Çift & Aile Terapisi

Öncelikle "Çift" kimdir?

Çift diyince akla en önce evli bireyler gelse de bireyler evlenene kadar geçirdikleri tüm ilişkilerinde partnerleriyle beraber çift olarak anılmaktadır. Bu nedenle çift kelimesinin anlamı çok yoğun ve doludur. Peki, “Bireyleri çift yapan kaç çeşit ilişki biçimi vardır?” sorusuna cevap verecek olursak,

  • Evlenmeyi düşünmeyen flört dönemindeki çiftler,
  • Evlenmeyi planlayan flört dönemindeki çiftler,
  • Görev nedeniyle veya farklı nedenler yüzünden birlikte yaşayamayan çiftler,
  • Yan yana olup da birbirine mesafeli olan çiftler,
  • Birbirine temas etmeyi seven çiftler,
  • Birbirini seven ama birbirine temas etmeyi sevmeyen çiftler,
  • Çocuk  ya da kalabalık aile nedeniyle baş başa kalmaya fırsat bulamayan çiftler,
  • Çok fazla baş başa kalan çiftler,
  • İlişkisi toplum tarafından onaylanmayan çiftler,
  • Birbirini seven ama konuşamayan çiftler,
  • Birbiriyle konuşurken çok az kelime ile iletişim kuran çiftler,
  • Aralarındaki ilişkide kavga dilini normalleştirmiş çiftler,
  • İşkolik çiftler…  gibi çift kelimesini kapsayan daha birçok ilişki biçimi sayılabilir.
çift terapisi

Çift Terapisinde neler olur?

“Neden Çift Terapisi Alınmalıdır?”

Çift terapisi almak kan grubunuzun hangisi olduğunu öğrenmek kadar önemlidir.

 Neden mi? 

Çünkü, hayati bir tehlike geçirdiğinizde size yapılacak olan ilk müdahale damar yolu açmak ve kan grubunuza uygun birkaç ünite kan temin etmek olacaktır. İşte bu örnekle yapılan benzetme, çiftler arasında yaşanan krizler içinde geçerlidir. Çiftler bir ilişkinin içinde boğulduklarını düşündüklerinde bu ilişkide onlara nefes aldıracak hangi yerden müdahale etmeli ve takviye olarak onlara ne verilmesi gerektiğini bilmek gerekir. Ancak, çiftler kriz yaşadıklarında nasıl bir çift olduklarını, birbirlerini sevmenin-beğenmenin ötesinde onları yan yana tutan şeyin ne olduğunu veya yan yana durdukça onların ilişkilerine neyin zarar verdiklerini bilmedikleri sürece çiftler, boşanma veya ayrılmayla ilişkiyi sonlandırmaktan sonrasında da duygusal zorluklarla karşılaşmaktan kaçamamaktadırlar.

Yine benzer bir örnek üzerinden açıklayacak olursak, nasıl ki çiftler arasında kan uyuşmazlığı olduğu öğrenildikten sonra gerekli zamanlarda doğru müdahaleler yapılabiliyorsa, işte çiftlerin arasında da ortaya çıkan uyuşmazlıkları önden bilmek ve bir kriz ortamında o müdahaleyi yapabilmek çok önemlidir.

Bu nedenle çift terapisine geldiğinizde;

  • Önce bu ilişkide partnerinizle sizi çift yapan özelliklerinizi tanırsınız. Yani “Biz nasıl bir çiftiz?” sorusuna cevap bulursunuz.
  • Çiftler terapiye gelirken genellikle ilişkinin olumsuz yönlerine odaklanmışlardır. Halbuki terapiye gelene kadar bu ilişkinin olumlu taraflarının olup olmadığını görmek önemlidir. Yani “Çiftler terapi alana kadar bu ilişkiyi hangi olumlu yönleriyle sürdürebildiler ?” sorusunun cevabını bilmek ilişkinin güçlü yönlerini gösterir. Bu cevap vücuda mikrop girse bile bağışıklığın ne kadar kuvvetli olduğunu bilmekle eş değerdedir.
  • Çiftler birbirleri ile maddi ve manevi anlamda gerçekçi beklentiler içindeler mi? diye de ilişki ve karakter analizi yapılır. Çünkü çiftlerin birbirlerine karşı hem maddi-hem de manevi bir ilişki yatırımları vardır. Çiftler birbirlerinin hayatlarına hayallerini, zamanlarını, planlarını yatırırlar. Beraber bu manevi yatırımları büyütmek isterler. Yani birbiri ile daha çok zaman geçirmek, birbiri ile kurduğu hayalleri gerçekleştirmek gibi… Bu manevi yatırımın büyüyeceğine inanan çiftler, flört dönemindeyse evlenerek birbirine ait olan zamanlarını arttırmak isterken, evli olan çiftler de evliliklerini daimi olarak sürdürmeye çalışarak yine birbirlerine dönük manevi yatırımının karşılığını aldıklarını düşünürler. Elbette buna bir de maddi beklentiler eklenir. Beraber bir ev almak, güzel bir tatile gitmek, bir araba sahibi olmak, çocukları iyi okullarda okutabilmek, partnerden bazen maddi değeri olan bir hediye beklemek  gibi (bir yüzük, bir parfüm, bir kolye vb.)… Tüm bu beklentiler çiftin gerçekçi özellikleri çerçevesi içinde tutulduğunda kıvamı tutturulmuş bir yemek kadar çiftlerin hayatına da tat katar.  Ama beklentiler gerçekçi boyuttan sapmaya başlayınca tıpkı yemeğin tadının kaçması gibi çiftlerin de tadı kaçar.

 

Nasıl mı?

Ailesini daha iyi şartlarda yaşatabilmek için mesaili bir işte çalışmaya razı kalan bir erkeğin, eşinin “Bize hiç vakit ayırmıyor, çok çalışıyor.” şeklindeki şikayetleri çiftin seçtiği hayata uymuyorsa bu gerçekçi bir beklenti değildir. Çünkü bu erkek için aile refahı ön plandadır ve ailesini o yaşam standartlarına ulaştıramadığında kendine olan özgüveni sarsılır. O zaman beklentiyi gerçekçi yapmak için  “Bu kadar çok çalışan bir partner olarak eve geldiğinizde (sadece eşin beklentisine göre değil!,)  herkes için kaliteli ve doyurucu bir zaman nasıl geçirilir? sorusuna cevap bulma yolunu seçebiliriz. İşte o zaman bu gerçekçi bir beklenti olur.

Aynı şey bayanlar içinde geçerlidir. Örneğin, bayan olan partner çalışıyor ve kendi hayatının içinde de koşuşturmaları nedeniyle yorgunlukları var ise adamın bayandan “Her gece eve geldiğimde mutlu, neşeli bir hanım görmek istiyorum.” beklentisi gerçekçi olmayabilir. Çünkü yorgunluklar mutluluğu gölgeleyebilirler. Ama partnerin her gece eve geldiğinde eşinin daha güler yüzlü olması için iki tarafında neler yapabileceğine dair düşünmesi ile ilgili bir çözüm yolu üzerinden gidersek işte bu gerçekçi bir beklenti olur.

  • Çiftler terapide doğru kelimelerle kendilerini birbirlerine ifade etmeyi ve birbirlerini sağlıklı şekilde dinlemeyi öğrenirler.

 

çift terapisi

Çift Terapisine nasıl başlanır?

Çift terapisi ilk olarak akıllarda partnerinle beraber gidilmesi gereken bir terapi türü olarak canlanabilir. Ancak çiftin her iki partneri de çift terapisi almaya aynı süre zarfında hazır olmayabilir. Yani partnerlerden biri terapi almayı öteleyebilir ya da tamamen reddedici olabilir. Böyle durumlarda en sık gözlemlenen şey, terapi almaya niyeti olan partnerin de bu olumsuz tutumdan etkilenerek terapi almaya gelmekten vazgeçmesidir. Bu durum çiftler arasında işleri daha da tersine döndürür.  

Bu nedenle çift terapisi iki tarafla başlanamıyorsa istekli olan partnerin gelmesi ile tek taraflı olarak da başlanabilir.  Sonuç olarak çift terapisi 4 ana başlıkta sıralanabilecek çiftlerle yürütülebilmektedir. 

  • Beraber gelmek isteyen çift,
  • Önce yalnız gelmek isteyen sonra partneri ile terapiye başlamak isteyen çift,
  • Sadece partnerlerden birinin gelmek istediği, diğer partnerin terapiye gelmeyi ertelediği çift,
  • Partnerlerden birinin “Ben de bir şey yok, sen git !” diye keskin bir şekilde terapiye gelmeyi reddettiği çift. 

Çift terapisi almaya karar verdiğinizde yukarıdaki hangi çift durumuna uyduğunuzun bir önemi yoktur. Çünkü hiç konuşmamaktansa, partnerlerden birinin duyguları, düşünceleri, davranışları ve beklentileri üzerinden sağlıklı değerlendirmeler yapmaya başlamak bu ilişkinin yarısını üstlenen partner ileçift terapisi için bir yerlerden başlamış olmak demektir. O yüzden partneriyle gelemese bile tek taraflı da çift terapisine başlamaktan kaçınılmamalıdır. 

Neden Mutlu Yaşam'ı tercih etmelisiniz?

Öncelikle çiftler, bu zamana kadar ilişkilerinde yaşadıkları problemler nedeniyle kırılmış, incinmiş ve yorulmuş bireyler olarak terapiye gelirler. Eğer onların bu duygusal hassasiyetliklerini de göz önünde bulundurmadan duygu odaklı terapiden ayrılarak bir çift terapisi yapılmaya kalkışılırsa çiftlerin yarasının üzerine basılmış gibi olur. Mutlu Yaşam Psikolojik Danışmanlık Merkezinde çift terapisi alan çiftlerin duyguları ve nasıl yorgunluklarla terapiye geldikleri en başta dikkat edilen birinci kriterdir.

Çift terapilerinde birbirlerine karşı kırgın ve yorgun olan çiftlerin birbirleriyle kurdukları iletişim dillerinin de değiştiği çok sık gözlemlenir. Çiftler artık birbirlerini değil kendi içlerindeki kırgın sesleri dinliyorlardır. Bu nedenle birbirleriyle konuşurken de bu kırgın sesin söyledikleriyle birbirlerine cevap veriyor hatta bazen duygusal yönden de birbirlerinin canını yakıyorlardır.

Bu nedenle merkezimizden  online ya da yüz yüze hangi terapi türü alınırsa alınsın çiftler arasında birbirlerini suçlama ve suçlanmaya karşı kendini savunma döngüsü üzerine gelişen bu olumsuz alışkanlık gözetilerek çiftlerin terapide birbirlerine kullandıkları dile, konuşma sürelerine ve her iki tarafında kendini doğru ifade ederek rahatlamış olmalarına çok dikkat edilir. Böylece çiftlerin birbirini suçlamadan dinlemesi, anlaması ve çözüm yolu bulabilmesi üzerine çiftler daha çözüm odaklı yönde güçlendirilmeye çalışılır.

Birçok merkezde çift terapisi ile yetişkin bireysel terapi yapmak birbirine karıştırılmaktadır. Bu nedenle çift terapisinin farklı hassas noktaları olduğu bilinerek doğru bir uzmana ilişkinizi açmanız çok önemlidir.

İçerikler