolculuğu anne ve bebeğinin ihtiyaçlarına, yaşam standartlarına, beslenme alışkanlıklarına göre anne adayını strese sokmayacak konforda düzenlenmektedir.
Hamilelikte ağırlık kazanımı, annenin ve fetüsün ihtiyaçlarının karşılanması, bebeğin sağlıklı gelişiminin sağlanması, vitamin mineral eksikliklerinin giderilmesi ve annenin emzirme dönemine hazırlanması gibi konu başlıklarında beslenme destekleri kurumumuzda bu alanda uzman diyetisyenimiz tarafından verilmektedir. Bu dönemde kadınlarda hormonal dengesizlikler, kilo kontrolünde problemler ve psikolojik durumlarda değişiklikler görülebilmektedir. Bu süreçte anne adaylarının duygusal değerlendirmeleri de kurumumuzda yapılmaktadır. Hamilelik depresyonu, hamilelik sürecinde görülen yoğun kaygı, panik bozukluklar, aşırı stres ve gerginlik halinin yanı sıra doğum sonrası depresyon gibi durumlar söz konusu olduğunda anne adayları hizmetlerimizden faydalanabilmektedirler.
Mutlu Yaşam’da sadece duygu durum rahatsızlıkları için değil ebeveynlik üzerine de psiko-eğitim alabilirsiniz. Ayrıca hamilelik süresince ve doğum sonrasında annenin kendisiyle, anne-baba olmakla, aile dinamikleriyle ve bebeğiyle ilgili aklına gelebilecek tüm sorulara cevap alabileceği danışmanlık hizmeti de alması mümkündür. Aynı şekilde anneler, doğum sonrası beslenme danışmanlığını da hamilelik boyunca kendisinin sağlığını ve bebeğinin gelişimini takip eden diyetisyeniyle beraber daha bilinçli şekilde sürdürmeye devam edebilir.
Hamilelik, birçok kadın tarafından bu hayatta yaşanabilecek en güzel ve en özel süreç olarak ifade edilmektedir. Öyleyse Mutlu Yaşam Ailesine dahil olarak hem ruhunuza hem bedeninize en iyi gelecek danışmanlık programını birlikte belirleyelim. Sizlerin hamilelikle beraber başlayan mucizevi yolculuğunuza eşlik etmekten memnuniyet duyacağız.
Sağlık dolu günlere…
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/gelismeleri-kacirma-korkusu-nedir/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler