Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
İnsan, hayatını sürdürebilmek için diğer insanlarla etkileşim halinde olmaya ihtiyaç duyan sosyal bir varlıktır. Bu sosyallik, karşılıklı öğrenerek ilerlememizi ve davranış biçimlerini etkileyerek karakterlerimizin şekillenmesini sağlar. Sosyalleşmenin çoğu zaman olumlu etkileri olsa da kimi zaman çeşitli sorunlara da yol açabilmektedir. Günümüzde ise internetin insan hayatının odak noktası haline gelmesi sebebiyle bu sorunlara bir yenisi daha eklenmiştir. Örneğin, sosyal etkileşim biçimlerinin sosyal medya gibi internet mecraları üzerinden şekillenmesi sonucunda gelişmeleri kaçırma korkusunu sıklıkla duyabilirsiniz. Gelin bu duruma yakından bakalım ve “FOMO nedir?” sorusunun yanı sıra çeşitli detayları ele alalım.
Gelişmeleri kaçırma korkusu, psikoloji literatüründe FOMO kısaltmasıyla bilinen ve “fear of missing out” anlamını taşıyan bir kaygı bozukluğudur. Günümüzdeki kişiler, gündem ve telefon bildirimleri gibi etraflarında bulunan çok sayıdaki uyarıcıya maruz kalmaktadır. Üstelik her daim daha da fazlasını bilmek istemektedir. Bu yetişme telaşından kaynaklanan kaygı ve endişeler, FOMO olarak tanımlanmıştır.
Zaman zaman kişiler, kendilerinin bulunmadığı ortamlarda daha keyifli ya da tatmin olacakları hissine kapılarak sürekli endişe halinde olabilirler. Gelişmeleri kaçırma korkusu da buna bağlı olarak, kişilerin sadece kendi deneyimlerine odaklanma yerine başkalarının yaşadıklarından da sürekli haberdar olma ve onlarla iletişime geçme isteklerinden kaynaklanmaktadır.
Gelişmeleri kaçırma korkusu temelde üç duygunun eksikliğinin hissedilmesinden meydana gelmektedir. Bunlar, insanın psikolojik anlamda gereksinimleri olan yeterlilik, özerklik ve ilişki ihtiyaçlarıdır. Bu duygularda eksiklik hisseden kişilerde yoğun olarak gelişmeleri kaçırma korkusu görülmektedir.
Günümüzde FOMO’nun çok daha yaygın bir kaygı bozukluğu halini almasının temel sebepleri, internetin hayatımızın merkezinde olması ve sosyal medyanın aşırı kullanımıdır. Öyle ki insanların sosyal platformlarda paylaştıkları hayatlarını seyretmek, bir nevi o sosyalliğin içinde yer alma algısı oluşturmaktadır. Böylece insanların gelişim ve değişimini izlemek, hem ilişki hem de yeterlilik ihtiyaçlarını hafifletmektedir.
Bununla birlikte bireyler, sosyal medyada daha lüks ve aktivite dolu hayatlar gördüğünü düşünmektedir. Kendi yaşamlarıyla karşılaştırdıklarında ise eksiklikler görme ve bunları tamamlayamama durumuyla karşılaşırlar. Bunun sonucunda özerk bir birey gibi hissedemedikleri için başkalarının hayatlarına bağımlı hale gelirler ve bu açığı duygusal olarak kapatmaya çalışırlar. Zamanla bir döngü haline gelen bu süreç, gelişmeleri kaçırma kaygısına dönüşmektedir.
Gelişmeleri kaçırma korkusu yaşayan bireyler, kendi hayatlarına odaklanmak yerine sosyal medya üzerinden gördükleri hayatlara zaman ayırmayı tercih ederler. Bu, bilinçli bir tercih olmasa da farkında olmadıkları korku, onları bu alışkanlığa itmektedir.
FOMO sahibi bireylerde sürekli olarak başkalarının hayatlarıyla kendilerininkini kıyaslama davranışları görülür. Başkalarının vücutlarıyla kendi bedenlerini, maddi imkânlarını veya sosyal çevrelerini kıyasladıkları görülmektedir. Bu durum, kişileri sosyal medyaya bir izleyici olarak daha da bağımlı hale getirmektedir.
FOMO’nun psikolojik etkileri, sanıldığından çok daha fazla yorucu olabilmektedir. Bu kişilerde tatminsizlik duygusu ön plana çıkar ve kendileriyle ilgili konularda genel anlamda memnun hissetmezler. Kaygı içerisinde olduklarından zamanlarını sosyal medyada boşa harcama eğilimi gösterirler. Genel olarak bir şeyle meşgul olurken o esnada yapmadıkları başka bir iş için pişmanlık duyarlar. Ek olarak sosyal ortamlarda dışlanma ve fırsatları kaçırma korkusu yaşarlar.
Gelişmeleri kaçırma korkusu, insan davranışları üzerinde çoğu zaman olumsuz sonuçlara yol açsa da bazı kişiler için motivasyon kaynağı da olabilmektedir. Bu kişiler için daha ileriye gitmek ve kendilerini geliştirebilmek adına teşvik edici olabilmektedir. Fakat unutulmaması gereken en önemli nokta, bu durum çoğunlukla kaygı ve strese yol açtığı için hayatınızı etkileyecek boyutta ilerlememesi gerektiğidir.
Her kaygı problemi gibi gelişmeleri kaçırma korkusu da hayatınızı esaret altına alabilir ve yaşam kalitesinin düşmesine sebep olabilir. Fakat bu durumun da üstesinden gelinebilir olduğunu bilmeli ve yaşamınızın tümünü kaplamasına izin vermemelisiniz. Kaliteli ve özgürce yaşamanın ellerinizde olduğunu unutmamalı ve başkalarının hayatları yerine kendinizinkine odaklanmalısınız.
Gelişmeleri kaçırma korkusu, büyük çoğunlukla sosyal medyada farklı insanların hayatlarını görerek sahip olduğunuz bir korkudur. Bu sebeple en başta da sosyal medya ve diğer internet mecralarını bilinçli kullanmanız, bu kaygıdan uzaklaşmanızı kolaylaştıracaktır.
Gün içerisinde sosyal medyada tahmin ettiğinizden çok daha fazla zaman ve enerji harcıyor olabilirsiniz. Bu sebeple yapacağınız ilk adım, bu süreyi öğrenmek ve kademeli olarak sağlıklı bir seviyeye kadar azaltmak olmalıdır. Bunun için kendinize günlük bir kota koyabilir ve aştığınızda sosyal platformlara girmeyi bırakabilirsiniz. Eğer kendi iradenize hâkim olamıyor veya kontrol altına alamıyorsanız bunun için size yardımcı olacak uygulamaları telefonunuza indirebilirsiniz.
Bunun yanı sıra sosyal medyadaki insanların sunduğu görüntülerin, aslında hayatlarının yalnızca belirli bir kısmı olduğunu bilmeli ve o kusursuz görüntülerin ardında zorluklar ya da sıkıntılar yaşadıklarını kendinize hatırlatmalısınız. Enerjinizi olumsuz etkileyen ve sizi mutsuz eden hesapları takip etmeyi de bırakabilirsiniz. Bilinçli internet kullanıcısı olursanız ekrandan gördüklerinizin hayatın tamamı olmadığının, gerçekleri açıkça yansıtmadığının ve aslında bir sunum olduğunun farkına varabilirsiniz. Böylece kaygı ve korkularınızın yerini herkesle benzer olma duygularına bırakabilir ve internet kullanımınızı hayatınızı olumsuz yönde etkilemeyecek bir noktaya getirebilirsiniz.
Sosyal medya, insanların kendi hayatlarının daha çok güzel yanlarını ve iyi zamanlarını paylaştıkları bir mecradır. Bu sebeple kötü zamanlarını, ağladıkları, üzüldükleri ya da mutsuz oldukları anları göremezsiniz. Bu görüntülerden dolayı sosyal mecralar, herkesin çok mutlu ve iyi olduğuna dair bir ilüzyon yaratır. Ortayan çıkan durum, algınızla oynayarak gerçeklikten uzak hayat standartlarının var olduğuna inanmanıza yol açabilir. Eğer sosyal medyada vakit geçirdiğinizde kendinizi yetersiz, mutsuz, kilolu, sıkıcı ve içe kapanık hissediyorsanız daha çok gerçek hayata odaklanmalı, keyif alacağınız alanlarda sosyalleşmelisiniz.
Öyle ki gerçek hayatta, sosyal medyanın göstermediği yanları da deneyimleyerek iyi ve kötü tecrübelerle kendinizi geliştirebilirsiniz. Bu mecralardan uzaklaşmak için sizi sakinleştirecek, yeteneklerinizi ve başarılı olduğunuz yönlerinizi ortaya çıkaracak hobilerle zaman geçirmeyi deneyebilirsiniz. Kitap okuyabilir, spor ve egzersize daha çok zaman ayırabilirsiniz. Bunun yanı sıra arkadaş çevrenizle ve ailenizle geçireceğiniz değerli vakitler de gelişmeleri kaçırma kaygınıza iyi gelecektir.
Gelişmeleri kaçırma kaygısının hayatınızın üzerindeki etkilerini azaltmak için kişisel çabalarınız kadar psikolojik destek almanız da çok etkili olacaktır. “Fear of missing out”, sürekli olarak maruz kaldığımız sosyal ilişkilerden ve sosyal medya ilişkilerinden kaynaklandığından bunu aşabilmek terapi ya da profesyonel destek ile daha kolay olmaktadır. Terapi, farkında olduğumuz ama başa çıkamadığımız ya da farkında dahi olamadığımız korkuların üstesinden gelmek için en işlevsel yollardan biridir. Profesyonel destek alarak kendi başınıza fark edemediğiniz sorunları tespit edebilir ve çözüme bir adım daha yakın olabilirsiniz. Bununla birlikte terapi sürecinde öz şefkat ve özgüven gibi kişisel farkındalıklar da kazanarak ruh sağlığınızı destekleyebilirsiniz. Sağlıklı çözüm adına uzman ekibimize danışmak için bize ulaşabilirsiniz.
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/iliski-anksiyetesi-belirtileri-ve-nedenleri/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler