Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Her çocuk kendine özgü bir mizaç özelliği ile dünyaya gelir. Doğuştan getirilen, kalıtımsal olan ve kişilik özelliklerinin belirlenmesinde önemli rol oynayan bu özellikler çocukların büyüdüğü sosyal çevre tarafından da şekillendirilir. Bu yüzden çocukların da yaşları kadar yaşam tecrübeleri olduğu kabul edilir. Çocukların yaşantısal deneyimleri sonucunda öğrendikleri her şey onların kendi duygu, düşünce ve davranışlarını düzenleyebilmelerinde önemli rol oynar. Bu bilgiden yola çıkarak çocukların anne rahminden itibaren devamlı bir öğrenme, değişim ve gelişim içerisinde olduğu bilinir.
Çocuklarda sosyal duygusal gelişim ve öğrenme süreçleri uzmanlar tarafından belli gelişimsel basamaklarla ifade edilmektedir. Çocuk gelişiminde kritik öneme sahip gelişim basamakları; dil ve bilişsel gelişim alanı, psikomotor ve sosyal duygusal gelişim alanları olarak ayrılır.
Duygu, düşünce ve davranış gelişimlerini içinde bulunduran gelişim alanı sosyal duygusal gelişim alanı olarak adlandırılır.
Sosyal duygusal gelişimin temelleri çocukların kendi duygu farkındalığını sağlayabilmesine ve bu duyguların analizinin yapılmasına dayanır. Kendi duygularının farkına vararak bu duyguların kendisinde nasıl tepkilere neden olduğuna dair duygu analizini yapabilen bir çocuk, aynı zamanda bu duygularını denetlemeyi ve yönetmeyi de öğrenir. Böylece çocuk duygularına uygun şekilde sağlıklı davranışlar da gösterebilir.
Bu durumda çocuğun davranış gelişiminde çok büyük rol oynayan önemli bir soru karşımıza çıkar.
‘‘Bu çocuklar kime göre ve neye göre uygun davranışlar göstermelidirler?’’
Burada ‘‘uygun davranışlar’’ dediğimiz terimin içeriği çocuğun kendi isteklerine, içinde bulunduğu coğrafyaya, aile kültürüne, toplumsal beklentilere göre her yöreye, ırka, dine ve dile bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Ancak sosyal duygusal gelişimin sağlıklı ilerlediği durumlarda çocuklar sosyal çevreleri ile uyum sağlayarak kaliteli bir büyüme süreci içinde bulunurlar.
Çocuklar anne rahmine düştüğü andan itibaren büyüme süreci içerisindedirler. Ancak bazı durumlarda çocukların büyüme süreçlerinde bir takım aksamalar olabilir. Bu gelişimsel aksamaların olumsuz yansımaları ise en çok sosyal duygusal gelişim evresini etkiler. Böylece çocuğun sosyal duygusal gelişimi onun yaş gelişimine göre olması gerektiği ölçüde ilerlemeyebilir.
Ancak sosyal duygusal gelişimdeki yetersizlikler tek bir faktör çevresinde oluşmaz. Bu aksamalarda mizaç, aile, çevre ve okul etkenleri de çeşitli oranlarda etkili olabilir. Tüm bunların sonucu olarak ise çocuklar diğerleriyle arkadaş edinme, sağlıklı iletişim sürdürebilme, duygusal uyumlanma sağlama, ses tonunu, jest-mimiklerini ve beden dilini doğru şekilde kullanabilme, diğerlerinin duygularını anlayabilme, öz denetimi ve otokontrolü sağlayabilme, kendini doğru şekilde ifade edebilme gibi sosyal duygusal alanın birçok bölümünde zorlanma yaşayabilirler.
Bu zorlanma karşısında çocuklarda sosyal duygusal gelişimde yetersizlik gelişebilir.
Sosyal duygusal yetersizlik; çocukların toplumsal yaşam içerisinde yeterli sosyal becerilerden yoksun olması veya sahip olduğu bu becerileri uygun ortamlarda doğru şekilde gösterememesi olarak tanımlanır. Sosyal duygusal becerilerde yetersizlik yaşayan çocuklar doğal olarak okulda, evde ve sosyal ortamlarda ilişki bazında pek çok problemle karşılaşabilirler.
Sosyal duygusal beceri yetersizlikleri özel öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), zihinsel yetersizlik, otizm, asperger sendromu, gelişimsel gerilik gibi tanı gruplarında daha fazla gözlemlense de çekingen, içe dönük, sakin ya da kaygılı, dışa dönük, sosyal ve hareketli çocuklarda da ortaya çıkabilir.
Sosyal duygusal becerilerde yetersizlik yaşayan çocuklar var olan ama nasıl kullanacağını bilemedikleri becerilerini hiçbir zaman ortaya koyamayabilirler veya bu becerileri yalnızca belli ortamlarda gösterebilirler. Örneğin çocuk evde aile üyelerine karşı daha uyumlu davranabilirken sınıfta diğerleriyle birlikte hareket etmekten sıkılma, diğerleriyle uyumlanmak istememe, sınıf düzenini bozma gibi davranışlar gösteriyor olabilir.
Böylece bu çocuklar farklı sosyal ortamlarda farklı düzeylerde sosyal duygusal becerilerde gösterebilirler. Ancak bu süreçte önemli olan çocuğun sosyal-duygusal becerilerini tutarlı ve sürdürülür şekilde yani devamlı bir biçimde gösterebiliyor olmasıdır. Bu yüzden sosyal ortamlara göre bu becerileri farklı düzeylerde gösteren ya da hiç göstermeyen çocukların yine de bu alanda destek almaları gerekir.
Çocukların sosyal duygusal alanda zorlandıklarını anlamak için aileler ve öğretmenlerin gözlemlemeleri gereken bir takım davranış örüntüleri bulunmaktadır. Çocukların bu alanda güçlük çektiğini söyleyebilmek için gözlemlenmesi gereken davranış örüntüleri şu sorularla tespit edilebilinir:
Bu soruların cevapları ‘‘Evet’’ ya da ‘‘Hayır’’ olarak yanıtlanarak çocuklarda bahsedilen bu durumlardan bir ya da birden fazlası gözlemleniyorsa vakit kaybetmeden çocuklar için sosyal duygusal gelişimi destekleyici eğitimler veya psikolojik danışmanlık hizmeti alınması gerekebilir.
Sosyal duygusal gelişimi destekleyici eğitimler çocukların sosyal yaşamlarında duygusal, düşüncesel ve davranışsal sorunlar oluşturduğunda bu sorunlara karşı çözüm odaklı etkilerde bulunurken problem oluşmadan da önleyici bir çalışma olma özelliği göstermektedir. Sosyal becerilerin gelişimine katkı sağlayan bu programlar sayesinde çocuklarda davranış ve uyum problemleri azalmaktadır.
Bu programlarla birlikte çocuklarda hem kısa hem de uzun vadede gelişimsel ilerlemeler gözlemlenmektedir. Bu programlar çocuklarda sosyal duygusal gelişim kapsamında duygularını tanıma, kendilerini doğru ifade edebilme, sorumluluklarını bilme ve kendi sorumluluklarını takip edebilme, zihinsel gelişim, akademik başarı, gruba uyum becerileri, hayır diyebilme, zorlu duygularla başa çıkabilme, topluma uyum sağlama ve özgüven kazanma becerilerinin de gelişmesine katkı sağlamaktadır.
Sosyal duygusal gelişimi destekleyici eğitim programları sayesinde bu alanda yetersizlik gösteren çocukların özellikle ileri ergenlik dönemlerinde sağlıksız bir sosyal çevreye kayarak duygusal ve fiziksel yönden sömürülmelerinin de önlenmesi hedeflenir. Böylece ileri düzeyde sosyal duygusal beceri yetersizliği gösteren çocukların daha büyük yaş dönemlerinde alkol-madde-sigaraya başlama, kendilerine veya başkalarına zarar verme, suç unsurlarına dahil olma, aşırı stres yaşama ve yıkıcı davranışlar gösterme olasılıklarının da yaşanmasının önüne geçilmeye çalışılır.
Sosyal duygusal gelişimi destekleyici eğitimler bireysel olarak yapılabileceği gibi gruplar halinde de uygulanabilir. Grup uygulamalarında eğitimden tam verimliliğin sağlanması için grupların en az 4 en fazla 6 çocuktan oluşması gerekir.
Gruplar oluşturulmadan önce çocukların sosyal beceriler açısından değerlendirilmesi adına öğretmen ve velilerden çocuklar hakkında gözlem ve bilgi formları doldurmaları istenir. Bu sayede çocukların sosyal duygusal özellikler açısından grupta homojen dağılım göstermesi sağlanır. Çünkü sosyal duygusal özellikler açısından oluşan homojenlik hayatın küçük bir temsilini oluşturur ve günlük yaşam içerisinde oluşan dinamiklerin grup içerisinde de etkin hale gelmesini sağlar. Böylelikle sosyal duygusal beceriler grup içerisinde anlık olarak gözlemlenebilir ve uzman tarafından bunlara müdahale edilebilir.
Uygulama ve eğitimler 5 yaştan başlayarak 14 yaşa kadar olan çocuklara yönelik hazırlanabilirler. Grup çalışmaları oluşturulurken grup içindeki yaş farkının ikiyi geçmemesine dikkat edilir. Bunun sebebi ise benzer yaşlardaki çocukların benzer sosyal gelişim evrelerinden geçmeleridir.
Eğitimler genellikle birbirini takip eden haftalarda ortalama 8-10 hafta süreyle devam eder. Bu süre grubun ihtiyaçları ve dinamiklerine göre 4-6 hafta aralığında ya da 10 haftadan daha fazla sürecek şekilde değişkenlik gösterebilir. Bireysel eğitimler ortalama 60 dakika sürerken grup eğitimleri 75 dakika olarak uygulanır.
Sosyal duygusal gelişimi destekleyen eğitimler gruptaki kişi sayısına bağlı olarak uygulamalar için yeterli olacak büyüklükte bir alanda yapılır. Bu alanda eğitimi uygulayacak uzmanlar tarafından çocukların gerektiğinde oturabilmesi ve masa başı etkinliklerin yapılabilmesi adına yeterli masa ve sandalyeler ile uygulanacak etkinlikler için gerekli materyaller önceden ortamda hazır bulundurulur.
Eğitimler uzmanlık gerektirdiğinden psikolog ve psikolojik danışmanlar tarafından uygulanmalıdır. Çünkü çalışmalar içerisinde bulunan etkinlikler bilimsel ilkelere dayanmakla birlikte uygulamalar esnasında çocuklara uygun müdahalelerde bulunabilmek içinde işin profesyonel boyutuna hakim olmak gerekir.
Sosyal duygusal gelişimi destekleyici kazanımlar çocukları sosyal yaşama adapte edebilmede ve bu kazanımların sürekliliğini sağlayabilmelerinde önemli rol oynar. Bu nedenle sosyal duygusal gelişimi destekleyici eğitimlerde edinilen becerilerin günlük yaşamda da çocuklar tarafından denenmesi ve pekiştirilmesi gerekir.
Ayrıca ebeveyn tutumları da çocukların gelişim evrelerinde kritik rol oynadığından çocuklara bu eğitimi vermeden önce eğitimin bir parçası olarak ebeveynlere yönelik de bilgilendirici seminer çalışmaları yapılır. Bu seminerler doğrultusunda ebeveynlere çocuklarda sosyal duygusal gelişim becerileri nasıl desteklemeleri gerektiği öğretilir.
Sosyal duygusal becerileri destekleyici eğitimlerde her hafta farklı içerikte konular işlenebilirken bazen de grubun ihtiyacı doğrultusunda birkaç hafta boyunca aynı konuyla ilgili grup çalışmalarına devam edilir. Bu konu başlıklarından bazıları şu şekildedir:
Sosyal ortamlarda ilişkiyi başlatma ve sürdürme, duyguları tanıma, fark etme ve ifade etme, empati kurabilme, duygu yönetimi yapabilme, doğru iletişim becerilerini geliştirebilme, atılganlık becerileri ve problem çözme becerileri gibi grubu oluşturan çocukların ihtiyaç duyduğu birçok konuda uygulamalı çalışmalar yapılabilmektedir.
Eğitimlerde kuklalar, oyuncaklar, sanat malzemeleri, kutu oyunları, kostümler, hikayeler, resimler, videolar ve etkinlik kağıtları ile doğal malzemeler kullanılmaktadır.
Kullanılan yöntemlerden bazıları ise; model olma, istasyon tekniği, rol oynama, anlatım, oyun, soru-cevap, drama, Theraplay Oyun Terapisi içerisinde yer alan aktiviteler ile Mindfullness (bilinçli farkındalık) teknikleridir.
Çocuklara grup içerisinde uygulanan destekleyici eğitimler sonrasında elde edilen bilgi ve becerilerin değerlendirilmesi ile bu değerlendirmelerin analizinin yapılması eğitimin sağladığı faydaları görmede önemli rol oynamaktadır. Bu analizler eğitim öncesi ve sonrasında çocukların davranışlarının gözlemlenmesi sonucunda eğitimi uygulayan uzmanın, eğitime katılan çocuğun, o çocuğun ailesinin ve öğretmenlerinin geri bildirimlerine dayanarak yapılır.
Yapılan geri bildirimler sonrasında çocukta gelişen olumlu davranışlar ile eğer varsa devam eden olumsuz davranışlar beraber değerlendirilerek grup eğitimini veren uzmanın da fikirleri doğrultusunda çocuğun bundan sonraki süreçte ne yapması gerektiğine karar verilir. Bu durumda çocuk grup eğitimine devam edebilir veya bireysel oyun terapisi almaya başlayabilir veya çocuğun davranışsal problemlerinin iyileştiği düşünülerek grup eğitiminde öğrendiği becerilerini daha fazla pekiştirebilmesi için sosyal alanda desteklenebileceği uygun kurslara yönlendirilir.
Çocukların sosyal duygusal yetersizlikleri zaman içerisinde gelişim göstermektedir. Bu nedenle çocukların bu gelişim alanını destekleyen bireysel ve grup çalışmaları bazen uzun süreli de olabilir. Aynı zamanda çocuğun sosyal beceri eğitimlerinden göreceği yararın düzeyi çocuğun ev, okul, aile, genetik yük ve mizaç gibi birçok faktörden de etkilenmektedir. Bu sebeple sosyal duygusal gelişimi destekleyici eğitimlerin ebeveyn desteği, okul iş birliği ve çocuğun ihtiyaçlarını karşılayan sosyal çevre ile de desteklenmesi gerekir.
Bu nedenle eğitim ve etkinlikler çocuğun beceri gelişimine göre farklılık gösterdiğinden öğrenilen becerilerin günlük yaşama yansıması çocuğun durumuna bağlı olarak bazen uzun bazen de kısa zaman alabilir. Ancak çocuğa becerilerin hemen pekişmesi adına ısrarcı olmak çocuklarda baskı ve stres oluşturabilir. Bu sebeple çocukların gerekli sosyal duygusal becerileri sergilemesi adına onlara belli bir zaman tanımak ve uygun anı beklemek çok önemlidir. Kısacası sosyal duygusal gelişim acele varılan sonuç değil, keyifle yaşanması gereken bir süreçtir.
Bu alanda bahsettiğimiz sosyal duygusal destekleyici eğitimler kurumumuzda uzman psikologlarımız tarafından verilmektedir. Siz de çocuğunuzun sosyal duygusal gelişim alanında desteklenmesi gereken zayıf becerileri olduğunu düşünüyorsanız kurumumuzda verilen bireysel veya grup eğitimlerinden faydalanabilirsiniz.
Önceki yazımızı https://mutluyasam.com.tr/ebeveynlerin-korkulu-ruyasi-otizm/ linkinden okuyabilirsiniz.
İçerikler