Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Çocukların, mantıksız ve yanlış olduğunu bildikleri halde akıllarından uzaklaştıramadıkları rahatsız edici düşüncelerine obsesyon denir. Bu rahatsız edici düşünceleri gidermek amacıyla yapılan bazı tekrarlayıcı hareketlere ise kompulsiyon adı verilir.
Takıntı hastalığı çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk (OKB), çocukluk çağından itibaren her yaşta görülebilen önemli psikolojik rahatsızlıklardan biridir.
Çocukluk döneminde OKB’nin fark edilmesi daha zor olabilir. Bu durumun nedenlerinden biri, OKB’nin sinsi başlangıçlı olması ve ailenin çocuğun takıntılarının başlama dönemini gözden kaçırmasıdır. Çocuklarda aşırı stres tetikleyicisi olan bir olay sonucunda birdenbire başlayan obsesyonlar ve kompulsiyonlar olabilir. Bu durumda çocuğun takıntıları sadece stresi tetikleyen olaya bağlı geçici bir durummuş gibi algılanabilir.
Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk olduğunun fark edilmesini zorlaştıran durumlardan biri de, çocuklarda gelişim dönemlerine özgü bazı ritüellerin takıntı ile karışabilir olmasıdır. Örneğin, küçük çocuklar uyku öncesi bazı ritüelleri (annesine yatakta sırtını kaşıtmak, annesi olmadan uyumamak vb.) yaparlar. Eğer bu ritüeller belli bir yaştan sonra da devam ediyorsa, o zaman bu durumun yatma ritüellerinden farklı olduğunu düşünmek gerekir. Başka bir örnek üzerinden açıklarsak, küçük çocukların çizgilere basmadan yürüme çabası bir oyun olarak bilinir. Ancak erişkin dönemde çizgilere basmadan yürüme çabası kompulsiyon belirtisi olabilir.
Kompulsiyon ile ritüellerin arasındaki en önemli fark; kompulsiyonların çocuğa rahatsızlık verici, tedirgin edici, bir türlü tamamlanamayan ve her defasında yeniden, daha düzgün yapılma ihtiyacı hissettirmesidir. Ritüeller ise çocuk için keyif verici, eğlendirici ve rahatlatıcıdır.
Aileler genellikle kompulsiyonları, tekrarlayan hareketler olarak gördükleri için bu tür davranışları tik zannederek tikleri ve takıntıları birbirine karıştırabilmektedirler. Aslında çocuklukta görülen tikler ile kompulsiyonlar (takıntılı davranışlar) arasında önemli farklar vardır. Tikler, istemsiz kas kasılmalarıdır. Kompulsiyonlar ise kişinin aklına takılan düşünceyi gidermek amacıyla bilinçli olarak yaptığı ve tekrar ettiği birtakım davranışlardır.
Küçük çocuklarda kendi başına veya anne-babasının başına kötü bir şey gelebileceği, olumsuz şeyler olabileceği gibi obsesyonlar olabilir. Bu obsesyonlarını gidermek için sıklıkla ailelerine düşündükleri şeyin gerçek olup olmadığını sorarlar. Aileleri çocuğun bu sorularına net bir şekilde cevap verseler bile çocuk için bu cevap yetersizdir. Bu yüzden çocuk ailesine tekrar tekrar aynı soruyu sorabilmektedir. Yani çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk doğru cevaba bile ikna olmasını zorlaştıran psikolojik bir rahatsızlıktır.
Erişkin döneminde olduğu gibi çocukluk döneminde de çocukların çeşitli obsesyonları ve kompulsiyonları olabilmektedir. Çocuklarda hastalık ve temizlik obsesyonları ile belli işleri belli sayıda yapma kompulsiyonları en sık karşılaşılan takıntılı durumlar arasındadır. Ancak erişkin dönemindeki obsesif kompulsif bulguların hemen hepsi çocukluk döneminde oluşan takıntı durumlarında da görülebilmektedir.
Yapılan çalışmalar, çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk kalıtımsal alt yapısının oldukça fazla olduğunu göstermektedir. Bunun yanında OKB’si olan bir ebeveyn tarafından yetiştirilen çocuğun OKB’li bir kişiyi rol model görmesinin de çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk geliştirmesinde önemli bir payı bulunmaktadır. Ayrıca aşırı kuralcı ve disiplinli tuvalet eğitimi veren ve suçlayıcı yaklaşarak çocuğun genelde utanç duymasına neden olan ebeveynlik stilleri de çocukta obsesyon ve kompulsiyonların gelişmesine neden olabilmektedir. Çocuğun strese toleransı düştüğü anda veya taşıyabileceğinden fazla stres yüklendiğinde (travmatik olay yaşantısı vb.) çocukta takıntılı davranışlar ortaya çıkabilir.
Erken çocukluk dönemine özgü, rutine bağlı olma ile ilgili takıntılara mümkün olduğu kadar müdahale etmemek, görmezden gelip olumlu davranışları pekiştirmek çoğunlukla bu davranışların kısa sürede kendiliğinden geçmesini sağlayabilmektedir.
Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk çerçevesindeki takıntılı düşünceler ve davranışlarla ilgili çocuğu suçlamak, yapmamasını ısrarcı bir şekilde yinelemek, bu davranışları yaptığında ceza uygulamak ise kesinlikle çok yanlış ebeveyn davranışlarıdır. Bunların yerine çocuğun takıntılı davranışlar geliştirmesine neden olan kaygısını azaltmak, bu kaygıyı doğru bir şekilde ifade etmesine teşvik etmek ve gerekli durumlarda profesyonel destek almaktan kaçınmamak çocuk için izlenebilecek en iyi yoldur.
Çocukluk döneminde görülen tikler ve takıntılar, çocuğun okul hayatını, derslerini, arkadaş ve aile ilişkilerini son derece olumsuz etkileyebilen sorunlardır. Aynı zamanda çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk hem çocuğa hem de aileye son derece kaygı vermektedir.
Mutlu Yaşam ekibi olarak, merkezimizde çalışan psikologlar çocuklarda tik ve takıntı gibi davranış sorunlar üzerinde oldukça yetkin uzmanlardır. Dolayısıyla uzmanlar, bilgi ve tecrübeleriyle çocuk ile aileye uygun yol haritasını çizerek etkin terapi planını oluşturabilmektedirler. Bu süreçte sadece problemi yaşayan çocukla değil, aileyle de birebir çalışmak gerekebilir. Çocuklara yönelik yapılan tüm terapi sürecinde aile ile iş birliği içinde olmak çocuğun terapiden daha kısa sürede fayda görmesi için çok önemlidir.
Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk tedavisi sürecinde uzman çocuk psikoloğu önce aile ile görüşerek yaşanan problemin öyküsünü ve çocuk hakkında gerekli bilgileri alır. Uzman, çocukta tik ve takıntı sorunlarına neden olabileceğini düşündüğü bazı soruları aileye sorarak çocuğun aile dinamiklerini anlamaya çalışır.
Aile görüşmesinden sonra çocuk ile yapılan bireysel terapi seanslarına başlanır. Çocuğun bireysel terapi seanslarında uzman, çocuğun dünyasına girerek tik ve takıntı davranışlarına neden olabilecek duygusal, gelişimsel veya öğrenmeye dayalı kaynakları araştırmaya başlar. Bu araştırma süreci küçük yaş dönemi çocuklarında oyun terapisi ile ilerleyeceği için çocuk bu süreçten sıkılmaz, aksine kendisini oyun oynuyor gibi hissederek kendi sorununun çözümüne kendisi katkıda bulunur. Daha büyük yaştaki çocuklarda ise Bilişsel-Davranışçı Terapi ile Kısa Süreli Çözüm Odaklı terapi yöntemleri uygulanabilinir.
Çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk tedavisinde çocuğun terapi süreci boyunca zaman zaman aileler ile geri bildirim seansları düzenlenerek bu seanslarda ebeveyn tutumları ile çocuğun evdeki durumları üzerine değerlendirmeler yapılır.
Siz de çocuğunuzda tik veya takıntı problemlerinin olduğunu gözlemliyorsanız, Mutlu Yaşam ailesinden size uygun olan psikolojik desteği ister merkezimize gelerek isterseniz bulunduğunuz her yerden online terapi olarak alabilirsiniz.
Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dileriz.😊
Bu yazımızda çocuklarda obsesif kompulsif bozukluk konusuna değindik. Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/yeme-bozukluklari/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler