Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Ebeveynlerin birçoğu kendi çocukluklarında anne-babalarının onlar için verdiği duygusal tepkileri abartılı bulduklarını ve bunun karşılığında da “Anne-baba olunca anlarsın!” cümlesini duyduklarını ifade ederler. Bunun üzerine ebeveynlerin yine birçoğu çocuk sahibi değilken, bir çocuğum olduğunda “Ben çocuğuma rahat davranacağım, böyle telaş yapmayacağım.” diye kendinden emin konuşmalar yaptıklarını da hatırlarlar. Bundan sonraki süreç ise “Sürpriz, hamileyim!” dedikleri ve anne-baba olacaklarını öğrendiği yani ebeveynliğin başladığı ilk gün olarak akıllarda kalır. Bu yazımızda çocukların zeka gelişimi ve duygu durum takibi hakkında size bilgi vereceğiz.
Hamilelik dönemi ebeveynlerin kendilerini “Anne-baba olduğunda anlarsın!” dönemine taşıyan yolun ön provası gibidir. Çünkü bu ön provada bir çocuğun gelişiminin nasıl takip edileceği, her bir günün, her bir faktörün bile çocuğun gelişiminde ne kadar önemli olduğunu ebeveynler deneyimleyerek öğrenmeye başlarlar.
Bebeğin fiziksel gelişimiyle annenin sağlığı beraber gözetilerek geçirilen hamilelik sürecinin doğum aşamasından sonra da çocuğun gelişim takibi bırakılmaz. Aksine çocuğun hem fiziksel hem de gelişimsel açıdan çok yönlü takibi başlar ki; bu aşama “Anne-baba olunca anlarsın.” dönemindeki ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili kaygıdan mutluluğa, mutluluktan korkulara hızlı duygusal geçişler yaptıkları aşamadır. Bu süreçte ebeveynler çevrelerinden duyduğu başka çocukların gelişim süreçlerinden de istemeden etkilendikleri gibi kendi çocuklarına yönelik yapılan yorumlarda ebeveynlerin en hassas noktasını oluşturur.
“Şimdi sizin çocuk kaç aylık oldu? Oturuyor mu? Emiyor mu? Emeklemeye başladı mı? Konuşmaya başladı mı?” gibi çocuğun gelişimine yönelik ebeveynlere sorulan sorular bir süre sonra “ Bizim çocuk 9 aylıkken tutunarak yürümeye başlamıştı. Sizinki daha yürümüyor sanırım. Bizim çocuk çok sakindi, hiç bu kadar ağlamazdı. Sizin çocuk biraz hareketli, sakın hiperaktivite bozukluğu olmasın? Bizim çocuk sizin çocuğun yaşındayken kendi başına oturur oynardı. Sizinki oynayabiliyor mu?” sorularıyla çocukları kıyaslamaya ve gelişimleri hakkında şüphe duymaya dönüşebilmektedir.
Bu durumun yaşanmasında ebeveynlerin bir süre sonra çocuklarını sadece etrafındaki çocuklarla değil aynı zamanda kendi çocukluklarıyla kıyaslamasının da etkisi büyüktür. Bu yüzden bu çocuklar, ebeveynlerinden ya da başka çocuklardan daha erken konuştularsa, daha erken yaşta okumayı söktülerse, dijital çağın getirisi olan akıllı telefon ve tablet uygulamalarını kullanmayı çabucak öğrendilerse o zaman ebeveynler, çocuklarının üstün zekalı olduğunu da düşünmeye başlarlar. Ancak zeka gelişimi ile çocuğun genel gelişiminin aynı şey olduğu söylenemez.
Çocukların doğdukları günden itibaren genel gelişimleri farklı kategorilerde takip edilir. Bu kategorilerden biri beden-denge koordinasyonunu sağlayabilmeye yönelik kaba motor becerileri, diğeri ise kalem tutma, sınırlı boyama yapma, makasla kesme gibi parmak ve el kaslarını uyumlu kullanabilme becerilerini içeren ince motor gelişimidir.
Aynı zamanda çocuğun konuşulanı doğru anlama ve kendini doğru ifade etme becerileri üzerinden dil gelişimi, yardımsız bir şekilde klozete oturabilme, dişini fırçalama, elini yıkama, kıyafetini değiştirme gibi genel ihtiyaçlarını kendi başına yapabilme becerileri üzerinden ise öz bakım becerileri takip edilir. Son olarak anlama, öğrenme, muhakeme etme, ayırt edebilme, yorumlama gibi zihinsel beceriler çocuğun bilişsel gelişim düzeyi hakkında bilgi vermektedir.
Uzmanların gözlemlerine bağlı olarak çocukla ilgili bu 5 kategoride edindiği bilgileri ve gözlemlerinden yaptığı çıkarsamaları teyit etmek ve daha çok netleştirmek için çocuklara uygulanan gelişim tarama testleri de mevcuttur. Bu testlerin çocuğu korkutan ya da kaygılandıran hiçbir yönü olmayıp, testler genellikle uzmanın çocuktan test maddelerine göre bir şey yapmasını, söylemesini, göstermesini isteme üzerine yapılandırılmıştır.
Çocuk gelişim tarama envanterleri olarak en çok uygulananlar Denver II Gelişim Tarama Envanteri, AGTE (Ankara Gelişim Tarama Envanteri), GEÇDA (Gazi Erken Çocukluk Değerlendirme Aracı) ve Gessel Gelişim Tarama Testleridir. Psikolog gerekli görürse çocuk danışanının genel gelişimini takip etmek için bu testlerden birini çocuğa uygulamayı düşünebilir. Bu testlerin sonuçlarının sağladığı bilgiler, klinik gözlemlerle beraber değerlendirilerek çocuğun genel gelişim düzeyinin ortaya çıkmasında büyük katkı sağlar.
Zeka gelişimi ise ebeveynlerin çocuklarının gelişimleri hakkında en çok merak ettikleri bir başka konudur. Nasıl ki her ebeveyn kendi çocuğunu en güzel çocuk olarak görüyorsa, en akıllı, en zeki görmek istediği çocuk da kendi çocuğu olsun ister. Ancak bu durumun çocuğa etiketleme olarak yansımaması için “Çocuğumun zeka gelişimi seviyesini merak ettim. Zekasını ölçtürmeye geldim.” gibi ebeveynlerin merakına bağlı şekilde yaptırılmak istenen zeka testleri resmi kurumlar tarafından uygulanmamaktadır.
Yine her testte olduğu gibi zeka testlerinde de önce uzmanın çocuğu görmesi ve zeka testi yapılmasının uygun olup olmadığına uzmanın karar vermesi gerekir. Uzman da çocuğa zeka testi yapılmasını uygun görüyorsa 2-6 yaş aralığında olan çocuklar için Stanford-Binet testi, 6-16 yaş grubu için Wİsc-R ya da Wisc-R 4 testi, 5-17 yaş aralığında CAS testi, 4 yaştan 14 yaş üstüne kadar uygulanabilen CATTEL zeka testlerinden birini önerebilir.
Zeka testlerinden elde edilen puanlar ise çocukların sözel ve performans zeka düzeylerini belirlerken duygusal gelişim düzeyleri hakkında bilgi vermemektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere çocukların zeka gelişimi düzeyleri (IQ) ile duygusal zeka düzeyleri (EQ) birbirinden farklıdır. Çünkü çocukların büyüme sürecinde, aile ortamında ebeveynleri ve varsa kardeşleriyle kurduğu bağlar onların duygusal zeka gelişimine yön vermektedir. Aynı zamanda çocuklar sadece sosyal ortamlarda bulunarak sosyal ilişkilerini ilerletebilmektedirler. Sosyal ilişkiler de yine çocuğun duygusal gelişimine olumlu ya da olumsuz anlamda etki eder.
Bu nedenle çocuğa olumsuz etki ettiği düşünülen ve çocuk tarafından bilinçaltında baskılanan korku, kaygı, mutluluk, üzüntü gibi birçok duygu durumun anlaşılmasına yardımcı olan birçok projektif testler bulunmaktadır. Bu projektif testler sayesinde çocuğun anlaşılamayan duygu, düşünce ve davranışlarının asıl nedenlerinin ortaya çıkmasında önemli ipuçları bulunur. Bu testlerin birçoğu çocuğun belli alanlardaki duygusal tepkilerini ölçmek amaçlı hazırlanmış resimler, hikayeler ya da yarım bırakılmış cümleler içerir.
Çocuğun bu resimlere bakıp resimleri nasıl yorumladığı, cümlenin devamını nasıl getirdiği, cümleyi sonlandırdığı ve çocuğun gördüğü resim ya da duyduğu cümlelerin kendisine ilk önce neyi hatırlattığına bakılarak çocuğa bilinçaltından nelerin çağrıştırıldığı da ölçülebilmektedir. 3 yaştan itibaren Çocuklar için Algı Testi (CAT), Çocuklar için Rorschach Testi, Luisa Düss Psikoanalitik Öykü Testi, Bir Aile Çiz Testi bu konuda en çok uygulanan testlerdir.
Bu testler, çocuğun zihin gelişim düzeyini, bilinçaltında baskıladığı duyguları, standart gelişim çizgisinin neresinde olduğunu, sosyal ilişkileri ile akademik başarısını aksatacak bir durumun olup olmadığını ve ebeveyn-çocuk ilişkilerinin çocuk gözünden algısını ortaya koyan ve ancak bir uzman tarafından yapıldığında güvenilir sonuçlar veren testlerdir.
Çocukların genel gelişimi, zeka gelişimi ve duygusal gelişimleri daha anne karnındayken takip edilmeye başlanan ve doğduktan sonra da yetişkinlik dönemine kadar devam eden uzun bir süreci içerir. Ebeveynler ve çocuğu yakından gözlemleme fırsatı olan öğretmen, çocuk doktoru veya yakın çevredeki diğer kişiler özellikle 0-6 yaş dönemi içerisinde genel gelişim alanlarında çocuğun yaşıtlarına göre ileri ya da geri olma durumundan şüpheleniyorlarsa o zaman uzmanın uygun gördüğü gelişim tarama envanterlerinden en az bir tanesinin yine bir psikolog tarafından çocuğa uygulanması gerekebilir.
Aynı şekilde psikolog, 2 yaşından sonra çocuğun zeka gelişiminin ileri ya da geri olmasından şüpheleniyorsa kendisinin uygun gördüğü zeka testlerinden birini çocuğa uygulamak isteyebilir. Ayrıca psikolog, çocuğun duygusal gelişimini sekteye uğratan yaşam olaylarına maruz kaldığını düşünüyorsa çocuk için uygun gördüğü projektif testlerden birinin yapılmasını da uygun görebilir.
Mutlu Yaşam bünyesinde bahsettiğimiz tüm bu testler psikologlar tarafından profesyonelce uygulanabilmektedir. Test öncesinde çocuğun ebeveynlerinin en az birinden çocuk hakkında detaylı anamnez alan psikologlarımız test sonrasında da test sonuçlarını kendi klinik gözlemleriyle beraber detaylı bir şekilde yorumlayarak değerlendirmelerini yapmaktadırlar. Çocuğa uygulanan test psikiyatrist, öğretmen ya da çocuk doktoru gibi kişiler tarafından istendiyse, psikologlarımız uyguladığı testin raporunu detaylıca yazarak, testi isteyen yetkili kişiye bu raporu resmi bir şekilde sunmaktadır.
Mutlu Yaşam ailesi olarak bizler de sizin kadar çocuğunuzun gelişimini önemsiyoruz.
Mutlu ve sağlıklı olduğunuz daha nice güzel günler dileriz.
Çocukların zeka gelişimi ve duygu durum takibi stres hakkında bilgiler verdik. Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/ikincil-travmatik-stres/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler