Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Büyük bir problemle karşılaşıldığında, sınava girmeden önce veya önemli bir karar alırken endişe duymak normaldir. Anksiyete, geçici bir endişeden ve korkudan daha fazlası demektir. Anksiyete yaşayan kişinin endişeleri hemen kaybolmaz bununla birlikte zaman içerisinde daha kötüye gidebilir. Anksiyete bozukluğu belirtileri kişinin günlük hayatını negatif etkileyerek iş, okul ve özel hayatta etkisini göstermeye başladığında terapiye ihtiyaç duyulmaktadır. Birden fazla anksiyete çeşidi bulunmaktadır. Genel anksiyete bozukluğu dışında panik bozukluk ve çeşitli fobiler bu durumla yakından ilişkilidir.
Yaygın anksiyete bozukluğu belirtileri kişilerde en sık rastlanan durumlardandır. Sürekli bir endişe ve tedirginlik hali günün çoğunu işgal eder; kişinin sağlık durumu, sosyal ilişkileri ve günlük rutinleri negatif yönde etkilenir. Korku ve endişenin yarattığı problemler kişinin hayat kalitesini düşürür.
Yaygın anksiyete bozukluğu belirtileri üzerinde görülen semptomlar:
Anksiyeteyle birlikte yaşanabilen bedensel semptomlar arasında kas veya baş ağrısı, mide bulantısı veya ishal, titreme veya seğirme bulunur.
Yaygın anksiyete bozukluğu dışında panik bozukluk, endişe ve kaygıya bağlı fobilerin oluşumu da kişilerin yaşamını etkileyen anksiyete türlerindendir.
Kişi beklemediği anlarda panik atak geçirir. Yoğun korku kısa bir süre içerisinde tepe noktasına ulaşır. Atak birden bire olabileceği gibi bir durum veya nesne de panik atağı tetikleyebilir.
Kişinin panik atak süresince yaşadığı bazı semptomlar şöyledir:
Panik atak bozukluğu olan kişiler bir dahaki atağın ne zaman geleceği ile ilgili sürekli bir kaygı duyarlar bu da anksiyete bozukluğu belirtileri olarak karşımıza çıkar. Atağı tetikleyen ortamlardan, kişilerden, durumlardan veya nesnelerden uzak durmaya alışmaları gündelik yaşamlarında büyük problemlere neden olur. Atağı engellemeye çalışılırken yaşanılan kaygılar ve sakınma halleri diğer fobilerin gelişmesine neden olabilir.
Fobi, belirli nesnelere veya durumlara karşı duyulan yoğun korku duygusu olarak tanımlanabilir. Bazı şartlar altında korkmak gerekçi ve sağlıklı olsa da fobisi olan kişilerin hissettiği korku nesnenin veya durumun yarattığı tehlike ile doğru orantılı değildir.
Korktukları nesne ve durumla karşılaşmaktan yoğun ve irrasyonel olabilen endişeler duyarlar.
Korktukları durum ve nesneden sakınmaya çalışırlar.
Sakınmadıkları ve korku öznesi ile karşılaştıkları zaman ekstrem duygular yaşar veya fazla tepki verirler.
Fobilerin birden fazla çeşidi bulunmaktadır. Spesifik fobiler belli bir nesne ve duruma karşı duyulan korkudan kaynaklı oluşan fobilerdir. En sık rastlanan fobiler şöyledir: uçak, yükseklik, belirli hayvanlara karşı fobi (köpek, örümcek, yılan vb.), iğne ve kan. Fobiye dönüşebilen ve anksiyete bozukluğu olarak da bilinen diğer başlıklara bir göz atalım.
Sosyal fobisi olan kişiler sosyal durumlara ve sosyal ortamlarda gerçekleşecek performanslara karşı aşırı yoğun bir endişe ve korku duyarlar. Temel kaygıları hareketlerinin veya hislerinin diğer kişiler tarafından negatif karşılanacağı ve bu durumun onları utanç verici bir duruma sürükleyeceğidir. Sosyal anksiyete bozukluğu belirtileri kaynaklı bu kaygılar dolayısıyla birçok kişi sosyal ortamlara girmekten kaçınır. Sosyal anksiyete bozukluğu belirtileri; iş, okul ve diğer farklı çevrelerde kendini gösterebilmektedir.
Agorafobisi olan bireyler aşağıdaki durumların iki veya daha fazlasına karşı yoğun bir korku duyar:
Agorafobisi olan kişiler yukarıdaki durumlardan sıklıkla kaçınır. Birçok formda kişi eve bağımlı hale gelir. Kişinin yaşamı büyük ölçüde bozulur ve başkalarına bağımlıdır. Agorafobi gibi bir durumla boğuşan kişilerin ilk etapta evinde, yani kendi güvenli alanında online terapi desteği almaları tavsiye edilir. Online psikolog ve terapi süreci ile ilgili daha detaylı bilgiye “Online Terapi Nedir?”yazısından ulaşabilirsiniz.
Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere göre anksiyete bozukluğu belirtileri yaşamaya daha meyillidir. Araştırmacılar çevresel faktörlerin anksiyetenin gelişmesinde en etkili faktörlerden biri olduğunu söylüyor. Bununla birlikte anksiyetenin nedenleri kişiye ve sahip olduğu anksiyete çeşidine göre değişebilmektedir. Diğer anksiyete bozukluğu belirtileri ve risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:
Bu gibi durumlara sahip kişilerin anksiyete bozukluğu yaşama ihtimali vardır. Ayrıca tiroid problemi olan, kalp bozukluklarına sahip kişiler ve kafein/uyuşturucu gibi maddeleri sık tüketen kişilerde semptomların şiddetlendiği görülebilmektedir.
Anksiyete krizi, diğer bir adıyla panik atak, yoğun korku ve endişe duygularının oluşan anlardır. Genellikle krizin geleceğine dair herhangi bir belirti göstermeden aniden oluşur. Bazen açık bir uyaran vardır. Örneğin asansörde kalmak veya sunum yapacak olmak.
Anksiyete krizi genellikle 10 dakika içerisinde en yüksek noktasına ulaşır ve yaklaşık 30 dakika boyunca sürer; ancak bu kısa zaman dilimi bile krizi geçiren kişi için oldukça uzun ve yıpratıcı olmaktadır.
Anksiyete krizinin semptomları arasında: yoğun panik duygusu, kontrolü kaybetme veya çıldırma hissi, kalp çarpıntısı veya göğüs ağrısı, bayılacakmış gibi hissetme, nefes darlığı veya boğulma hissi, mide krampları ve gerçek dışı hissetmek gibi durumlar bulunur.
Benzer semptompları gösteriyor ve anksiyete krizi geçirdiğiniz düşünüyorsanız bir profesyonelden yardım almanız çok önemlidir. Anksiyete krizi veya panik atak terapiyle iyileştirebilir. Çoğu kişi 5 ve 8 seans arasında büyük oranda iyileşme göstermektedir.
Öncelikle fiziksel belirtilerin sağlık probleminden kaynaklı olmadığını anlamak için doktora gitmeniz önerilir. Eğer semptomlar bir sağlık sorunundan kaynaklı değilse bir psikologla veya psikiyatristle görüşmelisiniz.
Anksiyete tanısı psikoloğun sorduğu sorularla birlikte konulmaktadır. Kişinin yaşadığı endişeler ve korkular uzman tarafından dinlenir; kişinin hayatına etkisi öğrenilir. Uzman kişi belirtilerin nedenlerini ve kişiyi dinleyerek tanıyı koymaktadır.
En iyi terapi için psikoloğunuzla çalışmanız faydalı ve kalıcı bir iyileşme sağlar. Anksiyete bozukluğu olan kişilerin birçoğu ne yazık ki terapi almamaktadır. Mutlu Yaşam kliniğinde uygun fiyatlarla alanında uzman psikologlarımızla görüşebilir ve yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz.
Anksiyete bozukluğunda ilaç kullanımı kaygıları tamamen ortadan kaldırmaz; ancak kişinin rahatlamasına yardımcı olabilir. Antidepresanlar psikiyatristler tarafından en sık yazılan ilaçlardır ve kullanım sıklığı veya ilacın dozajı kişinin durumuna göre belirlenir.
Anksiyete bozukluğunu iyileştirmedeki en etkili yol konuşma terapisidir. Genellikle bilişsel davranışçı terapinin uygulandığı seanslarda psikolog, danışanın negatif düşüncelerini ve onun getirdiği eylemleri ortaya çıkarır. Psikolog danışana onu endişelendiren düşünceleri yazması gereken ev ödevleri verebilir. Danışanın kendini sakinleştirmeyi öğrendiği terapi seanslarında faydası olmayan ve rahatsız edici düşüncelerin belirlenmesi, çözüm bulunması veya nötrleştirilmesi yöntemleri uygulanır. Terapi sayesinde danışanın kaçındığı eylemler ve durumlarla yüzleşme sağlanır.
Anksiyete bozukluğu belirtileri ölçen resmi bir laboratuvar testi yoktur. Bununla birlikte kaygı seviyesini puanlandıran ve puanları gruplandırarak anksiyete seviyesini tahmin eden anksiyete testleri mevcuttur.
Anksiyete bozukluğu belirtileri anlaşılmak üzere testi yapan kişinin sorulara doğru cevap vermesi durumunda doğru sonuçlar almak mümkün olabilmektedir; ancak en doğru sonuç kişinin psikologla görüştüğü, kendisini uzun uzun anlattığı ve psikoloğuyla birlikte anksiyetenin nedenlerinin derinlemesine araştırıldığı terapilerle alınır.
Anksiyete bozukluğu olan kişiler sadece terapi alabilir veya terapi ile birlikte ilaç da kullanabilir. Kişinin sahip olduğu anksiyete seviyesi, kaygının hayatına etkisi ve kişinin yardım alma isteği terapi seanslarının sayısını belirler. Genellikle 8-10 terapi seansında kişide yaşam kalitesini arttıran gözle görülür değişimler yaşanır. 45-55 dakika arası değişen seans uzunluklarında terapi alan kişinin ve psikoloğun belirlediği yol izlenerek terapi süreci şekillendirilir. Anksiyete bozukluğu belirtileri terapi sürecinde bununla birlikte iyileşme görülse dahi terapilere devam etmek kişinin yaşadığı olumlu gelişmelerin hayatında kalıcı bir şekilde yer edinmesine büyük katkılarda bulunur.
Hayattaki birkaç küçük değişiklik anksiyete bozukluğuna olsa da kalıcı ve bütünsel bir çözüm sunmaz. Kafeini azaltmak, alkol ve uyuşturucu kullanmamak ve semptomları geliştiren bazı ilaçları kesmek en bilinen yöntemlerdendir.
Bununla birlikte meditasyon gibi rahatlama tekniklerini kullanmak sakinleşmenize ve anda kalmanıza yardımcı olur. Egzersiz yapmanın da kaygı bozukluğuna pozitif etki ettiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Stres yönetim tekniklerini öğrenmek, sizinle benzer sorunları yaşayan kişilerle grup terapisi yapmak, içinden geçtiğiniz süreci tanımak ve sevdiklerinizle paylaşmak da size yardımcı olabilecek aktivitelerdendir. Bununla birlikte en etkili yöntem bir uzmanla çalıştığınız terapi yöntemidir.
Anksiyete ve panik atak arasındaki farkların incelendiği yazımıza https://mutluyasam.com.tr/anksiyete-ve-panik-atak-farki-nelerdir/ bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Bir önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/psikolog-ve-psikiyatrist-arasindaki-farklar/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler