Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Adres
Cumhuriyet Mah. Dekanlar Sok. No:2 D:1 Süleymanpaşa-TEKİRDAĞ
Danışan Destek Hattı
0850 307 57 22
Günümüzde insanlar sıklıkla varoluşsal depresyon yaşamaktadır. Fakat çoğu zaman kişi ve çevresi tarafından da bunun farkına varılmamaktadır. Peki varoluşsal depresyon nedir? Bu durum, kişinin yaşamın anlamını sorguladığı bir bunalım dönemidir. Genellikle geçiş dönemlerinde ortaya çıkan varoluşsal depresyon, o ana uyum sağlamakta zorluk çekildiğini gösterir.
Diğer depresyon türlerinden farklı olarak kişi neler olduğunun ya da ne hissettiğinin farkına varamaz. Bu amaçsızlık ve çaresizlik, duygusal ilişkilerde problemleri beraberinde getireceği gibi tehlikeli sonuçlar da doğurabilir. Bu sebeple tedavi edilmesi ve destek alınması çok önemlidir.
Varoluşsal depresyon pek çok farklı sebepten kaynaklı olarak ortaya çıkabilmektedir. Günlük hayatta yaşanan stres ve sıkıntılar, karşılaştığınız zorluklar ve toplumsal problemler gibi pek çok sebepten dolayı bu durumu yaşayabilirsiniz. Fakat her zaman bu sebepler etkili değildir. Böylesine ciddi varoluşsal krizlerin; kişinin yaşadığı bir travmadan, ölüm ya da ayrılıktan sonra gerçekleşme ihtimali de yüksektir.
Kişi ölümle yüz yüze geldiği bir an yaşamış ve kendini fazlasıyla suçluyor olabilir. Kendini yalnız hissediyor veya sosyal hayattan soyutluyor olabilir. Depresyon yaşayan kişi uzun süreli mutsuzluk ve umutsuzluk yaşamaktadır. Sorduğu sorulara kendini tatmin edecek cevaplar bulamamaktadır. Bu durum, kişiyi korkuya ve daha derin bir depresyona ittiği için hayatında çeşitli olumsuz etkileri olmaktadır. Bu sebeple uzun vadede kişide kronik mutsuzluk, intihara meyil ve izolasyon durumları baş gösterebilir.
Günlük yaşam içerisinde, özellikle iş hayatında stres ile başa çıkmanız gerekir. Bu fazla gergin ve tempolu ortama bazı insanlar rahatlıkla ayak uydurabilirken bazıları ise bunu kaldıramaz. Sosyal ve iş hayatında yaşanan zorluklar sebebiyle kişi depresyona girebilir. İş yetiştirme stresi, duygusal dalgalanmalar ve kişilerle yaşanan özel sorunlar gibi pek çok sorun oluşabilir. Bu sebeplerden dolayı varoluşsal depresyona giren kişi kendini yalnızlaştırır ve sosyal ortamlardan uzak durur. Aidiyet hissini kaybederken yaşama ve çalışmaya dair motivasyonu azalır.
Depresyon sonucunda kişinin kendini yalnızlaştırması, ilişkilerde bozulmalara sebep olabilir. Böylece kişi sosyal, romantik ve iş ilişkilerinde kopukluklar yaşar. Güzel olan şeylerin biteceği fikrine kapılarak herkesten ve her şeyden uzaklaşır. Bununla birlikte anlaşılmadığını düşünme eğilimindedir ve çevresine karşı hayal kırıklıkları hissi vardır. Çoğu zaman karşı taraf da bu durumun depresyon olduğunu kavrayamaz ve sert tepkiler verir. Destekleyici tutum yerine dışlanmaya maruz kalan kişi, kendi konfor alanına daha fazla kaçar. Bunun sonucunda kişinin kendiyle ve diğer insanlarla olan ilişkisi zedelenebilir.
Varoluşsal depresyon yaşayan kişi, kendini çok güçsüz ve hasta hissedebilir. Çoğu zaman basit bir işi dahi yapmak için yeterli enerjiyi kendinde bulamayabilir. Günlerini uyuyarak ya da yatakta vakit geçirerek bitirir. Uykusuzluk ve bitkinlik de yaşayabilir. Depresyondan kaynaklanan bu mutsuzluk ve hareketsizlik sonucunda fiziksel sağlığında da bozulmalar meydana gelebilir. Yeme bozuklukları ve uyku bozuklukları da ortaya çıkabilir.
Depresyon her zaman olumsuz şekilde sonuçlanmaz. Başa çıkabilirseniz ve bu süreçte kendinizi geliştirebilirseniz buradan yeni bir hikâye başlatabilirsiniz. Fakat depresyonla başa çıkmak, sandığınızdan çok daha zor olabilir. Uzun süreli bir alışkanlığı değiştirmeniz ve mental sağlığınızı güçlendirmeniz gerekmektedir.
Depresyonda olduğunun farkına varan kişi, bu durum ile baş etme stratejilerini araştırmalı ve hızlıca uygulamaya başlamalıdır. Fakat çoğu zaman kendi başınıza depresyondan çıkmak oldukça zorlayıcıdır. Belirtiler hafiflese de kalıcı olarak iyileşme sağlanamaz. Bu noktada kişilerin profesyonel yardım alması gerekmektedir.
Uzun süreli devam eden intihar, izolasyon ya da yalnızlaşma gibi düşünceleriniz mevcutsa ve hayata karşı isteksizseniz profesyonel yardım almalı ve terapiye güvenmelisiniz. Kendinize uygun terapiye karar vermek için Mutlu Yaşam Merkezi’mizin psikiyatrist ve psikologlarından yardım alabilir, varoluşsal depresyonunuzun üstesinden gelebilirsiniz.
Kişinin kendi problemlerine yetemeyeceği durumlar ve zamanlar vardır. Böyle durumlarda destek almak ve sorunları hızlıca çözüme ulaştırmak çok önemlidir. Profesyonel destek; güvenli, konforlu ve yargılayıcılıktan uzak bir alan sunarak iyileşmenizi sağlar. Terapi de uzun vadeli bir sürece yayarak iyi olma hâlinizi korur. Ruhsal olarak güçlenmenizi ve duygusal dayanıklılık kazanmanızı sağlar. Yaşadığınız sorunlarla ilgili olarak grup terapisine katılabilir veya bilişsel davranışçı terapi (BDT) size uygunsa terapistinizle buna dâhil olabilirsiniz.
Bilişsel davranışçı terapi, ruha sağlığını yeniden kavuşturmak için yapılan psikososyal bir müdahaledir. Bu yöntem, problemi odağına alır ve sorunlu davranışın yerine doğru olanı getirmeyi amaçlar. Böylece çözüme odaklanır.
Varoluşsal terapinin süreci boyunca kişinin farkındalık kazanarak yeni davranış biçimleri geliştirmesi amaçlanır. Danışan ve terapist, seanslar boyunca konuşarak danışanın sorunları hakkında ortak fikirler üretir. Ardından bu davranışın farklı eylemlere dönüşmesi için çalışırlar. Depresyon, kaygı, yeme ve uyku bozuklukları gibi pek çok sorun için iyileştirici etkisi bulunmaktadır.
Grup terapisi, benzer şikayetleri ve sorunları olan kişilerin destekleyici bir ortamda etkileşime geçtikleri bir tekniktir. İletişim ve paylaşım odaklı çalışılan bir pratiktir. Kişiler grup içerisinde benzer şikayetlerini dile getirirken kendi sorunlarına da dışarıdan objektif bir gözle bakma şansı yakalarlar. Grup terapisi, kişilerin öğrenme süreçlerini kolaylaştırır ve burada yer alan bireylerin kişiliklerinin olumlu yönde değişmesini amaçlar. Bireysel terapiden tamamen farklı olsa da bu terapiye katılan kişiler için de çeşitli şekillerde faydalı olmaktadır.
Sosyal destek, depresyon için ilaç gibidir. Kişi kendini izole etme eğiliminde iken yalnızlaşır ve sosyal çevresinden uzaklaşır. Giderek kısır döngü hâlini alan bu durumdan çıkmak ise emek ve istek ile mümkündür. Bu çerçevede çeşitli hobiler edinebilir veya çevrenizdeki sorunlar için bir yardım kuruluşunun projelerine dâhil olabilirsiniz. İhtiyaç sahibi farklı insanlara destek vermek de mental sağlığınızı iyileştirmenize yardımcı olacaktır. Bununla birlikte ortak amaçları olan bir grup içerisinde yer almak da sizin hareketlenmenizi ve yapılan etkinlikler için istek duymanızı sağlar.
Öncelikle içinde bulunduğunuz kriz hâlini merak etmelisiniz. Neden ortaya çıktığını, neden bu krizin içinde olduğunuzu ve zamanlamasını sorgulamalısınız. Çoğunlukla kişinin içinde biriktirdiği düşünceler bir noktada patlayarak ciddi problemlere yol açar. Çözüm için içinize odaklanmalı ve burada dile gelmek isteyen sözleri anlamaya çalışmalısınız. Bu dile getirilenler, hoşa gitmeyen düşünceler olsa bile kişi ancak kendini anladığında ve kendine karşı dürüst olduğunda hayata dair ilerleme kaydedebilir.
Depresyon yaşayan kişi, yaptığı ve yapacağı hiçbir şeyin farklı bir sonuca ulaşmayacağı fikrine kapılır. Oysa kişinin hobiler edinmesi ve sanat ile ilgilenmesi depresyonu atlatmada etkili olduğu kadar kendisine de geliştirici katkıları olmaktadır.
Sanat aracılığıyla yaratıcı duyguların harekete geçirilmesi kişiye yeni bir hayat amacı verir ve olumlu düşünmeye sevk eder. Kişi kendini sanatsal olarak ifade ettiğinde ve zihnindeki düşünceleri toparladığında duygusal durumunu düzenler, hareketliliğini ve enerjisini yükseltir. Bu açıdan bakıldığında yaratıcılık, depresyonun iyileşmesi noktasında çok büyük öneme sahiptir.
Önceki yazımıza https://mutluyasam.com.tr/oz-sefkat-nedir-nasil-gelistirilir/ linkinden ulaşabilirsiniz.
İçerikler