Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
İnsan, genel olarak kendisini mutlu edecek ve iyi hissettirecek şeylere yakınlaşırken acı ve üzüntü getirecek durumlardan da kaçma eğilimindedir. Bununla ilintili olarak hayatlarında daha çok duygulara önem vererek mutlu olma hâlini sürdürmek ister. Fakat günümüzde insanın en büyük dertlerinden biri, gerçekten mutlu olamama ya da uzun süreli mutsuzluk hissetmesidir. Çoğumuz etrafımızdan “Çok mutsuzum, her şey çok kötü” ve “Herkes çok mutsuz” gibi sözleri sıklıkla duyarız. İşte bu şikâyetlerde bulunan ve mutsuzluğu uzun süreli olarak yaşayan kişiler, bu duyguyu hayatlarının bir parçası hâline getirebilir. Bunun sonucunda “kronik mutsuzluk sendromu” olarak tanımlanan sürekli mutsuzluk durumunu yaşarlar. Yazımızda bu sendromun nedenlerine, belirtilerine ve baş etme yöntemlerine değineceğiz.
Mutsuzluk da mutluluk gibi kişilerin özelliklerine göre nedenleri ve sonuçları değişen bir kavramdır. Kronik mutsuzluk sendromunun geçmişten gelen veya güncel olan pek çok sebebi olabilir. Genellikle kişinin içinde büyüdüğü aile ortamının kişiliğine büyük oranda etki ettiği ve kronik mutsuzluk hâlinin görülme oranlarını artırdığı görülür. Örneğin kişi, beklentilerin çok yüksek olduğu ve çocuğa karşı katı tavırları olan bir aile ortamında büyümüş olabilir. Sürekli çatışma yaşanan mutsuz bir aile ortamı da çocuğu yalnızlaştırarak kronik mutsuzluğa sebep olabilir. Çocuklukta öğrenilemeyen ilişki kurma kabiliyeti de özgüvensiz tavırlara yol açarak kişileri yetişkin yaşamlarında mutsuzluğa itebilir.
Özgüven eksikliği yaşayan kişi, hayatı yaşamaktan çekinir, hayata karşı öfkeli ve birçok durumdan şikâyetçidir. Bunun sonucunda mutlu olmaya çalışmak yerine yardım almaya kendini kapatır ve sürekli kronik mutsuzluk yaşar. Geçmişe takılı kalmak, pişmanlık duymak ve geç kalmışlıkla yüzleşmemek de kişileri mutsuzluğa iten nedenler arasında sayılabilir. Ayrıca kişinin ani bir şekilde hayat tarzının değişmesi, boşluğa düşmesi, yaşanan kayıplar ve peş peşe gelen olumsuzluklar da kronik mutsuzluğa sebep olabilir.
Kronik mutsuzluk ve depresyon, kimi durumlarda hastalarda benzer belirtiler gösterdiğinden yanlış tanımlanabilmektedir. Kronik mutsuzluk, hayata dair isteğin azalması ve sürekli mutlu olamama hâli iken depresyon çok daha büyük etkileri olan ve ilaç tedavisi de gerektirebilen durumlardır. Bir başka ifadeyle depresyon çok daha ağır sonuçları olan, gel-gitlerle seyreden ve pek çok türü olan bir rahatsızlıktır. Kronik depresyonu olan kişiler, genellikle kronik olarak mutsuzluk yaşarlar. Bu durumun uzun süreli olarak devam etmesinin ardından kişi tükenmişlik sendromu yaşayabilir ve depresyonu kronikleşebilir. Peki, depresyon neden kronikleşir?
Depresyon belirtileri uzmanlarca doğru şekilde gözlemlenip tanımlanmalıdır. Bazı depresyon hastalarında semptomların şiddeti düşük seyrederek kişinin yaşamında belirgin bozulmalara yol açmaz, bazı durumlarda da hastalara yanlış tanı koyularak yeterli ilaç tedavisi uygulanmaz. Bu durumlarda depresyon hâli süregelen bir şekilde zamana yayılır ve kronikleşir. Bir başka sebep ise depresyon tedaviye dirençli olabilir ve antidepresan ilaç tedavisine yanıt vermeyebilir. Bu durumlarda uzmandan destek almanız çok önemlidir.
Kronik mutsuzluk sendromunun pek çok belirtisi vardır fakat bunların tamamı her zaman birlikte görülmeyebilir. Her insan farklı olduğu gibi mutsuzluğu yaşama ve sergileme biçimleri de farklılık gösterir. Peki, sizin ya da çevrenizdeki bir kişinin kronik mutsuzluk sendromu yaşadığını nasıl anlarsınız?
Kronik mutsuzluk yaşayan insanlar, kendilerinin potansiyelinin farkında değildir ya da farkında olsa bile bunu ortaya çıkarmak için sorumluluk almazlar. Buna rağmen benmerkezci bir şekilde hareket edebilir, öfkeli ve şikayetçi tavır sergileyebilirler. Bu kişiler, iletişim esnasında dinleme yerine konuşmaya odaklanır ve sıklıkla kendi hayatlarındaki olumsuzluklardan bahsederler. Evde kalmayı, çevreleriyle daha az iletişim kurmayı tercih edebilirler. Geceleri uyuyamazken sabahları da uyanamazlar.
Kronik mutsuzluk yaşayan kişiler için olaylar olduğundan daha büyük sorunlara dönüşebilir. Sıklıkla başkalarının hayatlarına öykünme ve kendini beğenmeme hâli görülebilir. Bunun yanı sıra kişi kendini mağdur pozisyonunda hissederek başına gelenler ya da başarısızlığı konusunda başkalarını suçlamaya eğilimlidir. Mutlu olmak istemesine rağmen kendini mutsuz olarak gördükçe bu duruma daha sıkı tutunur ve bu alışkanlıktan kurtulması da bir o kadar zorlaşır.
Kronik mutsuzluk, üzerine giderek çözümlenmesi gereken bir durumdur. Peki, bu durum nasıl geçer, üstesinden nasıl gelinir? Kronik mutsuzluk, tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Bu hâlin üstesinden gelebilmeniz için öncelikle farkındalık kazanmanız, çeşitli destek mekanizmalarına başvurarak yardım almanız ve bunun yanında kendi çabanızı da ortaya koymanız gerekir. Bunun için başa çıkma yollarının neler olduğunu inceleyelim.
Günümüzde hayatın amacının mutluluk olduğuna ve bunun dışındaki duygulara yer olmadığına dair bir algı mevcuttur. Bu algı hepimizin üzerinde bir mutlu olma baskısı oluşturmaktadır. Oysa mutsuzluk da mutluluk gibi yaşanması gereken bir duygudur ve hayatın olağan bir parçasıdır. Herkes mutlu olduğu gibi mutsuz dönemler de geçirir. Önemli olan böyle dönemlere tutunmamak, bu duyguları sosyal çevrenizle paylaşarak destek görmektir. Arkadaş, eş veya ailenizle yapacağınız etkinlik ya da sohbetler sizi mutsuzluktan uzaklaştırırken yalnız olmadığınızı hissettirecektir. Sosyal anlamda destek ararken siz de sosyal sorumluluk projeleriyle başkalarına destek olabilirsiniz. Herkesin benzer duyguları ve durumları yaşadığını, bunu sadece sizin hissetmediğinizi unutmayın.
Mutsuzluk her şeyden önce kişinin kendisini anlamamasından ve değersizlik duygusundan ileri gelir. Bu durumu aşmak için öncelikle içinde bulunduğunuz hâli dışarıdan gözlemlemeye çalışın. Hislerinize ve düşüncelerinize zaman ayırın. Bunu yaparken yazıya dökmek veya aynaya karşı konuşmak zihninizdekileri anlamlandırmanızı kolaylaştıracaktır. Bunları yaparken kazandığınız farkındalıktan korkmamalı, hem zihninize hem de bedeninize önem vermeli ve kendinize daha iyi bakmalısınız. Kendinize zaman ayırarak bakım ve egzersiz yapabilir ya da fiziken mutlu olacağınızı düşündüğünüz küçük değişimlerle kendinizi mutlu edebilirsiniz.
Sabit bir yaşam tarzına bağlı kalmak mutsuzluğunuzu artırabilir. Bu sebeple yaşam tarzınızda sizi bir anda zorlamayacak değişiklikler yapmalısınız. Örneğin daha erken saatlerde uyanmak daha verimli bir gün geçirmenizi sağlar. Daha planlı olmak için kendinize haftalık planlar yapabilir, boş vakitlerinizde gerçekleştireceklerinizi kendiniz belirleyebilir, böylece daha dolu zamanlar geçirebilirsiniz. Örneğin uzun süredir başlamak istediğiniz hobiniz için bir kursa yazılabilirsiniz. Görüldüğü üzere mutlu olmak için başkalarının bir şey yapmasını beklemeden kendiniz harekete geçmelisiniz. Sizi mutsuz eden şeylerden vazgeçmeye çalışmalı ve eski rutininize dönmemek için başardıklarınıza odaklanarak kendinizi takdir etmelisiniz.
Mutsuzluk hâli içerisindeyken bunu kendi başınıza çözüme kavuşturmak elbette ki hiç kolay değildir. Kendinizde iyileşme gözlemleseniz dahi uzun vadede yeniden aynı sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu durumda yardım istemek ve destek almak, yapacağınız en doğru harekettir. Alanında uzman bir profesyonelden alacağınız destek, kronik mutsuzluğu aşmanız için size yol gösterici olacaktır. Bakış açınızla birlikte hayatınızdaki pek çok şeyi değiştirecek bu adımı atmaktan çekinmeyin. Sorunlarınızın çözümü hakkında danışmak ve detaylı bilgi almak için Mutlu Yaşam Merkezi’mizin uzman psikiyatrist ve psikolog kadrosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/varolussal-depresyon/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler